Bir müzikal ve düş kırıklığı

Bir müzikal ve düş kırıklığı

18.08.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir müzikal yaratmak kolay iş değil. Tema, metin, libretto, beste, şarkılar, müzikal yönetim, sahne üstü yönetim, koreografi, oyuncular, şancılar, dansçılar, dekor, kostüm, ışık, aylar süren emek, çaba... Tümünü karşılayacak parasal yatırım... Bunlar kadar, o müzikalin nerede, ne zaman, hangi koşullarda sunulacağı ve nasıl lanse edileceği de önemli... 

TEMSİLİN RUHU YOK

“Kalplerin Kraliçesi - Queen of the People’s Hearts” müzikalini Zorlu’da izlerken bunları düşünüyordum. Şu son zamanlarda Lady Diana üzerine sayısız film, birçok müzikal varken, bir yenisinin fark yaratmasını istiyor insan. Aksi halde “ucuz malzeme” olabilir. Gelin görün ki “ABD’nin en prestijli ve ilgi duyulan Lady Diana müzikali” diye lanse edildiğinden ve biletler çok yüksek fiyattan satıldığından adeta bir Broadway müzikali beklentisi yaratılmıştı. Sahnedeki gerçek bu değildi oysa.

Sahnede izlediğimiz temsil / müsamere Angela Knight ve Rendal Dewey’in yazdığı, Cindy Oxberry’nin sahnelediği “Kalplerin Kraliçesi”, Lady D’nin herkesçe bilinen yaşam öyküsünü, masalsı düğünle başlatıp Paris’teki karanlık ölümüne dek, birbiri peşi sıra kısa tablolar halinde sunuyor. Her tablo arasında bitmeyen uzuuun karanlık... Farklı bir deyiş, yeni bir bakış, herhangi bir gerilim, (Diana-Camilla karşılaşması dışında) dramatik bir kurgu yok. Temsilin ruhu da yok. 

ŞANCILAR BAŞARILIYDI

Belki çok daha küçük bir salonda, küçük bir sahnede, izleyiciyle daha iç içe bir ortamda farklı bir sahneye koyuş, farklı bir seyirlik yaratabilirdi. En azından orijinal fotoğrafların, müziğin, seslerin tadına varabilirdik. Tablolar arasındaki o uzayan karanlıkta iskemleler getiriliyor, koltuklar götürülüyor, eşyaların yeri değişiyor! Zaten fona yansıtılan fotoğraflar sarayda mı, kırsalda mı, evde mi olduklarını yansıtıyor, seyirci aptal değil, anlıyor; ne gerek var onca hamallığa... 

Müzikalde Lady Diana’yı Türk mezzo soprano Lori Şen canlandırıyor.

“Kalplerin Kraliçesi”nin opera aryasından, pop müziğe uzayan bir müziği ve ikinci bölümde popüler olabilecek şarkıları var. Başta Lady D’yi canlandıran Türk mezzosoprano Lori Şen olmak üzere tüm şancıların sesleri ve seslerini kullanışları usta işiydi. (Keşke yama gibi duran  koreografi ve dansçılar için de aynı şeyi söyleyebilseydim!) Lori Şen’in, Diana’nın kırılganlığını, utangaçlığını, gücünü yansıtması iyiydi. Bir öneri: Madem bu müzikal başka ülkelere de gidecek tüm peruklar ve giysiler özenle elden geçirilmeli.

Evet İstanbul’dan bir müzikal geçti; ancak izleyiciyi düş kırıklığına uğratıp geçti gitti...  

GENÇLERE SESLENİYORUM: BU BURSA BAŞVURUN 

Ülkemizde sanatın çeşitli dallarında gençlere burs veriliyor. Ancak edebiyat alanında buna pek rastlanmıyor.    

İşte bu eksiklikten yola çıkarak ve eğitimde fırsat eşitliğini görev edinerek Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, Nâzım Hikmet üstüne araştırma ve tez yapacak yüksek lisans öğrencilerinin çalışmalarını desteklemek amacıyla burs verme kararı aldı. 

Adını “Eğitim Destek Bursu” diye koyduğumuz bu burs, maddi durumu yeterli olmayan yüksek lisans seviyesindeki öğrenciler için. Nâzım Hikmet ile ilgili bir konu seçmiş ve bu konuda tez yazacak öğrencilere 2022-2023 eğitim döneminde verilecek. Ancak öğrencinin tez danışmanının onayıyla bu süre bir yıl daha uzatılabilir.

Burslar, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın kuruluşundan bugüne emeği geçen, aramızdan ayrılmışlar adına  veriliyor. Bu çerçevede ilk burslar, vakfın kurucusu Nâzım Hikmet’in kız kardeşi Samiye Yaltırım, onursal başkanımız Aydın Aybay ve yönetim kurulu başkanvekili Tarık Akan adına olacak. (Ayrıntılı bilgiyi vakfın sitesinde ya da şu adreste bulabilirsiniz: https://www.nazimhikmet.org.tr/nazim-hikmet-kultur-ve-sanat-vakfi-egitim-destek-bursu/)

Ne diyordu Nâzım Hikmet: “Genç bir çam gibi yemyeşildi ümit”... Haydi gençler, umudu yeşertmeye davetlisiniz!

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025