Amerika’da insan davranışlarının incelendiği bir dergi, sayfalarını 20 yıl içinde 20 ülkede yapılan yalnızlaşmaya yönelik bir araştırmanın değerlendirilmesine ayırdı. 

Beş kıtada iki milyon kişiyle yapılan bu araştırmanın sonuçlarına göre yalnızlaşmanın, erken ölüm oranı yaklaşık yüzde 14’ü, yalnızlık duygusuna yol açan hastalıklarda ise ölüm oranı da yüzde 9’ları buluyor. 

Aynı araştırma, yalnızlık duygusuyla insanın dış dünyayla iletişimini kestiği durumlarda, ölüm oranı yüzde 32, kalp damar hastalıklarında yüzde 34, kanserde ise yüzde 24... 

DEĞERLENDİRME 

2 milyon 205 bin 199 kişi katılmış araştırmaya. Katılanların yüzde 29’u ABD’den 61’i İngiltere, Japonya, Kore, Finlandiya gibi ülkelerden...

Araştırma sonuçlarını değerlendiren ruhbilim uzmanı Dr. Semiha Tufan, yalnızlığa itilenlerde ölüm oranının yüzde 14 gibi yüksek oluşunu, toplumdan dışlanıp yalnızlaşan bireylerin daha çok etkilenmiş olmasına bağlıyor. 

İnsanı sosyal bir varlık sayan Tufan, güzel ilişkilerin onu mutlu kıldığını, yalnızlaştırılınca yaşamanın anlamını yitirdiği kanısında. O nedenle bireylere toplumsal destek içinde ilişkinin sürdürülmesini öneriyor. Böylece onun toplumdan uzaklaşmasının önüne geçileceği kanısında. Bu yapılmazsa kendini toplumdan, bireylerden uzak tutanlar, onulmaz hastalıklara tutulur. 

Tufan, özellikle kardiyovasküler hastaların ölüm oranlarının yüzde 25-30’a çıktığını somut örneklerle açıklıyor. 

UYARLAMA

Ülkemizde düzen böyle sürüp giderse toplum bir süre sonra her gün gazetelere de yansıyan öldürümlere duyarsız kalacak, bu da toplumdan dışlanan bireylerin dışlanma oranını yükseltecektir. 

Bizde de böyle bir araştırma yapılsa daha korkutucu sonuçlarla karşılaşılacağı şu olaylardan anlaşılıyor:

- “Mevsimlik tarım işçisi çocuklar, okullarından ve hayallerinden uzakta, tarlalarda çalışıyor. Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesine soğan tarlasında çalışmaya giden ilkokul, lise ve üniversite çağındaki çocuk ve gençler, gelecekten ümitsiz olduklarını dile getiriyor.”

- “Eşini taciz ettiği iddiasıyla babasını öldürüp, evi ateşe verdi. Cinayetin, babanın gelinini taciz ettiği iddiasıyla işlendiği ileri sürüldü. Öldürülen Yaşar Ak’ın daha önce de kendi kızına yönelik ‘cinsel taciz’ suçundan hüküm giydiği, bir süre önce cezaevinden çıktığı öğrenildi.”

- “Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 2007-2021 Yılları Arası Verilerinin İstatistiksel Analizi Raporu’na göre şiddete maruz bırakılan her 10 kişiden 8’i kadın, şiddete maruz bırakılanların yüzde 73’ü evli, yüzde 12’si bekâr ve yüzde 7’si de boşanmış kişiler. Faillerin yüzde 90’ı erkek iken fiziksel şiddete maruz bırakılanların yüzde 79’u kadın, failler ise büyük oranda eş.”