Kutlamalarla kahrolmalar arasında gidip geldik. Adalete ilişkin ne varsa, ülkede olmadığından, kahrolup duruyoruz. (Bknz: Pınar Gültekin katiline verilen tahrik indirimi... Awli İsmail Korkmaz katiline 7 ay ceza... Pınar Selek’e yapılanlar... Dini vakıflarda tacizin görmezden gelinmesi vb.) Gelelim kutlamalara:

TESLİM OLMAMAK 

Nâzım Hikmet’in 121. yaş günü kutlamaları coşkuyu da sevinci de yaşattı. Benim katıldığım, artık gelenekselleşmiş Nâzım Vakfı’yla-Sarıyer Belediyesi’nin düzenlediği, karanfilleri Boğaz’a bıraktığımız törende, şairin “Mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele!” dizesini vurgulamak zorundaydım. 

Seçimlere dek şahsım yönetiminin, devletin, valiliklerin, adaletin, Emniyet’in, yandaş medyanın tüm olanaklarını seferber edip hepsini esir aldığı ortada. Ama teslim olmayacağız. Mücadeleye devam! Tek ve son şansımız bu! 

MÜJDAT GEZEN CÖMERTLİĞİ 

Uzun zamandır böyle görkemli bir kutlama olmadı. CRR Salonu’nda Müjdat Gezen’in 70 sanat yılından söz ediyorum. Müthişti. (Gazetemiz geniş verdi, tekrarlamıyorum.) 

Törenin bence en duygulu anlarını 70 sanat yılının yarısında yanında olan can yoldaşı Leyla Gezen yaşattı: “Bakmayın yoruldum demesine, daha çok işi var” diyordu. Doğrudur! Daha yazılacak nice kitaplar, oynanacak oyunlar, yetiştirilecek tiyatrocular, söyleyecek sözü var. Sahnede ikisinin kucaklaşması kadar gözyaşartıcı bir başka an da Mustafa Alabora’nın konuşmasının sonunda, Kılıçdaroğlu’na dönüp, “Hadi arık gelin de oğlum da ülkeye gelebilsin!” deyişiydi... Genzimiz yandı. 

Gecenin sonunda bir kez daha Müjdat Gezen’in ustalığını  ama aynı zamanda cömertliğini alkışlıyorduk: Hayata, sanatına, vatanına, dostlarına, öğrencilerine ailesine, tüm dokunduklarına karşı cömertliğini...

VE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDE 

Kayyum kararıyla, “BÜMED sosyal tesisi derhal boşaltılsın el koyuyoruz” denildi. Ve geçen pazar yüzlerce mezun ve hoca okula koştu. Direnmeye davam edeceklerini açıkladılar. BÜMED’in sadece bir mezunlar dayanışma derneği değil, üniversitenin ilkelerini savunan, uluslarası platformda rol alan, binlerce öğrenciye yurtiçi-yurtdışı burs veren, kaynakları kısıtlıyken bunu büyüten bir oluşum olduğu anlatıldı. Dinleyen kim! Mesele yargıda... 

Direniş gününün bence en anlamlı sözü 32 yıl BÜ’de hocalık yapmış Binnaz Toprak’tan geldi: Tepeden inme rektöre, yardımcılarına, dekanlara “İstifa edin” çağrısında bulundu. “İstifa edin çünkü tarih bizden yana, biz kazanacağız” dedi. 

İşte bu kadar. 

NOT- Sevgili okurlar, Adana Kitap Fuarı’nda 21 Ocak Cumartesi saat 16.00’da SİA standında, saat 17.00’de Cumhuriyet standında sohbet ve imzaya; 22 Ocak saat 12.00’de Adnan Özyalçıner, Çetin Yeğenoğlu, Hakan Yaman, Sunay Girgin ve benim katılacağım “TÜYAP ve EDEBİYATIMIZ” panelimize beklerim.