Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Onlar olmasaydı...

10 Mart 2023 Cuma

Altılı masanın, ittifaka dönüşmesi ve ortak cumhurbaşkanı adayını açıklaması, sancılı ve bir o kadar da şanlı oldu.

3 Mart Cuma akşamı dağılmanın eşiğinden adım atanlar 6 Mart Pazartesi günü parlak bir beraberliğin örneğini sunuyorlardı.

Bu gidip gelmelerin sonunda Millet İttifakı, öncekinden de daha güçlüydü. Çünkü olaylar göstermişti ki Millet İttifakı’nı oluşturanlar birbirlerine mecburdular. A planları demokrasi için uzlaşmaydı, o tutmayıp B planına geçilse o da demokrasi için uzlaşma olacaktı.

Bütün Türkiye’de insanlar cuma akşamı büyük ümitlerinin üstüne titriyor, geri dönülmez noktaya ulaşılacak diye korkuyorlardı.

Proje, Cumhuriyetin kendinden sonraki en önemli projesiydi. Ona karşı tepkiler de büyük olacaktı. Nitekim Cumhuriyet kazanımlarını yok etmek isteyenlerin darbesi de büyük oldu. Ama halk bütün varlığı ve gücüyle bu darbeye karşı demokrasi hamlesini korudu, hem karşıtlarına karşı çıkarak hem de yandaşlarına ayar vererek...

Demokrasi ittifakının güvencesi bizzat halkın kendisi olmuştu bu sefer. Zaten demokrasilerin asıl güvenceleri de halkın bu uyanık bilinci ve azmiydi.

***

İlk krizde halkın açıkça ortaya koyduğu tepki, Cumhuriyet kazanımlarının yeniden elde edilmesi hareketinin, halkın uyanık bilincinin, demokrasinin ve Cumhuriyetin çok sağlam güvenceleri olduğunu kanıtlamıştır.

Bugün içinde bulunduğumuz durumun sorumlusu, Cumhuriyet kendilerine hazır bir şekilde sunulmuş olan tatlı su demokratı kafasıdır.

Görülmüştür ki değil Cumhuriyeti koruyup kollamak, anlamaktan bile aciz olanlara Cumhuriyetin savunulmasını ihale eden bir toplumun, günün birinde bütün kazanımlarından olması kaçınılmaz hale gelebiliyor.

Fransız Devrimi’nin vatanı Fransa’nın büyükelçisi “Bu devrimin 200. yılında, ülkenizde hâlâ tartışılması konusunda ne diyorsunuz” sorusuyla karşılaşınca “Hiçbir devrim, bir kere kazanılıp, sonra kulağı üzerine yatarak korunmaz, onlar canlıdırlar, hep yeniden kazanılmaları gerekir” yanıtını veriyodu.

Doğrusu ya büyükelçinin çok düşündürücü yanıtında Cumhuriyetimizin 65. yıldönümünde bana da bir telmihte bulunuluyor mu acaba diye düşünmedim değil.

Evet Cumhuriyetin kazanımlarının yeniden elde edilmesi hamlesi, eğer halk bir zamanlar, aymaz vurdumduymazlığı yüzünden bu hale düşmüş olmasaydı bu derecede güçlü olmayabilirdi.

***

Ama halkın, demokrasi projesine bu kadar güçlü olarak sahip çıkmasında başkalarının da katkıları var. Onların da haklarını yemeyelim.

Onlar, toplumun değişik alanlarında, devletin belirli makamlarında, siyasetin çeşitli basamaklarında bulundular, Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmak için yeminlerine ihanet ettiler, toplu soygunlar düzenlediler, gasplarda bulundular, yalan yere yeminler ettiler, zulümler işlediler, “iki ayyaş” öyküleriyle kaba küfürler ettiler, tarikatlara, cemaatlere toplumun kurumlarını talan ettirdiler. Zamanla insanların tepkilerinin azlığını acizlerine verdiler ve azdıkça azdılar. Birkaç kez, bunların yarının Türkiyesi’nde laiklikliğin güvencesi olacakları da yazıldı.

Ama aldırmadılar.

Şimdi bu hazretler Türkiye’de halkın laikliğin güvencesini oluşturmanın taşlarını döşüyorlar.

Doğrusu yeniden Cumhuriyet hareketine sahip çıkma eylemine onların da katkılarını görmezden gelemeyiz. Onların katkıları olmasaydı bu sonuç da alınamazdı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları