İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

20.03.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Çanakkale Zaferi kutlamalarının yapıldığı gün, diploma krizi yaşandı ve o muhteşem anma günü ikinci gündem olarak kaldı. Atatürk’ün adını anmadan kutlama yapma senaryoları peşinde koşanların, diploma iptali ile yetinmeyecekleri belliydi. Dün sabah ise, Ekrem İmamoğlu’nu ve yüzü aşkın CHP’liyi gözaltına aldılar. Hem de ağır iddialarla: “Suç örgütü liderliği”, “Terör örgütüne yardım”, “İhaleye fesat” vs…

Yöneltilen suçlamalarla bir günde oluşturulan algıların hangi zirvelere tırmanabildiğini 2010’lardan hepimiz hatırlıyoruz… Sonra her biri sırayla balon gibi patlayan, şatafatlı cümlelerle FETÖ’cü basında tasarlanmış dosyalar vardı. Mustafa Balbay, Aziz Yıldırım, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, kimler geçti o korkunç çarkın içinden!

NİYE 23 MART BEKLENDİ?

13 Şubat günü, bu sütunda şunları yazmıştım:

“‘Bu kadar erken adaylığa ne gerek vardı’ diyenlere yanıt: Daha da erkene çekilmeli! İmamoğlu’nun Yavaş’ın çekildiği bir ortamda aday olması ise onu bu önseçimde, muhalefetin tek tabancası haline getirir. Çünkü hiç kimse onun karşısında kendi ismini ezdirmek istemez. Bu durumda 23 Mart’a kadar zaman kaybedilmemesi lazım, mesela bir hafta içinde başka bir gerçek aday çıkmazsa, CHP vakit kaybetmeden İmamoğlu’nu ‘cumhurbaşkanı adayı’ olarak açıklayabilmek için usulden başka bir şey ifade etmeyecek olan önseçimi, kendi yönetmelik ve kararlarını elinden geliyorsa revize edip en geç 2 Mart’a almalı. Çünkü siyaset şu anda Türkiye’de tamamen vitesi boşalmış bir şekilde yokuş aşağı gidiyor ve üç-beş haftada hiçbirimizin aklına gelmeyecek her şey başımıza gelebilir”.

İmamoğlu’nun adaylığı derhal netleştirilip yurt dışında o sıfatla kendini dünyaya tanıtmalıydı. Yıllar üstünden defalarca yazdım ama çok daha karmaşık gündemlerle yüklü öncelikler ve tercihler yüzünden adım adım bugünlere geldik.

Ben bu satırları yazarken İmamoğlu herhalde ifade veriyor, benim kulağımda ise onun dünkü sözleri yankılanıyor: “Aparat gibi kullandığın hiçbir kişi veya kurumdan korkmuyorum. Şu ülkede bir sabah bile insanlar huzurla uyanamıyor.” Ve sabahki mesajı: “Büyük bir zulümle karşı karşıyayız, ancak asla yılmayacağımı bilmenizi isterim. Halkımıza güveniyorum, dimdik ayakta duruyorum. Kumpaslara, tuzaklara, yalanlara cevabı milletim verecek”

23 Mart Pazar günü, CHP’liler umarım sandığa gidebilecekler. Özgür Özel canlı yayında gürledi: “İçeride de olsak, dışarıda da olsak, toprak altında da olsak vasiyetimdir, o sandıklar kurulacak ve o sandıklara gidilecek”. Yaşadığımız günlerin, saatlerin vahameti daha açık ve ağır ifade edilebilir mi? CHP’liler o sandıklara kitlesel olarak gitmeliler. Zaten CHP içinde aklı başında olan herkes, şu anda 23 Mart ön seçimini ve Özel-İmamoğlu ikilisini destekliyorlar. Daha sonra ise CHP, Dayanışma Sandığı açacağını duyurdu ve herkesi davet etti, bu muhteşem bir fikir!

