“Nereden bakarsınız bakın, Ortadoğu bir bataklıktır. Ne yazık ve ne acı ki, Beyaz Saray ve Pentagon eliyle bu batağa saplanmış bulunuyoruz...”
(Uğur Mumcu, Cumhuriyet; 24 Ocak 1991...)
Cumhuriyet geçen salı günü “Bataklıkta tek başına” manşetiyle çıktı. Cumhuriyet’in simge ismi Uğur Mumcu’nun neredeyse 30 yıl önce kaleme aldığı yazıdaki gibi, “Ortadoğu bataklığında” değişen bir şey yok!.. ABD yine bildiğiniz gibi, sadece o yıllar saat başı “tweet” atılmıyordu!..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) aylardır hazırlığını sürdürdüğü “Barış Pınarı Harekâtı”nı muhabirlerimizin haberleri ve yazarlarımızın yorumlarıyla kamuoyuna duyuruyoruz. Dış Haberler Müdürümüz Mine Esen’in kaptanlığında harekâtın dış dünyaya yansımalarını gazetemiz sayfalarında aktarıyoruz. Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş ve diplomasi muhabirimiz Hüseyin Hayatsever’in analizleriyle Ankara’nın nabzını tutuyoruz...

***

TSK’nin ilerleyişi sürerken diplomasi alanında Türkiye’nin sıkıştırıldığını izliyoruz. “Diplomatik yalnızlık” şimdinin ürünü değil... AKP iktidarının 2011 yılından bu yana Suriye politikasında yaptığı zincirleme hataların bir sonucu. Peki, Erdoğan bu hataların faturasını sadece Davutoğlu’na kesebilir mi? Suriye’de muhalifler sokağa döküldüğünde Osmanlı hayalinin peşinden koşan Davutoğlu, adımlarını Erdoğan’dan habersiz atabilir miydi? Cihatçı grupların geçişi için sınırlar açılırken, Esad izlenen politikalarla Şam’da güçsüz duruma düşürülürken, Emevi Camisi’nde cuma namazı sloganları atılırken “diplomatik dil, geleceği okuma-görme” bir kenara bırakıldı. Şimdi benzeri bir diplomatik nezaketsizliği ABD Başkanı Trump, Ankara’ya karşı kullanıyor...

***

Erdoğan, dün yaptığı toplantıya Cumhuriyet’i davet etmezken iki gün önce manşetten duyurduğumuz “Ateşkes için ABD baskısı” haberimizle ilgili gazetecilere şunları söylüyordu:
“Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuk yapmaya çalışanlar var. Bunlar nasıl devlet başkanı, başkan? Siz Türkiye’nin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz mü?”
Yine sadece Cumhuriyet’in manşetine taşıyabildiği “ABD bombaları” haberimizle ilgili soruya Erdoğan şu yanıtı veriyor:
“ABD, geçen hafta YPG’ye 400 TIR yardım gönderdi!..” ABD, terör örgütü YPG’ye desteğini her fırsatta gösterdi. Trump’ın dün attığı, “YPG umarım çekilir, uçakları olan bir gücü yenmek çok zor” tweet’i bile ABD Başkanı’nın açık desteğini gösteriyor!
Türkiye terörle mücadelesini meşru yollardan yürütürken tüm dünyaya “kimsenin toprağında gözü olmadığını” ve “sivillere zarar vermediğini” göstermek zorunda!.. Türkiye’nin meşru olan terörle mücadelesi, iç politikada zor günler geçiren Erdoğan’ın ve iktidar partisi AKP yöneticilerinin seçim hedefine malzeme yapılamaz...

***

Mumcu’yla başladık, Mumcu’yla bitirelim...
“Bugün de basında ‘mehteran bölüğü’ coşkusuyla savaş kışkırtıcılığı yapanlara rastlanıyor. Bir savaş çıksa, bu cici beyler de savaşmayacaklar. Savaşa yine askerlerimiz ve subaylarımız katılacaklar, onlar ölecekler. Cici beyler de bolca ‘strateji, taktik’ gibi kavramlarla oluşturdukları yeni teorilerin içinde sirk cambazlıkları yapacaklar...”
(26 Ağustos 1990, Cumhuriyet.)