Opera Kahkahası
Adnan Binyazar
Son Köşe Yazıları

Opera Kahkahası

06.03.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Özdemir İnce’yle iki yıl aynı çatı altında yaşadık. O, Gazi Eğitim Enstitüsü Kütüphanesi’nde memurdu. Ben edebiyat bölümünde öğrenci. Kütüphaneye her gün uğradığımdan sıkça karşılaşırdık. Bir yıl sonra o da Fransızca bölümünde öğrenci olmuştu. 

Ders aralarında koridorlar her bölümden öğrenciyle dolup taşardı. Bir gün tez adımlı yürüyüşüyle bana yaklaşmış, Toros Dağları’nın serinliğini estiren sesiyle “Sahi siz mi geldiniz saksılarım ışıdı” dizesini söyleyip “Bil bakalım, kimden bu” diye sormuş, hızla yanımdan ayrılmıştı.     

Biz edebiyat öğrencileri daha Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Külebi, Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday’lardayken İnce, şiir balının hangi çiçekte olduğunu biliyordu. 

Dizenin İlhan Berk’ten olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim ben.  

İdlibli çocuklar 

Özdemir İnce’nin 28 Şubat günkü “İdlibli çocukların dramı” yazısı o günlere götürdü beni:   

Çocuklukta yaşanan korkuların, yenilgilerin bedelini ya da borcunu yetişkinlik döneminde kazanılan hiçbir zafer, erişilen hiçbir servet ve şöhret ödeyemez. Özellikle yaşlılık döneminde birer hortlak olarak karşınıza çıkar. Savaş döneminde, sürgünlerde, toplama kamplarında bir araya gelen üç beş çocuğun kendi aralarında hemen oyun oynamaya başladığı görülür. Düşman önünde kaçarken bile oyuncak bebeklerini, oyuncak arabalarını yanlarına alırlar. Bu dramı Ülker de yaşadı. Dimetoka’da (Yunanistan) üç yaşında evlerinin bahçesinde oynarken, babası telaş içinde eve gelmiş, “Hemen toparlanın Türkiye’ye gidiyoruz” demiş. (...) Ülker, bez bebeğini yanına aldığını söyler.

Erkekler can verir, elbette bundan acısı olamaz. Oysa duygu tarihi, savaşta onurlarının ezilmesinin yanında canlarından da olan kadınların, dünyaları köreltilen çocukların çektiği acılarla yazılmıştır.  

Savaşın eşiğinde bulunduğumuz şu günlerde, Yunanistan sınırına yığınak yapanların arasında, kardeşini soğuktan korumak için altı yaşındaki bir çocuğun üç yaşındaki kardeşinin başına başlık giydirdiğini görünce damarlarımda kanım kurudu, ekran karşısında kasılıp kaldım. 

Ülker İnce 

Özdemir’den alıntı yapılır da onun, dünya yazarlarının seçkin yapıtlarını yalın mı yalın, dupduru Türkçesiyle çevirerek okuma dünyamızı aydınlık kılan eşi Ülker İnce’den söz edilmez mi? 

Ülker, enstitünün İngilizce bölümünde öğrenciydi. Okulun atkuyruğu saçlı o en güzel kızına da, göğsüne bastırdığı İngilizce dev sözlüğüyle koridor yürüyüşlerimde rastlardım. 

Yazı, bellek büyücüsüdür; yazıya başlarken sıkıntıdan patlarken, bazen, bir de bakarsın yazmayı tasarladığın ne varsa karşına dizilivermiş! 

Büyü gerçekleşmişti; Berlin’de bulunduğum şu sıralarda, Özdemir İnce’nin yazılarının özüne varılması açısından kılavuz niteliğindeki Opera Kahkahası (Ve Yayınevi) adlı kitabına rastlayacağım, onun, kitapta eşi Ülker’den de söz edeceği aklımın kıyısından geçmezdi. 

Pamuk Prenses

İnce, sevecen bir eş, erdemli bir baba. Öyle olmasaydı düşünsel yanı ağır basan bir şiir kitabına şu anımsatmalar yansır mıydı? 

Yanımda uyuyor Pamuk Prensesi Ülker, evrenin sesini dinliyor uykusunda: Birlikte yürüyor evrenin kalbi ile onun iki kez ameliyatlı yüreği.

Oğlu Tan’ı da anıyor: 

Ne oldu bana bilmem, aldım onu Ankara Operası’na götürdüm. Yıl 1957 yılı. Ülker’in elini tuttuğum, lepiska ormanı saçlarına dokunduğum yere. Yanımda benim o yılki yaşımdaydı. Nabucco’yu bir nota defterinden izliyordu velet, ağzında balon cüsseli bir emziği emerek.” 

Opera Kahkahası’nı tanıtacaktım sözde; kendimi sevda ırmaklarında buldum... 

Yazarın Son Yazıları

Geçmişi güncel kılmak

Can Yayınları Sait Faik Abasıyanık’ın öykü kitaplarını yeniden yayımlamaya başladı.

Devamını Oku
05.12.2025
Hayvan koruyucu

Tanımadığım kişilerden de kitap aldığım oluyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek

Okuma kültürünün yetkin kişilerinden Prof. Dr. Sedat Sever, 13 Kasım 2025 günkü Cumhuriyet’teki “Erken yaşta okur yetiştirmek” başlıklı yazısına şu görüşle başlıyor...

Devamını Oku
21.11.2025
Sonsuzluğa açılan pencere

Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda yattığı odanın pencereleri boğaza bakıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet okuru

Cumhuriyet okuru, gazeteyi okumakla kalmaz, edindiği izlenimleri yazarlara da aktarır.

Devamını Oku
07.11.2025
29 Ekim 1923: 102 yıllık Cumhuriyet

Cumhuriyet, dört yandan saldırılarak parçalanmak istenen Türk varlığının yeniden doğuşudur.

Devamını Oku
31.10.2025
Einstein’dan 5 öneri

Hemen her çağda toplumların vicdanında yerini bulan devlet adamları, bilgeler, sanatçılar olmuştur.

Devamını Oku
24.10.2025
Yaşam yolculuğum

Yaşam, oradan oraya koşuşturduğumuz uzun mu uzun bir yolculuktur.

Devamını Oku
17.10.2025
Düşünsel oluşum

İnsan olmanın ölçüsü düşünebilmektir, duyumsama güdüsüdür.

Devamını Oku
10.10.2025
Seçim yakındır

Son aylarda İstanbul’dan başlayıp en küçük yerlerin belediye çalışanlarının tutuklanıp hapse atılması, seçime gitmenin yakın olduğunu akla getiriyor. Şu ana dek günlerini hapishanelerde geçirenlerin hiçbirinde somut bir suç bulunamayışı da kamuoyunda şaşkınlık yaratıyor.

Devamını Oku
03.10.2025
Einstein’ın kızına mektubu

Albert Einstein, kızına, toplum onun söylediklerini anlayacak duruma gelene kadar yayımlamamasını istediği bir mektup yazar.

Devamını Oku
26.09.2025
Hak yerini bulur

13.06.25 günlü “Kızlar okusun diye” başlıklı yazımda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan şu alıntıyı yapmıştım...

Devamını Oku
19.09.2025
Mutlu Yaşam Köyü

Köyde, ilçede ya da mahallede, nerede olursa olsun yeter ki yönetenlerle yönetilenler arasında dayanışmayla etkinlikler yaratılsın.

Devamını Oku
12.09.2025
Göğüne Sığmayan Bulut

Her yıl eylülün ilk haftasında, Emin Özdemir’in son günlerinde, öğrencisi Hatice Aydoğdu’nun sorularına verdiği yanıtları içeren Göğüne Sığmayan Bulut (Arkadaş Yayınları, 2016) adlı kitabını okurum.

Devamını Oku
05.09.2025
Ağaç yazışmaları

Her fırsatta kurtuluşu kentlerden kaçıp canını yeşillikler arasına atan arkadaşım Yusuf Gezgör’ün yıllar önce gönderdiği ağaçlarla ilgili bir mektubu geçti elime.

Devamını Oku
01.08.2025
Aydınlanma-aydınlatma

Aydınlanan, yalnızca kendi adına değil, toplum adına da bilgi alanlarına yönelir.

