Babasını ruh doktoruna götürdü...
“Neyi var?” dedi doktor...
“Valla genel durumu iyi gibi gözüküyor ama bakmayın siz doktor... Kendi organlarını karıştırıyor” diye yanıtladı oğlu...
“Nasıl yani?..”
“Ayakları baş yapıyor, başı ayak...”

Doktor başını gösterip sordu hastaya:
“Bu ne?..”
“Ayak...”
Burnunu gösterdi:
“Bu ne?..”
“Kulak...”
“Bu ne, hani görmeye yarayan?..”
“Göbek...”

Yatırdılar akıl hastanesine...
Git gel düzelmiyor...
Oğlu kızıyor babasına arada bir “Akıllan baba, bizi perişan ettin, elde avuçta kalmadı... Bak işte, şu baş yukarıda olanı, şu ayak aşağıda... Karıştırıp durma, rezil ettin her şeyi, yeter artık babiko” diye....
O dövünedursun...

“PKK bitti” dediklerinde sevindiniz ya...
Meğer Cizre’de “polis” olmuşlar...
Öyle “rezalet” falan da demeyin...
Terörist arıyorsanız parkta...
Çoktandır dağdakine “terörist” demiyorlardı zaten...
Güzel oldu yani...

Dönüyoruz:
Akıl hastanesinden aradılar “Baban düzeldi” dediler...
Oğlu sevinç içinde koştu, oturdular banka...
Tek tek sordu bu:
“Bu ne?..”
“El...”
“Bu ne?..”
“Ayak...”

Organlarını karıştırmadan, ayaklar baş, baş ayak olmadan doğru biliyordu...
“Aferin babama, neyinin neresi olduğunu karıştırmıyor, her şeyi neyse o... Maşallah akıllı, bilge adamdır benim babam” dedi oğlu...
Kapıdan çıkarken kulağına “Nasıl başardın bunu baba” diye sordu...
Baba işaret parmağını kafasına dayayarak:
“Eeee, buna g.t derler...”