İktidarla Yazar Uyuşmaz
Yüksel Pazarkaya
Son Köşe Yazıları

İktidarla Yazar Uyuşmaz

13.04.2011 05:55
Güncellenme:
Takip Et:

İktidarlara -tarihin hangi döneminde, hangi iktidar olursa olsun- taze kan gerektiğinde, bu kanı yazarlar, sanatçılar, aydın olan aydınlar vermezler. Zaten onların kanı istenmez. Çünkü doğal bir kan uyuşmazlığı vardır. İktidarla kan uyumu olan bir yazarın ve sanatçının, yazarlık ve sanatçılık işlevi sorgulanır, aydın olması sorgulanır. Bu gerçeği, gerçek bir devlet adamı, aklı başında her siyasetçi de bilir.

Bunlardan biri, 1984-1994 yılları arasında Almanya’nın altıncı cumhurbaşkanı olan Richard von Weizsaecker. Bugün bütün Almanya’nın saygı duyduğu, ikisi de doksanını aşmış iki akil adam var: Richard von Weizsaecker ile eski başbakanlardan Helmut Schmidt.

Weizsaecker, 8 Mayıs 1985 günü İkinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin kırkıncı yıldönümü dolayısıyla federal mecliste yaptığı tarihsel konuşmayla Almanya’nın dünya karşısında başını dik, alnını açık tutan bir cumhurbaşkanı. Onun, yazar ile iktidar arasındaki ilişki konusunda, kendi ülkesine ve toplumuna yönelik bir gözlemi var. Weizsaecker, iktidar ile aydınlar ve sanatçılar arasındaki uyuşmazlık konusunda bir “nefret” ilişkisinden söz eder Almanya’da ve bunun Alman tarihinden kaynaklandığını, oradan köklendiğini söyler. Cumhurbaşkanının sözü özetle şöyle:

“İktidar, düzeni koruyan bir güçtür, böyle olmak durumundadır. Yazar ve aydın kaosu arar. Bu ikisi birbirini hep itegelmiştir burada. Oysa, yazar ve aydının kaosu aramasının nedeni, en mükemmeli, en güzeli aramasından kaynaklanmaktadır. Bunun için, ödün vermez. İktidarlar ise gerçeğin, günlük çalışmanın, günlük politikanın, güncelin çelişkileri içinde, çoğunlukla en mükemmeli, en güzeli göremezler ve sürekli olarak ödünlerle çalışmak zorundadırlar. İki tarafın da karşılıklı olarak bu zorunlulukları görüp, birbirine destek olması, yani sanatçıların, aydınların bir dinamo görevi görmesi, bunun için ödünsüz sürekli eleştirerek, en güzele, en iyiye, en doğruya doğru yürümesi... İktidarın da onları düşman olarak görmeyip, hiç olmazsa onların gösterdikleri hedef doğrultusunda ilerleyebilmek için, sanatçılardan, aydınlardan yararlanması ve bu nefret ilişkisinin bir köprüyle ortadan kalkmasıdır.”

Boşuna akil adam demiyorlar.

Bu saptamayı kendi açımızdan düşünsek, nasıl olur?

Küreselleşme sürecinde ise, küresel egemenlerle, küresel iktidarlarla, açıkçası emperyalizmle kanı uyuşan yazarların, sanatçıların ve aydınların, bu kimliklerini sorgulamaya bile gerek yoktur. Çünkü bu kimlikleri zaten yoktur, varsa, yalnızca kendilerinden menkuldür.

Gerçek devlet adamı, iyi siyasetçi, yazarın her daim daha iyiyi, daha güzeli ve daha doğruyu arayan enerjisini, kapalı çelik bir kap içersinde kapatarak sıkıştırmayı düşünmez. Bilir, kapalı kabın çeperleri de sonsuz basınca dayanamaz. Bir depremde, bir tsunamide kapalı kabın koruyucu duvarları müthiş bir patlamayla ortalığı allak bullak edebilir - Japonya’da yaşanan atom santralı faciası gibi.

Tanrı, iktidarları çekirdek erimesinden korusun.        

Yazarın Son Yazıları

Almanya’da Gülen Hareketi

Almanya’da Gülen Hareketi

Devamını Oku
07.03.2014
Kaygan Mantık

Kaygan Mantık

Devamını Oku
07.02.2014
Yargı ve Demokrasi

Yargı ve Demokrasi

Devamını Oku
30.01.2014
Mustafa Kemal’in İhtirası

Mustafa Kemal’in İhtirası

Devamını Oku
16.01.2014
‘Führer İdeolojisi’

‘Führer İdeolojisi’

Devamını Oku
10.01.2014
Din Kisvesi

Din Kisvesi

Devamını Oku
29.12.2013
Büyük Koalisyon ve Demokrasi

Büyük Koalisyon ve Demokrasi

Devamını Oku
23.12.2013
Dershane ve PISA

Dershane ve PISA

Devamını Oku
13.12.2013
Rommel’in Ardından...

Rommel’in Ardından...

Devamını Oku
17.11.2013
Bir Zihniyetin Yargısı

Devamını Oku
11.08.2013
Son Gerçekler ve Demokrasi

Devamını Oku
19.07.2013
Aziz Nesin'i İhbar...

Devamını Oku
07.07.2013
Konuşma Sanatı

Devamını Oku
26.06.2013
Seçmenin Sağduyusu 'Solduyusu'

Devamını Oku
11.12.2012
Çöp Ye!

Devamını Oku
17.09.2012
AB Sil Baştan

Devamını Oku
01.08.2012
Bilim ve Futbol

Devamını Oku
27.06.2012
Atina'dan İleti Var

Devamını Oku
11.06.2012
Değişen AB - Değişen Türkiye

Devamını Oku
29.05.2012
Enkaz Kadınları ve Tiyatro

Devamını Oku
07.05.2012
Yazının Gücü...

Devamını Oku
09.04.2012
Antalya'da Al Yazma Anıtı

Devamını Oku
05.03.2012
Büyük Frederik Üç Yüz Yaşında

Devamını Oku
21.02.2012
Yasayla Tarih Yazmak

Devamını Oku
09.01.2012
Demokrasi Böyle Bir Şey

Devamını Oku
24.12.2011
Karaman Belediyesi'ne Övgü

Devamını Oku
30.11.2011
Anayasa ve Atom Santralı

Devamını Oku
16.07.2011
Seçim Savaşının Ardından

Devamını Oku
14.06.2011
'Benim Yerim Dolmaz'

Devamını Oku
03.05.2011
İktidarla Yazar Uyuşmaz

Devamını Oku
13.04.2011
Yeni Bir Çağ

Devamını Oku
01.04.2011
Risk Var, Risk Var!

Devamını Oku
20.03.2011
Çoğulcu Kültür

Devamını Oku
28.02.2011
Kapansın Elçilikler

Devamını Oku
03.01.2011
İslam Almanya Gündeminde

Devamını Oku
24.10.2010
Dünya Kupası ve Irkçılık...

Devamını Oku
05.08.2010
Yunanistan Mali Krizinden Ders...

Devamını Oku
01.06.2010
Demirtaş Ceyhun 75 Yaşında...

Devamını Oku
17.12.2009
Demokrasi Dersleri...

Devamını Oku
10.12.2009
Cumhuriyet Işığı ve Mağara Putları

Devamını Oku
03.11.2009