Devamını Oku
25.07.2025
Bilginin gücü

Yaşamını bilgi kaynaklarını çoğaltmaya adayan Bozkurt Güvenç, kültürü “Doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı her şey” diye tanımlıyor.

Devamını Oku
18.07.2025
Gerçeğin dili

Yaşlılığın anlamını, Shakespeare’in Kral Macbeth adlı oyununda geçen bir söz öğretmişti bana...

Devamını Oku
11.07.2025
Anadolu kadını

Bilim insanları, kadın konusunda aylarca üzerinde çalıştıkları araştırma sonucunu, basına “7 bin 500 yıl önceki Anadolu kadını!” başlığıyla yansıttı...

Devamını Oku
04.07.2025
Köy Enstitülerini canlandırma

CHP’den sonra yönetime geçen Demokrat Parti’nin ilk eylemi Halkevlerini, Tercüme Bürosu’nu, eğitimimizin büyük atılımı olan Köy Enstitülerini kapatmak olmuştur.

Devamını Oku
27.06.2025
Dilsel aydınlık

Düşünürler, dili ulusların soyağacı, yaratıcılığın sihirbazı sayar...

Devamını Oku
20.06.2025
En başta kızlar okumalı

Ekim ayında Mersin’deki İleri Ortaokulu Müdürü Hüseyin Aygül, 62 öğretmenin kararıyla, 1090 öğrencili okulda kız-erkek öğrencilerin yan yana oturmasını yasaklamaya kalkıyor.

Devamını Oku
13.06.2025
Bir sihirli varlık!

Köşe yazarlarının bir görevi de okuru güncel konularda aydınlatmaktır. Aktardığım aşağıdaki yazıda olduğu gibi tiyatro oyuncusu, yönetmeni, eğitmeni Gürol Tonbul gibi bir okur da üstlenebiliyor aydınlatma görevini...

Devamını Oku
06.06.2025
Toplumsal özeleştiri

Özeleştiri, kişinin, kendi özünü özgürce değerlendirebildiği en kestirme anlatı yoludur.

Devamını Oku
30.05.2025
Ulusal bilinç

Atatürk, “Cumhuriyetin 10. Yılı” demecinde yalnızca önemli noktalara değinmiyor, bize gelişmenin ana kaynağını gösteriyor, geçen zaman bir yana bırakıp çağa uymayı öneriyor:

Devamını Oku
23.05.2025
Anadolu kadını

Söz konusu kadın olunca belleğimde Dede Korkut Kitabı’nda okuduklarım canlanır.

Devamını Oku
16.05.2025
Sonsuzluğa yolculuk

Sonsuzluğa yolculuk

Devamını Oku
09.05.2025
Kral Oidipus

Kral Oidipus

Devamını Oku
02.05.2025
Söz yerini bulmalı

Söz yerini bulmalı

Devamını Oku
25.04.2025
Berlin’de hâkimler var!

Berlin’de hâkimler var!

Devamını Oku
18.04.2025
Gerçek dost

Gerçek dost

Devamını Oku
11.04.2025
Ağaçlı çiçekli bir dünya

Ağaçlı çiçekli bir dünya

Devamını Oku
04.04.2025
Toplumsal dayanışma

Toplumsal dayanışma

Devamını Oku
28.03.2025
Gençlere emanet

Gençlere emanet

Devamını Oku
21.03.2025
Barış yolu bilimdir, sanattır

Barış yolu bilimdir, sanattır

Devamını Oku
14.03.2025
Anlamlı özlü sözler

Anlamlı özlü sözler

Devamını Oku
07.03.2025
Camileri ahıra çevirmek

Camileri ahıra çevirmek

Devamını Oku
28.02.2025
Kötülükle iyilik iç içe

Kötülükle iyilik iç içe

Devamını Oku
21.02.2025
Gerçeğin acılı yüzü

Gerçeğin acılı yüzü

Devamını Oku
14.02.2025
Anılarla Tıpta Öncüler-I

Anılarla Tıpta Öncüler-I

Devamını Oku
07.02.2025