ATİNA - Bir hakem üçlüsü ve seyirci maçı bir taraftan alıp ötekine verir mi? Evet, dün gece İspanyol, Portekizli ve Ukraynalı hakem, sadece maçı değil 4’lü finali de Efes’ten alıp Olympiakos’a hediye etti.

Bir ilk yarı sonu izledik. Efes, resmen dayak yedi sonra da kafaca toparlanamayıp final-four’a veda etti.

Maçın ayrıntılarına gelirsek; ilk periyotta ön planda olan taraf istenciyle Anadolu Efes’ti. Pire ekibinin hücum tercihlerini topu kovalayarak durdurdukları gibi Savanovic’i de aktif alanda tutup skor üstünlüğünü elden bırakamadılar. Bu bölümde Semih hücumda üretken ama savunmada etkisiz kalinca Oktay Hoca iğneyle sahaya çıkan Barac’ı takıma monte etti. Bu değişiklik işe yarayacak, Olympiakos Spanolis dışında aksayacaktı. 23-21 geçilen ilk periyotun ardından bu kez Farmar’ın peş peşe sayıları ve akılcı rotasyon bir ara 15 sayılık üstünlüğü getirdi ama seyircinin yakışıksız baskısı ve hakemlerin sokak basketboluna ses çıkarmaması devrenin 41-33 sonlanmasına neden oldu.

İkinci yarıya Lucas‘ın sayısı ile giren Anadolu Efes, ev sahibini durdurdu ama seyirci centilmenlik dışı desteğiyle takımını ayakta tuttu. Elbette sadece tribün baskısı değil Efes’in klasikleşen 3. periyot kabusu da skoru tüketen faktördü. Ağrıları artan Barac’ın yerini Semih’e bırakması Olympiakos’a yarayınca 3. periyot 54-55 ile geçildi. Son bölümde seyirci baskısına direnemeyen Efes bir ara bocaladıktan sonra Kerem Tunçeri, Lucas ve Shipp’le dirildi, maç bu dakikalarda bir gitti, bir geldi ama ev sahibi Londra biletini kapti. Yazık oldu bizim Anadolu evlatlarına... Gerçi kazansalar saha kenarındaki 300 güvenlikçiye rağmen ‘sözde’ Barış ve Dostluk Salonu’ndan çıkamazlardı...