Arsenal’in Beşiktaş’ın başarılı oyun anlayışını alt edemediği ve gol pozisyonunun az olduğu ilk yarının son uzatma saniyesinde kader arkadan vurdu. İlk yarıda iki penaltı kokan pozisyonda (Mustafa ve Motta) Portekizli duyarsız kalınca Beşiktaş 90 dakika oyunun kontrolünü elinde tutmasına rağmen başa baş mücadelesini gole dönüştürecek vuruşu yapamadı. Ceza sahasına Siyah - Beyazlıları sokmamak adına özellikle Demba Ba’ya Mertesacker’le uygulanan katı savunma disiplini Arsenal’i kurtardı. Beşiktaş orta alanda çok üstündü. Özellikle orta alanın yıldızı Atiba inanılmaz bir kazanma arzusuyla Oğuzhan ile birlikte oyunu forse etti. Chamberlain ile sağ kanatta sürat kazanmak isteyen Arsenal, oyunu kazanacak bir üstünlük kurmasa da bir anlık hatanın gol ile sonuçlanmasıyla Beşiktaş’ın çökmesini bekleyenler yanıldılar. Oyun Beşiktaş’ın kurgusuyla yönlense de her şeyi değiştirecek bir gol gelmedi.
Son yarım saatte Gökhan ile ataklara daha da iyi çıkmaya başlayan Siyah - Beyazlılar gol olabilecek vuruşu 1. bölgeyi yoğun savunan Arsenalli futbolcuları aşacak fırsatı bulamadı. Bu Arsene Wenger’i Beşiktaş’a karşı üst düzey tedbirinden kaynaklandı. Takımımız bir Avrupalı olgunlukla oynadı. Arsenal 1-0 önde olmasına rağmen ikinci yarıda Beşiktaş’ın her kazandığı topta kalesini ve skoru korumak adına mücadele verdi. Emirates’te bu kadar mahkum oynayan Arsenal belki de haklıydı. Beşiktaşlı futbolcular baskılı mücadele ederken kazandıkları topu bilinçli olarak ayağa oynadılar ve hiç telaş yapmadılar. Tek şanssızlıkları gol pozisyonlarına yaklaştıkları anda son vuruşu yapabilecek becerilerinin yetersizliğiydi.
Özetlersek iki tane 90 dakikada Arsenal karşısında yıllar sonra İngiliz takımlarına kafa tutan, ağırlık koyan Beşiktaş’ı fizik, moral ve taktik yönden üstün gördüğümüz bir mücadelede yine de tuhaf bir gol yiyerek atlayabileceğimiz turu kaybettik. Ben bu oyunu gördükten sonra Beşiktaş için sadece kötü yazgı diyorum.