Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Korkunun Yerini Hüzün Alınca...
CHP ve MHP’nin ortak Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adını biliyordum, o kadar. Uzun yıllar başında olduğu örgüt nedeniyle... Adı açıklanınca önce içimi sonsuz bir hüzün kapladı. Neden mi? Nereden başlasam ki?
Ülkemin tek seçenek olarak artık hep ama hep daha sağa, daha muhafazakâr, daha dinci, daha milliyetçi bir yana yönelmesinden... Evrensel çağdaş değerler yerine daha çok Arap dünyasıyla, Ortadoğu’yla bütünleşme eğiliminden... Muhalefet etmenin, ortaya bir politika, bir vizyon koymaktan çok karşısındakine cevap yetiştirmeye dönüşmesinden... Aydınlanma düşüncesinin rafa kaldırılmış olmasından... Düşmanımın düşmanı benim dostumdur takıntısından... Ya bendensin ya da düşmansın diye kutuplaşmaktan... Çok hızlı değişen gündemde gerilimin, şiddetin sürekli kışkırtılmasından...
Sonra herkes gibi ben de İhsanoğlu’nu daha yakından tanımaya çalıştım. Daha da çalışacağım elbet. Yazılanları okudum. Dünkü gazetemizde Utku Çakırözer’e yaptığı değerlendirmeleri okudum. (Utku’nunki bir gazetecilik başarısıydı.)
Zor da olsa kendimi teselli etmeye çalıştım... İçimdeki hüznü ne denli gerilettim henüz bilemiyorum... Şimdilik öğrenme safhasındayım...
***
Hüzünle baş etme yollarını ararken Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” filmini gördüm. Muhteşemdi. Çok yazıldı çok söylendi. Senaryo, diyaloglar, görüntü, kurgu, oyunculuk, müzik... Baştan sona bir ustalık, baştan sona eşsiz bir özen, sonsuz bir denge ve uyum işi...
Emre Kongar filmden aldığı edebiyat tadını vurguluyordu, ben de filmden aldığım tiyatro tadını vurgulamalıyım...
Film üzerine okuduğum yazılarda diyaloglar söz konusu olduğunda Çehov adı da sık geçiyordu. Zaten jenerikte de “Çehov öykülerinden esinlenme” diye belirtilmişti... Bence tıpkı Çehov oyunlarında olduğu gibi, diyaloglardan çok, susuşlarda, sessizliklerde vardı o Çehov etkisi... Karakterlerin söylemediklerinde vardı o insanın içine işleyen hüzün, o müthiş teatral atmosfer ve de ülkemin ruh hali...
Filmden ayrılırken hüznüm dağılmamıştı. Ama mutluydum. Benim ülkemde böyle bir film yapıldığı için, böyle sanatçılar var olduğu için...
“Kış Uykusu”nun senaryosunun kitaplaşmasını beklerken, filme emeği geçenleri kutluyorum.
Cumhurbaşkanlığı’na gelince... Aklımda ‘Vanya Dayı’ oyununda Astrof’un söyledikleri var. (Ki Astrof, oyun kişileri arasında en çok Çehov’a benzeyendir.)
Şöyle der: “Bizden yüz, iki yüzyıl sonra yaşayacak ve yaşamımızı böyle aptalca, böylesine tatsız bir biçimde tükettiğimiz için bizi küçümseyecek olanlar, belki de mutlu olmanın bir yolunu bulacaklardır.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Emekliye iyi haber yok!
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!