Kayyum...
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Kayyum...

05.06.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hedef neydi?

Partiler arası ilişkilerin düzelmesi...

İktidar partisi, o hedefi “yumuşama” diye ifade ediyordu. Ana muhalefet partisi, “normalleşme” diye...

Bence de son siyasi gelişmenin adının doğrusu, “normalleşme”ydi. Çünkü, bizim rejimimizin resmi adı, hâlâ “demokrasi”... Ama uygulamada, bizim dışımızdaki hiçbir demokratik devlette görülmemiş olaylar devam edip gidiyor bu ülkede.

Mahkemelerde basın yayınla ilgili yıllarca süren ve sanıkların tutukluluklarının devam ettiği duruşmalar... Gene yıllarca süren ve siyaset insanlarımızın toplam olarak 41 yıllık ağır hapis cezası kararlarına mahkûm edildiği kararlar... Toplantı ve gösteri yürüyüşleri alanında, 11 yıldan beri sürdürülen, sanıklarının bir kısmını 18 yıllık hapis tehdidi altında tutan davalar...

Televizyonlara yayın yasakları... Ve lisanslarına iptal tehditleri. Gazetelere ekonomik alanda uygulanan yaptırımlar, gazetecilere tehditler...

Ve şu gerçekler: Anayasa Mahkemesi üyelerinin büyük bir kısmının seçimi, siyasal gücün tercihine göre belirleniyor. O da yetmezse, o mahkemeler, gene siyasal gücü destekleyen güçler tarafından, kapatılmakla tehdit ediliyor. Ve anayasaya göre uygulanması şart olan kararların uygulanması fiilen önlenebiliyor. Öteki mahkemelerin ve diğer yargı organlarının oluşumunda ve uygulamalarında siyasi güçlerin etki kullanma girişimleri, herkesin dinleyebildiği siyasi konuşmalarında bile yer alabiliyor.

İdam cezası çoktandır kaldırılmış halde... Ama zaman zaman siyasetçilerin nutuklarında o cezanın yeniden canlandırılması istekleri, kendini belli ediyor. Ülkemizdeki demokrasiyle bağdaşmamış örneklerden söz ederken aklıma gelen daha pek çok örnek var. Bunlara karşı toplantı yapma, protesto yürüyüşü düzenleme teşebbüsleri ise güvenlik güçlerince izlenip, copla, biber gazıyla ve gözaltına alma tehdidiyle önlenebiliyor. 

Ve bütün bunların ve benzerlerinin üstüne bir de ülkemizde ekonomik durumdaki çöküntülerin sonucu olan enflasyon, yoksulluk, açlık sorunları, sağlık sorunları ülkeyi sarsmaya devam ediyor.

***

İki büyük siyasal partimiz arasında başlayan ve bugünlerde ikinci bir görüşmeyle devam edeceği açıklanmış olan “diyalog” sürecinde, yeni olumlu gelişmelere ihtiyacı varken tam tersine olaylarla karşılaşılıyor. 

Bunlardan en umut kırıcı olanı, son seçimden sonra itiraz konusu olan belediye seçimleri arasındaki Hakkâri seçiminin iptal edilip belediyenin seçilen başkanının yerine bir kayyum tayin edilmiş olmasıdır.

Geçen yazılarda belirtmiştim. Yaşlarının ilerlemesine rağmen yıllarca hapiste tutulan beş generalimiz, anayasayla cumhurbaşkanına verilen yetkinin kullanılmasıyla tahliye edilmişti. Haklarındaki işlemlerin haksız olduğu gerekçesiyle başlattıkları girişimleri de sürdürüyorlardı.

O sonuç, kamuoyunda olumlu etkiler yapmış, bunun arkasından tam tersine durumlar devreye girmişti. Gene hapiste tutulan ve “Gezi Parkı” sanığı sayılan tutukluların durumlarında herhangi bir gelişme olmamıştı. O “Gezi Parkı” konusunda başka bir yazıda bir kere daha durmak istiyorum. Ama bu defa ortaya bir de yeni bir “kayyum” kararı çıktı ki neresinden bakılırsa bakılsın, herhangi bir gerçek demokraside gerçekleşmesi mümkün olan bir şey değildir.

Hakkâri’deki yenilenen seçimi, son seçimde olduğu gibi DEM Parti adayı Mehmet Sıddık Akış kazanmıştı. Ama seçim sonucunun ilan edilmesinden kısa bir süre sonra görevinden ayırılmış, yerine Hakkâri Valisi Ali Çelik kayyum olarak atanmıştır.

Sebep, seçim kazanan DEM Partili Başkan Mehmet Sıddık Akış’ın Hakkâri Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki hâlâ sürmekte olan bir davanın sanığı bulunmasıdır.

Peki, o davasının sürmekte olduğu öne sürülen Mehmet Sıddık Akış’ın, bu seçime girmesine engel olduğu seçimden önce bilinmiyor muydu ki kendisinin yeni seçimde aday olmasına kimse itiraz etmemişti. Veya bu bilinse bile, onun rakibi olan AKP’li aday seçimi kazanırsa, o sonuç “AKP’nin zaferi” diye anılarak kutlanacaktı da seçim sonucu o yüzden beklenmişti ve o beklenti gerçekleşmemiş ve bir B planı uygulanarak “kayyum” seçeneği devreye sokulmuştur. 

İhtimallerin hangisi doğru olursa olsun, kayyum tayini kararı, bir skandaldı. Görülüyor ki bugünkü iktidar, zaten öteden beri kullandığı “kayyum tayini” uygulamasından vazgeçmek niyetinde değildi.

Evet normalleşme?.. O hedefe ulaşmanın ülkemiz ve tüm yurttaşlarımız için ne kadar önemli olduğunu fark edenlerimiz artık çoktur. Ama bunun bazı siyasetçilerimiz tarafından da anlaşılıp o yolda gereken adımlar atılmadıkça, o hedefe ulaşmak belli ki kolay olmayacaktır.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024