Gecenin yıldızı Arda’ydı. Gösterdiği gayret, klas, kalite... Neredeyse Türkiye’de paslanırken Atletico Madrid onu gerçek bir yıldız olma yolunda geliştiriyor. Futbolumuzu yorumlarken bu gerçeği dikkate almamızın netleştiği bir gece yaşadık Mersin’de.
Takımımızda topun rakipte olduğu anlarda ciddi baskı hamlesi vardı. 5. dakikada gelen Arda imzalı yaratıcılık Umut’un dokunuşuyla gol olurken hemen arkasından bu kez Belarus’un Arda’sı Hleb, harika hareketlerle Rodionov’un ağları sarsmasını sağladı. Belarus’un da bizden üstün bir yanı vardı. Çok çabuk çoğalarak kazandıkları toplarla kalemizde pozisyonlar yarattılar. Aslında direklerden dönen vuruşları da göze alırsak, kaçan pozisyonlarla birlikte 90 dakikanın bol gollü geçmesi gerekirdi. Her iki kaleci de zaman zaman sonucu etkileyen kurtarışlar yaptı.
Orta alanda etkili ama yavaştık; savunmada ise rakibimiz kadar çabuk ve başarılı değildik. Burak’ın girer girmez attığı gol galibiyeti getirirken sahanın ikinci yıldızı Gökhan Gönül yine sahnedeydi.
Skora bakmazsak; kolay olmayan bir rakibi çok pozisyona girerek yendik. İkinci yarı Aytaç, Gökhan Töre, Olcay ve daha sonra Burak’ın katılımı ulusal takımımıza 4 forvetle oynama şansını da getirdi. Ersan ve Aykut ikilisi tandemde büyük bir hata yapmadı. İlk yarıda Caner’in kanadından gelen Belarus, ikinci devrede aynı başarıyı gösteremedi. Kanımca bu 90 dakika, Tevfik Sırrı Gür Stadı’nı dolduran taraftarlar kadar Fatih Terim’i de tatmin edecek bir oyun oldu. Elindeki zamanı iyi kullanacak olan Terim ve bizler için de bir pansuman...