Goethe’nin dünyasına giriş
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Goethe’nin dünyasına giriş

19.03.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu köşe yazılarında arada bir, okuduğum kitaplara; kültüre, sanata ilişkin başkaca konulara da değinmek istiyorum.
Bunu zaten yapardım. Fakat ülkeyi giderek yaşanılması daha da olanaksız bir cehenneme çeviren bu siyasal yönetim yüzünden siyaset dışı konulardan, sanattan, kültürden, yaşamın başkaca olgularından söz etmeye hakkımız yokmuş gibi geliyor...
Bu duygumu aşacak ve cehennemden bir an uzaklaşarak kendimde sanatın, kültürün sevdiğim dünyalarına açılma hakkını göreceğim.
Böylece tazelenerek, kötülüğe karşı savaşma gücümüzü de yenilemiş olacağımızı düşünüyorum...

***

Aynı anda birden çok kitap okurum. Bu alışkanlığımın ya da gözü doymazlığımın hem olumlu hem olumsuz yanları var.
Olumlu yan, okumaktan aldığım tadın çeşitlenmesi. Farklı farklı konulara, üslup ve anlam dünyalarına girip çıkış...
Olumsuz yan, gözü doymaz bir oburun aynı anda birçok yiyeceğe birden saldırıp bu yiyeceklerden kimilerini yarı yenmiş, didiklenmiş, ısırılmış, bir kenara bırakması gibi; masamda, kitap raflarında, başkaca yerlerde biraz ya da birazdan daha çok okunup sayfa aralarında bir ayraçla bir yana bırakılmış kitapların mahzun görünümü...
Goethe’den söz edecekken sözü uzattım... Fakat Goethe engin hoşgörüsüyle inanıyorum ki beni bağışlayacaktır...

***

Başyapıtı Faust’un kitaplığımda Sadi Irmak’ın çok yıllar önce yaptığı bir çevirisi, şimdi elimin altında olmadığı için çevirmenini söyleyemeyeceğim bir başka Türkçe çeviri, iki farklı Rusça çevirisi ve iri gotik harflerle dizilmiş, birkaç sözcük dışında bilmediğim Almanca bir orijinali var. Basım tarihi pek eski olmasa da, bu kalın, kırmızı bez ciltli kitabın yine de nadir ve özgün bir baskı olduğunu sanırım.
Sadi Irmak’ın çevirisi anımsadığımca göz atıp bıraktığım kitaplardandır. Buna karşılık iki ayrı Rusça çevirisinden okuduğum Faust bende hüzünlü, karamsar izler bıraktı. (Belki ayıp ama, öteki Türkçe çeviri kapağı açılmadan öylece kaldı. Fakat şimdi onu ve Goethe’den dilimize çevrilmiş ne varsa -Divan’ı da içinde olmak üzere belli başlı yapıtlarının hepsinin çevrildiğini sanırım- edinip okumaya sabırsızlanıyorum. Bende bu sabırsızlık duygusunu uyandıran ise şu anda hayranlıkla okumakta olduğum “Yaşamımdan Şiir ve Hakikat” adlı otobiyografik yapıtıdır...
Bu kitabın sayfalarından taşan kişilik, çocukluğuyla, ergenliğiyle, şimdi okumakta olduğum üniversiteli dönemiyle, hiç de harika bir çocuk ya da olağanüstü bir genç değil.
Tersine, olağandışılığı bulunmayan bir çocukluk sonrasında, zaafları ve acemilikleri olan, dünya zevklerine düşkün bir genç adam...
Fakat olağanüstü olan bir şey var... İnanılmaz bir öğrenme tutkusu... Denebilir ki her şeye, ama her şeye akıl almaz bir merak... Ve aynı ölçüde bir çalışkanlık... Ve aynı zamanda şaşılası bir sadelik, berraklık. Yine akıl almaz bir bellek gücü... Çocukluğunda, ergenliğinde gördüğü şeyleri, ilişkileri, ayrıntının ayrıntısına kadar anımsayıp betimleme becerisi...
Elle tutulurcasına, fotoğrafı çekilmişçesine betimlenen doğa parçaları ve insan kişilikleri...
...Konuşan, anlatan kişi sanki yaklaşık 180 yıl önce 83 yaşında bu dünyadan göçmüş biri değil de, bir çağdaşınız, arkadaşınız... Neredeyse kendisiyle konuşmak, şakalaşmak istiyorsunuz... Öylesine yakın, sıcak, berrak, akıcı... Adının çevresinde oluşan şaşaa ile ilgisi bulunmayan sade bir insan... Hayranlık verici olan da sanırım bu özelliği...
Hayranlıktan söz etmişken kitabın çevirmeni Mahmure Kahraman’ın muazzam emeğine hayranlığımı belirtmeden geçemem... Goethe’nin sadeliğini, bu sadelik içindeki derinliği yansıtan büyük çeviri emeği, çevirmenin bilgilendirici, yerinde dipnotlarıyla daha da değer kazanıyor.
Şimdi, bu kitabı bitir bitirmez, yine aynı çevirmenden, Peter Eckermann’ın “Goethe ile Konuşmalar” adlı ünlü yapıtını okuyacak olmanın heyecanını yaşıyorum...  

Yazarın Son Yazıları

Yeni bir yıla doğru

İnsanlık iki hafta sonra yeni bir yıla giriyor.

Devamını Oku
17.12.2025
Barbarlar

İzlenebilecek bir film arayışında TV kanallarında gezinirken Güney Afrikalı-Avusturyalı romancı John Maxwell Coetzee’nin aynı adlı romanından sinemaya aktarılmış “Barbarları Beklerken”e rastladım.

Devamını Oku
10.12.2025
Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025