'Aziz Yıldırım'dan para hapisteyken istendi'

Milliyet Gazetesi yazarlarından Atilla Gökçe, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da içerisinde bulunduğu şike davası ile ilgili bir yazı yazdı. Yazıda Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat'ın "Gülen grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi" sözlerine yer verildi. Gazeteci yazar Mustafa Hoş ise Aziz Yıldırım'dan paranın hapisteyken istendiğini ifade etti.

'Aziz Yıldırım'dan para hapisteyken istendi'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2014 - 11:31

İşte o yazının tamamı:

Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat, “Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç” dedi.

Bilim insanı, hukukçu. 1961’de üniversite diplomasıyla çıktığı yolculuğu 53 yıldan beri aralıksız sürdürüyor. Bir yandan davalar, duruşmalar, dosyalar arasında koşuştururken, bir yandan da öğrencilerine yeni tezlerinde yeni yeni mesajlar veriyor, onlarla tartışıyor. Bilimsel jürilerde oy kullanıyor. Onlarca doçentin, profesörün akademik unvanını imzasıyla onaylamış büyük bir hoca o!

Koşullar, Duygun Yarsuvat’ı Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığına getirmiş. Hevesle, hayalle hazırlandığı bir rol değil bu. Altı aylık geçici bir görev olarak bakıyor başkanlığa...

Yanlış yargılama

Belki de sırf bu nedenle, Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki rekabete farklı bir masumiyetle yaklaşıyor. Popülist demeçler verip ortalığı kızıştırma, rakibi gıcık etme, taraftarlara selam çakma kolaycılığına sapmıyor. Ortamı yangın yerine çeviren demeçlerden uzak duruyor.

Duygun Yarsuvat’ın spor adamı, bilim insanı kişiliğinin en taze örneğine de bizzat tanık oldum.

Geçen hafta Çarşamba gecesi, dostlarım Mehmet Ayan ve Ilgaz Çınar’la birlikte “Galatasaraylılar Evi”ne, onların diliyle “Cemiyet”e konuk olduk. Galatasaray Basketbol Takımı’nın geçen yıl final serisindeki son Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak olimpizm ilkelerine aykırı davranıldığını, Koç Ergin Ataman’la oyuncuların “spor yapma” hakkının çiğnendiğini, bir dava açmaları halinde o günkü yönetimden yüklü tazminat alabileceklerini anlatım.

Sonradan sohbet sırasında Yarsuvat’ın özellikle Fenerbahçe Başkanı hakkında söyledikleri ilgimi çekti:

“Aziz Yıldırım, 6222 sayılı yasa kapsamında yargılandı. Normal olarak asliye ceza mahkemesinde yargılanması gerekirdi. Ama Giresunspor eski başkanı Olgun Peker’le ilgili iddialar kapsamında olayı çete suçu olarak gördüler ve ağır cezaya gittiler. Bence bu yanlıştı. Normal olarak asliye cezada yargılansaydı, tutuklanmazdı. Asliye cezada suçlu bulunsa dahi “hükmün açıklanması geri bırakılır” ve bu kadar yıpranmamış olurdu. Bu dava ile ilgili yargılama usulü kararları üç gün içinde değişti. İyi olmadı.”

Yarsuvat’a “Peki bu çoraplar neden örüldü başkanın başına?” diye sordum.

Aynen şunları söyledi:

“Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç!”

Hasım ya da rakip değil

Başkan Yarsuvat, bunları söylerken Fenerbahçe’ye ortalama Galatasaraylıların baktığı “hasım” ya da “rakip” gözüyle bakmıyordu. Üzgün ve samimi bir tavırla sanki komşusunun başına gelen bir felaketten söz ediyordu.

Başkan’la tartışmaya girmedim. Bu 50 milyon doların bağış olarak mı, destek olarak mı talep edildiğini sormadım. Kendi mantığımla bunun karşılığını da bulamadım. Ne var ki Aziz Yıldırım’ın 2 Temmuz 2013 gecesi tahliyesinden hemen sonra, evinde Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e başına gelenlerin Fethullah Hoca örgütünün işi olduğunu anlattığını biliyorum. Ertesi gün Yıldırım, bu beyanları yalanlamıştı, onu da hatırlıyorum.

Bir de Aziz Yıldırım’ın sık sık tekrarladığı bir mesaj var: Günü geldiğinde konuşacağını, Türkiye’yi sarsan açıklamalar yapacağını söylüyor Fenerbahçe Başkanı.

Duygun Yarsuvat’ın ayrıntısız, sade ve net sözcüklerle anlattıklarını buraya yazmadan önce, Pazar akşamı arayarak “Sohbette söylediklerinizi yazabilir miyim? Bunu sormak benim görevimdir” dedim. “Elbette yazabilirsiniz", dedi, teşekkür ettim. Son sözü de şu oldu: “Asıl ben size izin istediğiniz için, nezaketiniz için teşekkür ederim!”

Şimdi...

Yarsuvat gibi hukukçu bir spor adamının... Ya da sporcu bir hukuk insanının sözleri ortada kalmamalı. En başta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bilgisi olan, iddiaya muhatap olan kim varsa bu konuda öteden beri süren suskunluğunu bozmalı ve gerçekleri açıklamalı.

Şunu da kimse unutmamalı: Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 32 kişinin gözaltına alındığı son operasyonla bu yazıda adı geçenlerin hiç bir ilgisi yoktur. Kimse operasyonu ve yazıyı birbirine bağlayarak komplo teorisi üretmesin.

Ben sadece gazeteciyim!

HOŞ: ALGI ZEHİRLENMESİ VAR!

Gazeteci yazar Mustafa Hoş ise söz konusu iddia ile ilgili şunları söyledi:  Atilla Gökçe'nin iddiasında yeniden bir algı zehirlenmesi var. İddia edilen para konusu 3 Temmuz'dan önce değil sonra.... Aziz Yıldırım hapisteyken para konusu gündeme geldi.

Fethullah Gülen’in avukatı: Duygun Yarsuvat'ın iddiası kesinlikle doğru değildir

Fethullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, Galatasaray Spor Kulubü Başkanı Duygun Yersuvat'ın sözlerini yalandı. Avukat Albayrak, “Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Doğru olmayan bu iddianın hukukçu olan bir kişi tarafından dile getirilmesi ise tam bir hezeyandır.” dedi.

Avukat Nurullah Albayrak’ın açıklaması şöyle: “Bugün (17.12.2014) bir gazetede, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı tarafından; ‘Aziz Yıldırım’dan 50 milyon dolar istendiği, bu paranın verilmemesi üzerine de soruşturma yapıldığı’ şeklinde bir iddiada bulunulduğu ileri sürülmüştür. Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Doğru olmayan bu iddianın hukukçu olan bir kişi tarafından dile getirilmesi ise tam bir hezeyandır. Ayrıca, bu iddianın 12 Aralık 2014 tarihinde Galatasaray Spor Kulübü'ne kesilen vergi cezasından sonra dile getirilmiş olması da oldukça düşündürücüdür. Son günlerde Cumhurbaşkanı tarafından sıkça dile getirilen ‘Tarafsız olan bertaraf olur, tarafınızı seçin’ tehdidi nedeniyle kamuyla doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkisi olan bir kısım kişi ve kurumların müvekkilim ve Camia mensupları aleyhine iddialarda bulunulmasının ‘zorunluluk’ haline getirildiğini üzülerek görmekteyiz. Açık bir iftira olan bu iddia nedeniyle tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz.”