Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Piyasa ekonomisi ve piyasa toplumu
Ülkemizdeki ekonomik sorunları konuşurken; yüksek faiz, yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon, yüksek dış borç, yüksek işsizlik sarmalına ilişkin çözüm önerilerini tartışırken; dünyayı da yakından izlemekte yarar var. Çünkü hem önemli gelişmeler yaşanıyor hem de Türkiye bu gelişmelerden doğrudan ve hızla etkilenen bir ülke.
Dahası var, birincil nedenleri bizimkinden farklı olmakla birlikte, dünyanın gelişmiş, merkez, kapitalist ekonomilerinde de enflasyon ve işsizlik artıyor, durgunluk yaşanıyor. Bu da kaçınılmaz olarak siyasal iktisada ilişkin tartışmaları, ideolojik, politik polemikleri besliyor. Liberalizmin, neoliberalizmin çöktüğünü, küreselleşmenin iflas ettiğini daha geniş bir çoğunluk kabul ediyor artık. Üstelik bunu kabul edenler arasında, liberaller, neoliberaller, küreselleşme yanlıları da var.
Salgın hastalıkla birlikte ABD’de sağlık sisteminin düştüğü durumu gördük. Rusya – Ukrayna savaşıyla birlikte Avrupa’da yaşanan enerji darboğazını Avrupa aşamıyor. Buna bir de küresel ölçekte tahıl bunalımı eklendi. Avrupa Birliği ülkelerinin aşı edinmek için birbirlerinin adeta gözünü oyduklarını da unutmuyoruz. Zengin ülkeler, nüfuslarının birkaç katına yetecek aşıyı, depolarda tutarken yoksul ülkelere sadece birkaç bin aşı yolladılar. Zenginlerin serveti katlanırken yoksullar daha da yoksullaşıyor bu sistemde. Bu sistem, sadece yoksul insanları öldürmüyor, aynı zamanda insanlığı, vicdanı, merhameti, dayanışmayı, ahlakı da öldürüyor.
SAĞLIK, EĞİTİM VE ENERJİ
İnsanlık; sağlığı, eğitimi, enerjiyi piyasa dinamiklerine bırakmanın ağır bedelini ödüyor, daha da ödeyecek. Öğrenciyi ve hastayı müşteri yerine koymanın; okulu ve hastaneyi işletme olarak görmenin; öğretmeni ve doktoru pazarlama elemanı olarak tanımlamanın acı sonuçlarını yaşıyor, daha da yaşayacak. Eşitsizliği, adaletsizliği, dengesizliği, daha da artıran, derinleştiren, kurumsallaştıran liberalizmden, neoliberalizmden tamamen kurtulmadıkça kapitalizmin doğası gereği döngüsel olan her krizde, daha çok canı yanacak insanların.
Devletin ekonomiye müdahalesini faşizm sananlar, özgürlüğü özelleştirmeyle bir tutanlar, yurttaş kimliği yerine alt kimlikleri, sınıf siyaseti yerine kimlik siyasetini koyanlar şunu görmelidir: Piyasa ekonomisine, eskilerin deyimiyle ihtiyatlı, temkinli, tedbirli yaklaşmak; piyasa toplumunu açıktan, usulden ve esastan reddetmek gerekir. Çünkü piyasa ekonomisine teslim olmak, piyasa toplumuna, piyasa kültürüne, piyasa ahlakına, piyasa siyasetine zemin hazırlar. Günümüzde yaşadığımız tam da budur.
Bu sorunları aşmak için bağımsız bir akılla, bilimsel temelde, bütüncül çözümler üretmekten başka yol yoktur. Bunun için de yola Cumhuriyetçi bir coşku ve bilinçle, halkçı, devletçi bir ekonomi siyasetiyle, planlamayı ve kamuculuğu önceleyen bir programla çıkmak zorunludur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti