Giyim kuşam
Adnan Binyazar
Son Köşe Yazıları

Giyim kuşam

31.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Son aylarda aklına eseni söyleyenler çıktı. Biri, camilerde kadınların pantolon giymesini sakıncalı bulan hutbe okutuyor. Başka biri, olimpiyatlara katılacak düzeyde başarı gösteren kız voleybol takımının bacakları açık oynamalarını kınıyor. Profesör unvanlı biri de, Elazığ depreminin, daha kolları bacakları gelişme dönemindeki çocuk yaştaki kızların evlenmesi önlendiği için olduğunu ileri sürebiliyor... Üfürükçü yerinde durur mu; o da, insan sağlığının özverili emekçisi doktorları dışlamaya kalkıyor... 

Doğa kültürü

Oysa giyim kuşam, insanın doğaya uyum süreci boyunca geliştirdiği yaşam kültürünün ürünüdür. Eskimoların üst üste giysilere bürünmeleri, çöl insanlarının geniş entariler giymeleri, ekvator ormanlarında yaşayanların neredeyse çırılçıplak, ağaçtan ağaca atlayarak koşuşturmaları iklim koşullarıyla ilgilidir. 

O “birileri”, dinsel ya da töresel alışkanlıklarından kurtulup akıl yürütmedikleri sürece, özellikle kadının neden pantolon giydiğinin, voleybolcuların bacakları açık topla oynamalarının, ekvatorda çırılçıplak yaşamın bilincine eremeyeceklerdir. Ayrıca, yaşamları boyunca kendilerini kör saplantılarının tutsağı olmaktan kurtaramayanlar; sporun bedeni sağlıklı kıldığını, hangi dinden, ırktan olursa olsun, toplumlar arasında kardeşlik duygularını pekiştireceğini, barışçı ilişkiler kurduğunu düşünemeyecektir. 

Gözlemler

Köy kadınlarını gözümüzün önüne getirelim; kentli kadınların pantolonu daha akıllarından geçirmedikleri dönemlerde, onlar sinekten böcekten, akrepten, yılandan korunmak, ısırıcı otlardan kaçınmak uzak durmak için tarlalarda, bağlarda, bahçelerde şalvarla iş görüyorlardı. Bununla yetinmeyip moda olduğu için değil, güneşten korunmak için, dışarıda bezlerle, tülbentlerle örtüyorlardı başlarını. Bugün ülkemizde, inancı gereği ya da baba, koca baskısıyla türban takanların az olmadığı biliniyor. 

Çölde yaşayanların iklim koşullarına uyarak başlarını örtüp güneşten korunması ne denli doğalsa, türbanı küçük yaşlara indirgeyerek gelişme dönemindeki kızların kafalarını gün ışığından yoksun bırakmak o denli düşündürücüdür. Oysa anaokullarında bile başı örtülü çocuk sayısı artış gösteriyor. 

Kadın!

Toplumlar, ne denli değişime uğrasalar da beslendiği kültürün izlerini özlerinde taşır. Yüzyıllar öncesinin toplum değerlerini barındıran Dede Korkut Kitabı’nın ilk öyküsü “Boğaç Han”da, baba Dirse Han, eşini “başımın bahtı, evimin tahtı, kadınım, hünerlim, anlayışlım, akıllım, doğurganım” diye betimler. Dirse Han’ın kırk koruyucusu, yiğitliğini kıskandıkları Boğaç Han’ın onu öldüreceğini gammazlar. Koruyucuların kışkırtmasıyla baba, okladığı Boğaç’ı dere boyunda ölüme terk eder. Onu, kurumuş memesinden süt çıkararak dağ çiçekleriyle karıştırıp yaptığı merhemle sağaltan annesi olmuştur.

Öyleyse neden günümüzde erkek kadınını, kadın erkeğini, seven sevdiğini, oğul anasını babasını, baba oğlunu kızını, ağabey kardeşini öldürüyor? 

En sıradan anlaşmazlıklarda bile insana mermi yağdırılması, bıçak saplanması, nasıl bir duygunun hortlamasıdır! 

