Ahmet Güvener

Türkiye Neden Şampiyon Olamaz?

24 Temmuz 2014 Perşembe

Geçen haftaki yazımda Almanya’nın neden şampiyon olduğunu yazmıştım. Bugün de Türkiye’nin neden şampiyon olamayacağını yazacağım. Şampiyonluğu geçtim, futbolda başarıda neden süreklilik yaşayamayacağını yazacağım.
Futbolda sürekli başarı için ilk şart istikrar ve planlı çalışmadır. 1954’ten bu yana 8 değişik DFB başkanı göreve gelmişken aynı dönemde Türkiye için bu rakam 31’dir. Ve bu sekiz DFB yönetimi bir plan içinde süreklilik sağlamışlardır. Birinin yaptığını bir sonraki bozmamıştır. Bu sayede 1954’ten beri tüm dünya kupalarına katılıp en azından çeyrek final oynamışlardır. Özgener federasyonunda genel sekreterlik dönemimde 2010’da geliştirdiğimiz ve kamuoyuna sunduğumuz 4 yıllık stratejik plan sonraki yönetimler tarafından rafa kaldırılmıştır, yerine de bir başka stratejik plan da konmamıştır. Benden sonra genel sekreterlik yapan Ebru Köksal yıllar sonra özel bir görüşmemizde böyle bir plandan hiç haberi olmadığını söylemiştir. Planı, sürekliliği ve devamlılığı olmayan bir federasyon yönetim modelinin dünya şampiyonu üretme şansı yoktur.
DFB, 2000’den sonra aynen Premier Lig gibi profesyonel liglerin yönetimini profesyonel takımlara bırakmıştır. O ülkelerde federasyonlar milli takımlar, gelişim ve amatör futbolla ilgilenir yalnızca. Bunu Türkiye’de uygulamaya kalkın, TFF’ye ne başkan ne de yönetim kurulu üyesi bulamazsınız kolay kolay. Onların rantın olmadığı yerde işleri olmaz. Zaten TFF aslında daha önceki bir yazımda yazdığım gibi Türkiye profesyonel futbol kurumudur. Sayın Demirören son genel kuruldaki 15 dakikalık konuşmasında gelişim ve amatörler ile ilgili toplam 3 cümle etmiştir. Genel kurulunun yüzde 90’ı profesyonellerden oluşan bir genel kurula da öyle bir konuşma yakışır. Amatörleri ve gelişimi ön plana almayan, profesyonel futbolun üstyapısı ile yatıp kalkan bir federasyonun dünya şampiyonu üretme şansı yoktur.
DFB ilk iki üst lig için akademi kurma mecburiyeti getirmiş ve bu akademileri çok ayrıntılı standartlara bağlamış ve bunları çok sıkı üçüncü partilere denetletmiştir. Türkiye’de bunu da yapamazsınız. Ya profesyonel kulüpler masraf olacak diye istemezler ya da tüm yatırımı TFF’nin yapmasını beklerler. Unutmayın genel kurulun yüzde 65’ini ilk iki ligin temsilcileri oluşturur. Onların istemediği bir şeyi yapamazsınız, onların da altyapıya ciddi bir yatırım yapma gibi bir niyetleri hiç yoktur. Çağdaş ve güçlü altyapısı olmayan bir federasyonun dünya şampiyonu üretme şansı yoktur.
DFB’nin organizasyonunda 600 bin oyuncu taranmakta, 1000 antrenör 11-15 yaş arasındaki 14 bin oyuncuyu 45 merkezde eğitmektedir. Bunu Türkiye’de yapabilirsiniz ama TFF bütçesinin ciddi bir kısmını buna ayırmanız gerekir. Genel kurulun yüzde 90’ını oluşturan profesyonel kulüpler bunu da istemezler. Onlar bütçenin deplasman, hakem giderlerini karşılamaya, milli takım seyahatlerinde gezmeye yani profesyonel kulüplerin A takımlarına ayrılmasını isterler. Altyapıya teknik olarak destek olmayan ve burada bir standart yakalamayan bir federasyonun dünya şampiyonu üretme şansı yoktur.
Kısacası bu genel kurul yapısı ve yönetişim modeliyle Türkiye asla futbolda sürekli başarı yakalayamaz. Tüm dünyadaki futbol yönetişim modeline hızla dönülmesi gerekmektedir. Bunu da genel kurul yapamayacağı için son şans, futbol âşığı başbakanın bu durumu anlayıp kanunda gerekli değişikleri yapmasına kalmıştır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hakem lobisi 9 Temmuz 2016
Kardiac Kids 17 Kasım 2015
Yeter artık (29.09.2015) 29 Eylül 2015

Günün Köşe Yazıları