Arif Kızılyalın

Nâzım'ın Mezarı, Yunus Emre ve Mutlu Bir Aile

13 Nisan 2013 Cumartesi

\n

ROMA / İSTANBUL - Genç adam, hakem Krolavecin son düdüğüyle birlikte derinbir soluk aldı. Hırvat meslektaşını kutlayıp soyunma odasına döndü ve lacivert ceketini çıkarıp, tahta sıralara oturdu. Tarih yazmıştıen çok tartışıldığı, defalarca istifa - gönderilmeaşamasına geldiği, ıslıklandığı sezonun son çeyreğinde. Kendi kendine gülümsedi ayağa kalktı ve sahadaki kutlamaları bitirip teker teker odaya dönen futbolcularını kapıda karşılayıp öptü.

\n

Herkese sarılıyordu ama Volkan, Gökhan Gönül, Caneri, Bekiri bağrına farklı bastı. Çünkü yaşadığı ruh halini en iyi onlar çözmüştü. 600 gündür yaşadıklarını düşündü. 4 Temmuz 2011 sabahı bırakabilirdi ama kendisini Kocamanyapan camiaya ihanet olurdu; kariyerini sıfırlama pahasına bırakmadı.

\n

Sezonun ortasında bırakibilirdi, Renk aşkınaboyun eğdi, devam etti... Sonunda da futbolculuk kariyerinin bile önüne geçecek bir başarıya imza atmış, takımını UEFAnın en iyi son 4 ekibi arasına taşımıştı. Sezon başında Moskova maçı için gittiği Rusyada Nâzım Hikmetin mezarını ziyaret ederken o ünlü dizeleri mırıldanmıştı, Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidindiye.

\n

Şimdi, o resmi futbol tuvaline dökmüştü Romada. Sadece o değil, tribündeki yorgunmücadele adamı Aziz Yıldırım ve 200 kadar Türk de o mutluluk resminin içindeydi perşembe gecesi. Hem de ne mutluluk. Maç öncesi, rahat gözüken ancak heyecanından yerinde duramayan Başkan Aziz Yıldırım, Canerin golü sonrası, derinbir oh çekiyor, kendilerini desteklemek için Romaya gelen eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Murat Ülker, Ali Koç ve Yüksel Günayla tezahürata başlıyordu. Artık orada kim yönetici, kim taraftar, kim başkan ayrım kalkmıştı...

\n

Ve herkesin ortak söylemi, Bizi Şampiyonlar Liginden attın UEFA, şimdi seni almaya geliyoruz..du. Kimi açık açık söylüyordu, kimi imada bulunuyordu ama ortak mesaj tekti. Gökhan Gönülün 3 Temmuzu yaşayan bir takım, bu kadar kısa sürede toparlanıyorsa önemsenmelideki mesaj da aynıydı. Adı bende saklı önemli bir F.Bahçelinin, Çağlayana gözyaşı, Amsterdama alınteri ile gidiyoruzifadesi de çok şey anlatıyordu aslında. Yine bir başka F.Bahçelinin, Mehmet Berk, kaleci Marchettinin de hesaplarına bakgöndermesi de Sarı - Lacivertli camianın içinin ne kadar yandığının göstergesiydi. Ve elbette,düşünen adamAykut Kocamanın, Yunus Emreden esinlenerek söylediği, Bizi, Avrupaya göndermeyenlere selam olsunsözü...

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları