Mahcup laikler

Mahcup laikler

10.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Diyanet İşleri Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Yargıtay Başkanı’nı adli yılın açılışında, birlikte dua ederken gösteren bu fotoğraf 2021 Türkiyesi’nin halini bütün yalınlığıyla gözler önüne sermektedir.

Önümüzdeki günlerde bu üçlü ile sık sık karşılaşacağız.

Laik, demokratik Cumhuriyetin savunucuları, yıllardır Türkiye’de sağ iktidarların laik rejimi ortadan kaldırmak, dinci baskı rejimini egemen kılmak gibi gizli bir gündemleri olduğunu bıkmadan, usanmadan yineleyip durdular.

Dikkat buyurunuz, bu uyarılar AKP’nin iktidara gelişiyle başlamamıştır.

Türkiye’nin sağı, laik rejim ile hesaplaşmaya çoktan kararlıdır. Evet, AKP iktidarının denkleme katılmasıyla birlikte mücadelenin niteliği değişmiştir. Türkiye’yi ağa, şıh, mütegallibe, tarikat, cemaat güçleri öncülüğünde demokrasi platformuna taşınabileceği aymazlığı içinde olanların girişimleri ile başlayan Türk-Amerikan patentli, DP etiketli, çok partili rejim ile başlayan ilk girişimler, anti-laikleştirme sürecinin hazırlık hareketleriydi. AKP iktidara geldikten sonra, gizli gündem giderek artan bir ivme ile aşikâr olmaya başladı.

Olaya yapının dinselleşmesi açısından bakılırsa Türkiye’de sağ partileri AKP etiketli asıl sağ parti AKP suretli partiler ile AKP etiketli olmayıp tarikat, cemaat, ağa, faşizan güçler ile birlikte yanılgıyla orta sağ olarak nitelenen kuruluşların aguşuna sığınmış, AKP görünüşlü olmayan sağ iktidarlar olarak nitelenebilir.

***

Olayın belirleyici noktası aktörler değil, rollerdeydi, Türkiye’de sağ iktidarın işlevi şeriatçıların koltuk değneği olmaktı. Nitekim başbakanlığı dönemlerinde, dinci güçlerin lideri konumunda olan Demirel Çankaya’ya çıkıp, rejimin bekçisi rolüne soyununca önceki icraatının tersine bu rolü de başarıyla oynayabilmişti.

Bu çelişkinin nedenini doyurucu bir şekilde gözler önüne seren bir açıklamaya henüz rastlamadım.

Yanlışlıkla orta sağ olarak nitelenen bu ikircikli güçlerin malum tavrı karşısında, laik düşüncenin savunucusu olan veya olduğu savlanan CHP’nin, devletin yapısını dinselleştirme girişimleri karşısındaki tavrı rejimin geleceğini belirlemek asından önemli olacaktı. Doğrusu, CHP’nin “mahcup laik” olarak tanımlanabilecek olan tavrı çok partili rejime geçişin daha henüz CHP iktidarı değişikliğini yaşamadığımız döneminde bile çekingen yapısıyla düş kırıklığı yaratmıştı.

Daha parti henüz iktidarken toplanan, parti politikalarının enine boyuna tartışıldığı (o zamanlar CHP kurultayları öyle yapılırdı) 1947 kurultayında da seçmen desteğini artırmak için daha dindar görünme önerisi ortaya atılmış, işin garibi, buna karşı çıkanları uzlaştırıcı yol diye “üçüncü” yol önerisiyle etkisizleştiren İnönü’nün tutumu ile bu politika yürürlüğe konmuştur.

İktidar yanında laik rejime karşı saf tutmuş olan Diyanet ve Başkanı Ali Erbaş’ın gözü kara tutumlarıyla da kıyaslayınca bu tavrın ne kadar yetersiz olduğu kolayca anlaşılacaktır.

Laiklik karşıtı güçlerle, laikliğinden adeta utanan mahcup laik politikasıyla etkin mücadele verilemez.

Önümüzdeki günlerde Diyanet’in başrollerde gözükeceği kavga yaklaşırken bu gerçeği göz önünde bulundurmakta büyük yarar var.

Laiklik konusunda yanlışlık, laikliği hiçbir komplekse kapılmadan cesaretle savunmak değil, anti laik politika ile yolsuzluk, yoksunluk, yoksulluk ve baskının, zulmün birbirlerinin ayrılmaz parçaları oldukları ve kol kola yol aldıklarının anlatılamamasıdır. Geçmişte, laiklik yanlısı güçlerin layıkıyla anlatamadıkları bu hususu, sağ olsun AKP 20 yıllık iktidarı ile halkın kafasına çakmak için elinden geleni yapmıştır.

Bu durumda son irdelemede Ali Erbaş’ın istemeyerek de olsa laiklik yanlılarının değirmenine su taşımakta olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023