Kadının pantolon giymesine karşı hutbe okutanlar, onun toplumsal ortamı yaşanır kılmakta her an erkeğin yanında olduğunu görmüyorlar mı? Cinsiyet gözetilmeden kadın-erkek eşitliği çağdaşlaşmanın temel ilkesidir. Onlar bunu kavrayacak akıldan da mı yoksunlar? 

İster siyasetçi, ister bürokrat, baba, evin en büyüğü; konumu ne olursa olsun; uygarlaşmış insan, en başta, erkeğin kadını güdümlemeye kalkmasının, onun kişilik haklarını çiğnemek olduğunu düşünmek zorundadır.  

Yazarın Son Yazıları

Geçmişi güncel kılmak

Can Yayınları Sait Faik Abasıyanık’ın öykü kitaplarını yeniden yayımlamaya başladı.

Devamını Oku
05.12.2025
Hayvan koruyucu

Tanımadığım kişilerden de kitap aldığım oluyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek

Okuma kültürünün yetkin kişilerinden Prof. Dr. Sedat Sever, 13 Kasım 2025 günkü Cumhuriyet’teki “Erken yaşta okur yetiştirmek” başlıklı yazısına şu görüşle başlıyor...

Devamını Oku
21.11.2025
Sonsuzluğa açılan pencere

Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda yattığı odanın pencereleri boğaza bakıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet okuru

Cumhuriyet okuru, gazeteyi okumakla kalmaz, edindiği izlenimleri yazarlara da aktarır.

Devamını Oku
07.11.2025
29 Ekim 1923: 102 yıllık Cumhuriyet

Cumhuriyet, dört yandan saldırılarak parçalanmak istenen Türk varlığının yeniden doğuşudur.

Devamını Oku
31.10.2025
Einstein’dan 5 öneri

Hemen her çağda toplumların vicdanında yerini bulan devlet adamları, bilgeler, sanatçılar olmuştur.

Devamını Oku
24.10.2025
Yaşam yolculuğum

Yaşam, oradan oraya koşuşturduğumuz uzun mu uzun bir yolculuktur.

Devamını Oku
17.10.2025
Düşünsel oluşum

İnsan olmanın ölçüsü düşünebilmektir, duyumsama güdüsüdür.

Devamını Oku
10.10.2025
Seçim yakındır

Son aylarda İstanbul’dan başlayıp en küçük yerlerin belediye çalışanlarının tutuklanıp hapse atılması, seçime gitmenin yakın olduğunu akla getiriyor. Şu ana dek günlerini hapishanelerde geçirenlerin hiçbirinde somut bir suç bulunamayışı da kamuoyunda şaşkınlık yaratıyor.

Devamını Oku
03.10.2025
Einstein’ın kızına mektubu

Albert Einstein, kızına, toplum onun söylediklerini anlayacak duruma gelene kadar yayımlamamasını istediği bir mektup yazar.

Devamını Oku
26.09.2025
Hak yerini bulur

13.06.25 günlü “Kızlar okusun diye” başlıklı yazımda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan şu alıntıyı yapmıştım...

Devamını Oku
19.09.2025
Mutlu Yaşam Köyü

Köyde, ilçede ya da mahallede, nerede olursa olsun yeter ki yönetenlerle yönetilenler arasında dayanışmayla etkinlikler yaratılsın.

Devamını Oku
12.09.2025
Göğüne Sığmayan Bulut

Her yıl eylülün ilk haftasında, Emin Özdemir’in son günlerinde, öğrencisi Hatice Aydoğdu’nun sorularına verdiği yanıtları içeren Göğüne Sığmayan Bulut (Arkadaş Yayınları, 2016) adlı kitabını okurum.

Devamını Oku
05.09.2025
Ağaç yazışmaları

Her fırsatta kurtuluşu kentlerden kaçıp canını yeşillikler arasına atan arkadaşım Yusuf Gezgör’ün yıllar önce gönderdiği ağaçlarla ilgili bir mektubu geçti elime.

Devamını Oku
01.08.2025
Aydınlanma-aydınlatma

Aydınlanan, yalnızca kendi adına değil, toplum adına da bilgi alanlarına yönelir.

Devamını Oku
25.07.2025
Bilginin gücü

Yaşamını bilgi kaynaklarını çoğaltmaya adayan Bozkurt Güvenç, kültürü “Doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı her şey” diye tanımlıyor.

Devamını Oku
18.07.2025
Gerçeğin dili

Yaşlılığın anlamını, Shakespeare’in Kral Macbeth adlı oyununda geçen bir söz öğretmişti bana...

Devamını Oku
11.07.2025
Anadolu kadını

Bilim insanları, kadın konusunda aylarca üzerinde çalıştıkları araştırma sonucunu, basına “7 bin 500 yıl önceki Anadolu kadını!” başlığıyla yansıttı...

Devamını Oku
04.07.2025
Köy Enstitülerini canlandırma

CHP’den sonra yönetime geçen Demokrat Parti’nin ilk eylemi Halkevlerini, Tercüme Bürosu’nu, eğitimimizin büyük atılımı olan Köy Enstitülerini kapatmak olmuştur.

Devamını Oku
27.06.2025
Dilsel aydınlık

Düşünürler, dili ulusların soyağacı, yaratıcılığın sihirbazı sayar...

Devamını Oku
20.06.2025
En başta kızlar okumalı

Ekim ayında Mersin’deki İleri Ortaokulu Müdürü Hüseyin Aygül, 62 öğretmenin kararıyla, 1090 öğrencili okulda kız-erkek öğrencilerin yan yana oturmasını yasaklamaya kalkıyor.

Devamını Oku
13.06.2025
Bir sihirli varlık!

Köşe yazarlarının bir görevi de okuru güncel konularda aydınlatmaktır. Aktardığım aşağıdaki yazıda olduğu gibi tiyatro oyuncusu, yönetmeni, eğitmeni Gürol Tonbul gibi bir okur da üstlenebiliyor aydınlatma görevini...

Devamını Oku
06.06.2025
Toplumsal özeleştiri

Özeleştiri, kişinin, kendi özünü özgürce değerlendirebildiği en kestirme anlatı yoludur.

Devamını Oku
30.05.2025
Ulusal bilinç

Atatürk, “Cumhuriyetin 10. Yılı” demecinde yalnızca önemli noktalara değinmiyor, bize gelişmenin ana kaynağını gösteriyor, geçen zaman bir yana bırakıp çağa uymayı öneriyor:

Devamını Oku
23.05.2025
Anadolu kadını

Söz konusu kadın olunca belleğimde Dede Korkut Kitabı’nda okuduklarım canlanır.

Devamını Oku
16.05.2025
Sonsuzluğa yolculuk

Sonsuzluğa yolculuk

Devamını Oku
09.05.2025
Kral Oidipus

Kral Oidipus

Devamını Oku
02.05.2025
Söz yerini bulmalı

Söz yerini bulmalı

Devamını Oku
25.04.2025
Berlin’de hâkimler var!

Berlin’de hâkimler var!

Devamını Oku
18.04.2025
Gerçek dost

Gerçek dost

Devamını Oku
11.04.2025
Ağaçlı çiçekli bir dünya

Ağaçlı çiçekli bir dünya

Devamını Oku
04.04.2025
Toplumsal dayanışma

Toplumsal dayanışma

Devamını Oku
28.03.2025
Gençlere emanet

Gençlere emanet

Devamını Oku
21.03.2025
Barış yolu bilimdir, sanattır

Barış yolu bilimdir, sanattır

Devamını Oku
14.03.2025
Anlamlı özlü sözler

Anlamlı özlü sözler

Devamını Oku
07.03.2025
Camileri ahıra çevirmek

Camileri ahıra çevirmek

Devamını Oku
28.02.2025
Kötülükle iyilik iç içe

Kötülükle iyilik iç içe

Devamını Oku
21.02.2025
Gerçeğin acılı yüzü

Gerçeğin acılı yüzü

Devamını Oku
14.02.2025
Anılarla Tıpta Öncüler-I

Anılarla Tıpta Öncüler-I

Devamını Oku
07.02.2025