Başbakan’ın Belaya Bulaştırdığı 3.787.987 Kişi

13 Aralık 2013 Cuma

Tayyip Bey ne demişti?
“Twitter diye bir bela var, yalanın daniskası burada. Sosyal medya toplumların baş belasıdır!” (2 Haziran 2013)
Lafı kendisinin de bizzat 3.787.987 takipçiyle bu belaya püskül olduğuna bağlamaya...
Ya da oğlu Burak ve kızı Sümeyye ile birlikte bu beladan ailece yararlandığına bağlamaya gerek yok.
Her şeye rağmen kızlar her zamanki gibi ölçülü ve terbiyeli.
Muhterem eşi Emine Hanımefendi ise bela uyarısına uyuyor ve tweet’ten uzak duruyor!
Ama oğul Burak, babası Meclis’te konuşurken attığı tweet’lerle sanal âlemin belalısı oluyor.
“Meclis serserilik yeri değildir!”
“Ahlaksız, rezil tavırların amacı nedir?”
Diye, öfkeyle sorup duruyor!
“Ahlaksız - rezil” dediği şey, babasına, konuşurken laf atılması...
Ki tarihteki tutanaklar tanıktır. Mustafa Kemal’e ve İsmet İnönü’ye bile konuşurken adap edep dairesinde laf atılmış...
Bu bir tür Meclis geleneği...
Bu gelenek başka ülkelerin parlamentolarında da adap ve edep dairesinde soru ve ince eleştiri biçiminde sürüp gidiyor...
Burak, “ahlaksız ve rezil” diyor.
Allah söyletiyor.
Baba konuştuktan sonra o tanıma uygun biçim ve yoğunluktaki bir “sin-kaf” kepazeliği patlak veriyor.
Uğur Mumcu küfürlü oturumları “Söz Meclisten İçeri” adlı kitabında toplamıştı.
Ne o kitapta ne de sonraki yılların hiçbir tutanağında Burak’ın “ahlaksız ve rezil” deyimine uygun bir “Sin- Kaf”lı oturuma rastlamak mümkün değil.
Muharrem İnce’nin ağzından çıkan “Sin” ve “Rı”lı sözcüğe gelince...
O bir küfürden çok, “def ol” anlamında bir tür reflekstir.
Ki gündelik hayatta halkımız, ters giden her şey için, kendi kendisine bile söyler durur.
Söylenmese elbette daha iyi olurdu.
Ama Sayın İnce de belli ki, ısrarlar üzerine kendisini inceden inceden Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e muhatap kılacak kondisyona hazırlıyor!
Netice-i kelam ve Mustafa Balbay’a naçiz bir uyarı.
Bir baba olarak dikkatli olsun...
Mesela Başbakan’ı örnek alsın.
Reşit olduğu halde, yine de danışman kızını Meclis’e yaklaştırmayan Tayyip Bey gibi o da Yağmur ve Deniz’i Meclis’ten uzak tutsun.
Adap ve edebe uygun bir iktidar gelinceye kadar..

‘Bela’ Rekabeti!..
Sevdasından vazgeçtiğine dair bir ipucu yok.
“Durmak yok. Yola devam!” aslında özel amentüsü.
Yolun sonu Çankaya.
Zaman daraldıkça daha da gerilmesi köpürmesi bundan.
Gizli rekabet her alanda.
6 ay önce “bela” ilan ettiği “tweet”e daha çok sarılıyor.
Parti (yoksa devlet mi) kesesinden sanal âleme saldığı binlerce “dijital pehlivana” rağmen...
Selefi ve muhtemelen halefi (veya kaçınılmaz rakibi) Cumhurbaşkanı Gül’ün (4 milyonluk) takipçi sayısına ulaşamıyor.

Kaldır Gitsin
Yazar Emine Çaykara soruyor:
- Yerel seçim alelacele kaldırım mı demek?
Yanıt mı?
- Kaldırım ne yazık ki talihsiz bir sözcük.
- Eee?..
- Kaldırmaktan geliyor.
- Yanii?
- Eşeğin aklına karpuz kabuğu getiriyor. Kaldırı kaldırı veriyorlar.

1 Soru, 1 Yanıt
- Neden ülkemizde hesap sorulamıyor?
- Hesap sorma makamları, hesap vermesi gerekenlerin işgaline uğradı da ondan!

Sin Kaf mı - Kaf Sin mi?
“Sin ve Kaf” bir tür edepli sansür formülü.
Osmanlı mahkemelerinden devralınan bir deyim.
Cennet ülkemizde erkeklerin ağzından pek düşmeyen malum sözcük.
“Çözüm Süreci Aşkına” alfabemize yeni sözcükler eklendi.
Keşke tarihimize sahip çıkmak adına eski alfabedeki bazı harfleri de yasaya dahil etseydik.
Ve “S” harfi demek olan “Sin” (Allah’ın işine bakın ki İngilizce de günah anlamına geliyor) ve “K” demek olan “Kaf” harfleri yasal bir zemine oturmuş olurdu.
Eski alfabe ile kısaltma yapmak bir tür adapedep formülü.
Ama aynı formülü “Meşruiyet” için de kullanmamız gerekecek.
TBMM’de “S.K” demek, yani “Sin-Kaf” etmek ayıp...
“Kürdistan” demek de kavgaya neden oluyor.
Çünkü, (şimdilik!) gayrimeşru sayılıyor:
Başbakan’ın malum lafını, BDP’liler komisyonda “muhalefet şerhi yazar” gibi yaparak gole çevirmek istediler.
Kaleyi bekleyen TBMM Başkanlığı’nın uyuması sonucu da ilkyarıda başarılı oldular.
Oysa bu sözcüğün de sansürlenip tıpkı, “Sin- Kaf” gibi “Kaf -Nun” olarak ilk ve son harfi ile tutanaklara geçirilmesi gerekiyordu.
Ama bu tercih edilmedi.
Kaf-Nun’suz “Korsan Baskı” formülü kullanıldı.
Ve “Kürdistan”lı muhalefet şerhi sayfaları buharlaştırıldı.
Sonuç mu?
2014 Bütçesi, Başbakan ve bazı AKP milletvekilleri sayesinde “Sin-Kaf” ve “Kaf-Nun” harflerinin en bol kullanıldığı bir bütçe olacak.
Temennimiz...
Halkın bütçesinde yaratacağı olumsuz etkiler nedeniyle...
AMK gazetesinin arka sayfasına manşet olmasın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları