Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Parasız Eğitim İstemek Suçu
“AKP Demokrasisi”nin işlediği suçların hangi birinden söz etmeli?
\nGün geçmiyor ki cumhuriyet değerlerinin birinin daha yıkıldığına, insan haklarına karşı işlenen bir suça, en yetkili ağızlarda bir gerçeğin tersyüz edilmesine, bir demokratik hak arama girişiminin biber gazıyla, polis copuyla, cezaevine kapatılmayla bastırılışına tanık olmayalım…
\nUtanç verici, isyan ettirici, ne zaman ve nasıl bir sonuca ulaşacağı belirsiz Silivri davaları vicdanları kanatmaya devam ediyor…
\nKapalı cezaevlerinden, hücrelerden taşan haykırışlar, demokratik bir sivil toplumda değil, bir baskı rejiminde yaşamakta oluşumuzu unutturmamak istercesine gelip kulaklarımıza çarpıyor…
\nBunlardan biri, “Bakırköy Kadın Hapishanesi”nden gönderilen bir mektup şu anda masamda, gözlerimin önünde...
\nMektubun yazarı Berna Yılmaz, 14 Mart 2010 tarihinde Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki “Roman Çalıştayı”nda Başbakan konuşma yaparken “Parasız Eğitim İstiyoruz” yazılı bir pankart açtıkları için yaka paça Zeytinburnu Emniyet Müdürlüğü’ne, oradan Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen, üç gün gözaltında tutulduktan sonra da tutuklanarak cezaevine konan iki öğrenciden biri.
\nBerna Yılmaz Ankara Üniversitesi DTCF Antropoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi.
\nÖteki tutuklu Ferhat Tüzer Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Makine Bölümü 2. sınıf öğrencisi.
\nGeçen yılın 14 Mart’ında tutuklandıklarına göre, tutukluluklarının 15’inci ayına girmek üzereler…
\nBerna, “Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi”nde.
\nFerhat, Metris T1 Kapalı Hapishane’de…
\nHapishanelerimiz çoğaldı. Tiplerini, türlerini akılda tutmak kolay değil…
\n***
\nBen hapishanede yatma sürelerini kendi hapishaneciliğimle ölçerek anlamaya çalışırım…
\n1982 Mart’ında Barış Derneği’ne karşı açılan dava nedeniyle tutuklananlardan biriydim.
\nMaltepe ve sonra Sağmalcılar cezaevlerinde aynı yılın kasım ayına kadar, yanlış hesaplamıyorsam eğer, toplam sekiz ay tutuklu kalmışım…
\nBu çocuklar 15 aydır cezaevinde.
\nBiz, yine yanlış anımsamıyorsam üç ay sonra yargıç karşısına çıkmıştık ve duruşmalar genellikle bir iki hafta sonraya ertelenirdi.
\nBerna ve Ferhat yargıç karşısına 30 Eylül’de, yani tutukluluklarının neredeyse altıncı ayında çıkarılmışlar…
\nİkinci duruşma 14 Aralık 2010 tarihinde yapılmış…
\nBirkaç gün sonra, 24 Mayıs Salı günü, Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir kez daha yargıç önüne çıkacaklar…
\nİnternete girerseniz, konuyla ilgili daha pek çok bilgiye ve ayrıntıya ulaşabilirsiniz…
\n***
\nBerna Yılmaz mektubunda Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’ndaki (YGS) şifre skandalından söz ediyor ve “Bu olayla da görülmüştür ki eğitim sistemi çökmüştür. Ne sınavlara, ne ÖSYM’ye, ne de YÖK’e kimsenin güveni kalmamıştır” diye yazıyor…
\nHaksız mı?
\nÜniversite dördüncü sınıf öğrencisi, yirmili yaşlarının başlarındaki bir genç kız, Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi’nden, YGS skandalında uğradıkları haksızlığı sineye çeken ya da çekmek zorunda kalan nice genç insanı ve onların suskun kalan anne-babalarını utandırırcasına bütün bu insanların hakkını savunuyor…
\nMektubun son paragraflarından birini birlikte okuyalım:
\n“24 Mayıs 2011 tarihinde, Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3. mahkememiz görülecek. Biz yine aynı talebi savunacağız. Yine bu hakkı dile getirmekten pişman olmadığımızı söyleyeceğiz. Sizin aracılığınızla, herkesi bu mahkemeye sesimize ses olmaya çağırıyorum…”
\nSözüm ona bir darbe döneminde değil de “ileri demokrasi” sürecinde imişiz…
\nAKP’nin ileri demokrasisinin nasıl bir şey olduğu, Başbakan konuşurken “Parasız eğitim istiyoruz” yazılı pankart açan çocuklara uygulanan zulümde gerçek yüzünü çok iyi gösteriyor…
\nBerna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in “seslerine ses olmak” için, 24 Mayıs Salı günü (herhalde sabah saatlerinde) Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi önünde buluşmak üzere…
\n\nBir not: Uluslararası yazarımız, benim “Neden konuşmuyorsun?” diye sormamın hemen ardından Washington’da konuştu. Zaten aşağısı kurtarmazdı.
\nSöylediği lafları herkes okudu. AKP’ye ve Erdoğan’a bağlılığını politik ve dolambaçlı bir dille bir kez daha belirtmesi kendi adına yine de bir dürüstlük sayılabilir. Bu arada 17 Mayıs tarihli Radikal’de, bir “amigo”nun mızmız homurtusu işitildi. Onu yanıtlayarak zaman harcayamam. Kendisine, yaşına başına uygun akıl selameti dilemekten ve aklının pek de ermediği belli olan işlere burnunu sokmamasını tavsiye etmekten başka (şimdilik) bir şey söylemek istemem…
\n\nBir başka not: 21 Mayıs Cumartesi günü İzmir-Karabağlar Belediyesi’nce açılacak olan Nâzım Hikmet Parkı ve Anıtı onuruna müzisyen arkadaşım Halûk Çetin’le bir şiir-müzik dinletisi sunacağız…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu