Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Laiklik – şaşkınlık
İsmail Kahraman’ın son çıkışını laikliğe karşı tehdit olarak görmek tam bir şaşkınlık içinde olmak demektir.
Laiklik tehditlere maruz kalmak aşamasını geçmiş, fiili saldırılar evresine girmiştir.
Laikliğe darbe bir tehdit değil, bir vakıadır.
Sünni İslam ideolojisinin egemenliğinde olan ve her alanda söz sahibi fetva makamı konumundaki (örnek cemevleri konusu) Diyanet’in egemenliğindeki ülkede laiklik darbe yemiştir.
Laikliğinin temeli 3 Mart 1924 tarihli Tevhidi Tedrisat Yasası olan Türkiye’de, Milli Eğitim’in temel kurumu, Cumhurbaşkanı’nın deyimiyle “ümmetin umudu” olan imam hatipler ise artık orada laikliğe bitirici darbeye hazırlanıldığı söylenebilir.
Bunu görmeyenler şaşkın laiklerdir.
Laikliğin dine karşı olduğu iğvasına kapılan şaşkın demokratlar gibi.
Laikliğin inanca, ibadete, karşıtlığı olmadığı gibi laiklik inanç özgürlüğünün güvencesi olan kurumdur.
Dini, kişisel amaçları, siyasi hedefleri için kullananlar ne derlerse desinler, laikliğin demokratlık karşıtlığı yoktur.
Demokrasinin onsuz olmazıdır laiklik.
Anayasasında bu ilke açıkça yer alsın ya da almasın bütün demokratik ülkeler laiktir, örneğin İngiltere bile, nasıl Krallık olmasına karşın parlamenter bir demokrasi ise, aynı şekilde teoride Anglikanizmin devlet dini olmasına karşın, vatandaş- siyasi iktidar bağlamında laik bir ülkedir.
***
Bütün demokrasilerde, din ve vicdan özgürlüğü laik uygulama ile güvence altına alınmıştır.
Bu gerçekleri görmezden gelerek, laiklik karşıtlarının şaşırtmacalarına kapılmamak gerek.
Laiklik yalnızca devletin inançlar karşısında tarafsızlığı, onların hepsine eşit uzaklıkta durması değil, aynı zamanda onlardan kimilerinin diğerleri üzerine baskı uygulamasına engel olması zorunluluğunu da getirir.
Laik devletin bu tavrı demokrasideki inanç özgürlüğünün temelini oluşturur.
Laiklik nispeten yeni bir kavramdır ve yalnız Türkiye’de değil, ama çoğu ülkede çokça tartışılmıştır. Laiklik tartışmalarının odağı okuldur.
Türkiye’de de öyle olmuştur. O yüzdendir ki, Türk laikliğinin dönüm noktası olarak, bu ilkenin anayasada yer aldığı 1928 değil, Tevhidi Tedrisat’ın kabul edildiği 3 Mart 1924 kabul edilir.
O yüzdendir ki, Tayyip Erdoğan’ın laiklik yandaşı görünen söylemlerine bakarken, imam hatip konusundaki eylemlerini, zorunlu din dersleri konusundaki tavrını göz ardı etmememiz gerekir.
***
Bu konulardaki kafa karışıklığı yüzünden, Türkiye’de laiklik alanında şaşkınlık egemendir.
Buna rağmen, halkın çoğunluğunun laiklikten yana olduğunu kamuoyu araştırmaları ve şimdiye kadarki, uygulamalar göstermektedir.
İşte bu nedenledir ki, laiklikten hiç de haz etmeyenler dahi, onu bir yandan deforme ederken, yine de toptan yok etmekten çekinmektedirler. İsmail Kahraman’ın son çıkışına iktidar kanadından karşı çıkılması veya öyle görünülmesi olayında olduğu gibi.
Bu davranışın iki nedeni vardır. Birincisi, Türkiye’de dengelerin henüz laiklik karşıtlarının istedikleri gibi at oynatmalarına göz yumacak kerteye gelmemiş olmasıdır. Gerçekten, ülkemizde laikliğe nihai darbenin indirilmesini kamuoyunun eli böğründe seyretme aşamasında değil henüz.
Ayrıca, laiklik karşıtlarının da laiklik konusunda kafaları karışık. Onlar da bilmekteler ki kendi politik çizgileri de “dinen caiz değildir”cilerin sert karşı duvarına her an çarpabilir.
Görülüyor ki, laiklik Sünni İslamı, devlet ideolojisi haline getirmek isteyenlerin de, tümüyle ortadan kaldırmayı göze alamayacakları bir ilkedir.
Onların istedikleri, gönüllerince eğip bükecekleri “âlâ- Tayyip” bir laikliktir.
Tabii ki laikliğin güvencesi bu değil. İsmail Kahraman çıkışına tam destek bulamayıp şimdilik yalnız kaldıysa eğer, bu laik güçlerin henüz tam teslim olmamışlıklarındandır.
Teşekkürler Kahraman toplumun laiklikten vazgeçmeye henüz boyun eğmeyeceğini gösterdiğin için!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği