Galatasaray, ‘uzak ara’ favori gösterildiği maçta Schalke 04’le sahasında 1-1 berabere kaldı ve Şampiyonlar Ligi’ndeki bir üst tur umudunu, bir diğer ‘arena’, Gelsenkirchen AUF Arena Stadı’na bıraktı. Bu bağlamda, Sarı-Kırmızılı ekip için ‘yandı, bitti’ edebiyatı yapmanın gereği yok. Çünkü, G.Saray, ‘G.Saray gibi’ oynarsa pekâlâ adını çeyrek finale yazdırır. Gelelim, çarşamba günkü maça! Kazanamaz mıydı Sarı-Kırmızılılar? Kazanırlardı. Hamit’in şutu direğe değil ağlara gitse skor 2-0’a gelse, Dany ayağındaki topu rakibine ikram edip formsuz Melo, Farfan’a ‘eskort’ hizmeti sunmasa, bugün çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık ülkece.
Ballandıra, ballandıra ‘çilekli’ pasta tarifleri verecekti insanlar sosyal paylaşım siteleri üzerinden. Şimdiyse zemine takılıp kaldık. Öncelikle şunu söyleyelim ki o zeminde çilek yetiştirirsiniz, hatta Silifke çileğinin ününü bile bitirirsiniz! Ama temaşa sporu futbolun gereklerini yerine getiremezsiniz o trilyonluk patates tarlasında. Ünal Aysal yönetimi o zemini, 550 bin Avro harcayıp devre arasında yeniledi. 2 maç oynandı, 3 maçta iptal! Aysal’ın yerinde olsam, yenilemeyi yapan firmanın elemanlarını stadın otoparkına bile almam. En önemli maçta o zemin iflas edemez! Ediyorsa bunun hesabını CEO Lütfi Arıboğan başta olmak üzere herkes verir!
Ve gelelim Fatih Terim’e. Zemin gibi Fatih Hoca da ‘istenilen’ kıvamda değildi ilk maçta. Ama o kadar büyük kredisi var ki kimse sesini çıkarmadı; çünkü camia biliyor ki Terim’in ‘Aslanlar’ı gider Schalke’yi AUF Arena’da geçer yoluna da devam eder. Ancak, Terim’in takım üzerindeki rötuşları yapmasının zamanıdır. Öncelikle polar saate göre 45 dakikalık pili olan Sneijder’i ‘yönetim ısrar etti aldı’ diyerek ilk 11’e koymak çok mantıklı mı? Futbol takım oyunuysa ‘dün gelen’ bugün kadroya girmemeli. Haydi diyelim Drogba ‘ekstra’ bir isim o tamam ama Wesley’in yeri saha değil kulübedir!
Yine, Eboue varken Sabri ısrarı, Hakan Balta gibi bir ‘klasik’ sol bek dururken sol açık Riera’dan ‘savunmacı’ yaratmanın dayanılmaz cazibesini anlamak mümkün değil. Hakan formsuz olabilir ama Riera’dan daha iyi kademe yaptığı da gün gibi aşikâr! Yenen gole bakın anlarsınız! Melo İtalya’daki son yılına dönmüş, ‘Altın bidon’ aday adayları arasına girecek yakında. Keza, Amrabat da 8 milyon Avro bonservis bedelinin onda biri ayarı top oynamıyor.
Yani Fatih Hoca da takımı gibi. Hoca kenarda formsuz olunca sahada da oyuncular organize olamıyor. Bıraktım organizasyonu, koşmuyorlar bile artık! Şimdi herkes zemini eleştiriyor. Haklılar da harcanan para düşünüldüğünde. Ama şu gerçeği de unutmamak gerek. Aynı zeminde Schalke de top oynadı ve en az 5 kere kontraya çıktı (ki kötü zemin hızlı atakları başlamadan öldürür) ve ne bir Alman futbolcu ne de teknik heyet ‘zemin kötü’ dedi! İstatistiklere göre de ‘kötü’ zeminde Almanlar daha çok topa sahip olmuş! Sakın ola ‘Almanya soğuk, kötü zemine alışıklar’ demesin kimse. TRT Haber’deki Bundesliga maç yayınlarından izliyorum, tüm 1. lig maçlarının oynandığı sahalar ‘pırıl pırıl’...