Koronavirüs ciddi bir hastalık olarak her alanda dünyayı tehdit ediyor! Teknoloji çağdaşlıktan sınıfta kaldı. Anlamak olası değil! Bu ölçekte daha neler ikmale kaldı söylemeye gerek yok! Ama dünyayı yönetenlerin inandırıcılığı da yara aldı! Bizim kendi alanımızda şal örttükleri gerçeklere sessiz kalanlar bir anda canları yanınca ortaya çıktı! Onlar ateşin düştüğü yeri yaktığını başlarına gelince anlıyorlar! Oysa bu hafta gördük ki dünyada neredeyse sadece bizde oynandı karşılaşmalar! Bunu kabul etmek olamaz. Futbol sadece ekranlara oynarken, görevliler ve sahadakilerin dışında biz şunu söyledik: “Biz futbolu tribünler boş olsa da oynarız!” Bir kuruluşun önceden koyduğu bu şart olsa gerek! Şimdi oynanan oyun ve frekansı ne olursa olsun sanırım kimse bu durumdan memnun değildir!

Tekamül, yani gelişme ancak geleceği veya yaratıcılığı gerçekleştirmek adına vardır. Eğer olmasaydı dünya aynı medeniyetle yönetilirdi! Aklın ve yaratıcılığın dışlanması anlamını taşısa da yaşam bazen, bir gerçek var ki kurumsallaşan yapılar bu hatayı, yanlışı önler, yol gösterir ve hatırlatır. Herkes Mersin’e giderken bizim konumuzda tersine gitmemizi en azından kurumlar yol göstererek öne çıkmalıydı. Yıllarca var olan ve işlevlerini yerine getirme gerçeğini sulandıran suskun yapıları göreve davet ediyoruz. Yol gösterici olun.. Herkes koronavirüs olmayabilir ama taşıyıcı olma ihtimalini önlemek tedbirleri küçümsenemez. Bunun ihmali spor alanlarını da ilgilendirir. Neredeyse tüm turnuvaların ertelendiği bir süreçte artık kulüp yandaşlığı veya puan hesabı çok komiktir! Başarılı ve masum kişileri karalama veya dışlama başarısını gösteren bazı alakasızlar bu konuda artık en azından canlarının hesabını yapıp hastalık uyarısı ile yetkili kişilerin karantinasına girmelidir. Çünkü bu dünyada doğmak ve ölmek tek gerçektir. Yaşlıların ayrı bir risk ile yaşama döneminde sakıncalı hedef gösterilme, sahiplenmeme gerçeği üzücüdür. Hastalık sadece futbol ve benzeri yaşamsal toplantı ve kalabalıkların önüne geçmekle değil; asıl tedavi gerçeğine dönük ortamın zenginleşmesi ile verilecek ilaç, aşı, icat ve tıbba katkıyla aşılabilir. İnsanların ve yaşam faaliyetlerinin bir anda durmasının etkisini dünya kaldıramaz. İşin içinde ne var bunu icat edenler bilir ama bilmeleri gereken bir gerçek daha var! O da burada her canlının yaşama hakkı vardır ve bunu kimse zorla alamaz. 

Hani kılıf aransa da ben tıp ve teknolojinin bu alanda yine de önleme adına daha insani yaklaşımla konuyu çözeceğini beklemekteyim. Ama virüs nedeniyle eyyamcılık yapan ve suskun, gayret göstermeyen kuruluşlar ve kişiler spor dünyasına yeniden daha az güvenle ulaşabilecekler ve yaptıkları ucuz kahramanlıkları unutulmayacaktır!

Ne demiş büyüklerimiz: “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!”