Dün şiir okuduğu için muhtar bile olamaz denilen, “mağduriyetini” günlerce, aylarca vurgulamış bir insan, bugün tek adam olarak Türk siyasetini ve demokrasisini, Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür serüveninin yolunu kesmeye kalkışıyor.

MANSUR YAVAŞ SAĞLAM BASIYOR, AMA YANDAŞLAR GÖREMİYOR

Diplomanın iptal edildiği gece, halkın geneli için olayın gerekçeleri, mantıksızlığı, neden-sonuç ilişkileri tüm çıplaklığıyla ortada olmasına rağmen, yandaş medyada iptalin “resmi” gerekçelerine kulp aramak için “kontenjan-yatay geçiş-Amerikan üniversitesine geçiş-hukuki etik gerekçeler-YÖK-uluslararası anlaşmalar” çok detaylı şekilde tartışılıyordu. Bununla yetinmediler, Mansur Yavaş çok net olarak “Ben adaylığımı askıya aldım” dediği halde, nifak tohumları yeşertmek için, tarihe geçecek utanç vesikaları olarak kocaman puntolarla “Yavaş ‘aday benim’ mi diyecek?”, “Karar, Yavaş’ı mutlu etti” saçmalıklarını ekrana taşıyorlardı. Düşün artık Türk halkının yakasından! Bir de zahmet olmazsa İmamoğlu’nun diplomasını kılcal damarlarına kadar analiz edip ekrana taşırken, “Aynı şeyi Erdoğan’ın diploması için de yaptınız mı veya yapacak mısınız?” sorusuna da inandırıcı bir yanıt arayın!

İmamoğlu’nu bu şekilde rakip olmaktan çıkarabileceklerini düşünenler, kim bilir Mansur Yavaş için ne entrikalar planlamışlardır! Ne dersiniz, mesela onun da doğum belgesinde eksiklikler ve usulsüzlükler var mıdır?

MUHALEFET DAYANIŞMA İÇİNDE, DEM DE “ELLERİNDEN KAÇACAK”

Halk şok içinde... Bugün cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa, Amerikalıların “toprak kayması” dediği gibi bir farkla İmamoğlu kazanır! CHP zaten Türkiye’nin birinci partisi idi, şu anda bu fark net olarak arttı. Müsavat Dervişoğlu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bu virajda ilk sınavlarını sert demeçleriyle çok iyi verdiler. DEM’in duruşu ise, sürecin tamamını etkileyecek. Bana sorarsanız zaten bütün bu Kürt açılımı, anayasayı DEM’in yardımıyla değiştirip Erdoğan’a tekrar seçilme yolunu denemek içindi. Ama bu hamleyi yaparken Erdoğan, demokrasinin yok olduğu bu süreçte DEM’i artık yanına çekemeyeceğini hesaplayamadı. Zaten PKK’nın “silah bırakma” konusunun teori olmaktan ileriye gidemediği şu ortamda, bu Kürt açılımından geriye ne kalacak çok merak ediyorum! DEM, şu aşamada kalkıp Türkiye’de iktidarı desteklese, o çok önem verdiği Avrupa ilişkileri çöker. Hatta yurt içindeki seçmenleriyle de bağları önemli ölçüde kopar. Yani Erdoğan, bu hamlesiyle güya siyasi rakibini “şimdilik” pasifize etti ama kendisinin muhtemel bir seçimde ortağı olması gereken DEM’i kaybetti. Zor oyundur satranç…

Bu karanlık ve insanı kahreden ortamda bir nebze gülümsemek istiyorsanız, evvelsi gece Adalet Bakanı’nın ekranlara yansıyan şu cümleleriyle yazımızı bitirelim:

“Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü anlamında ülkemiz önemli mesafeler kat etti. Türkiye’de gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanan bir gazeteci yok. Ekrem İmamoğlu sürekli kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor.”

Kim bilir daha neler göreceğiz!

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025