“Tek vatan, tek din, tek millet, tek bayrak...”
Sağlam kalanları sayıyor...

Bu “Huzuru getirdik, git Cudi Dağı’nın eteğinde piknik yap” deyince...
Demek ki paşa inandı...
Sen helikoptere bin pikniği görmeye git...
Alttan kurşun sıktılar...
Zor attı canını karargâha, Türkiye Cumhuriyeti ordusunun komutanı, teröre terk edilmiş dağlardan...
Bu:
Tek vatan...

İçkiciler, ayrancılar...
Alnı secdeye değenler, ayakkabı ile camiye girenler...
Dindar nesil, zibidi nesil...
Kubbeyi miğfer yapanlar, yapmayanlar...
Besmele çekenler, Twitter atanlar...
Laikler, iman edenler...
Alevi vatandaşlar, Sünni vatandaşlar...
Bu:
Tek din...

Ayyaşlar, çapulcular, Ergenekoncular, ulusalcılar, edepsizler, aptallar, tıyneti bozuklar, alçaklar, yağmacılar, Vandallar, içkiciler, yıkıcılar, bölücüler, serseriler, ahlaksızlar, pislikler, utanmazlar, marjinallar, haydutlar, nankörler, isyancılar, faizciler, densizler, ahmaklar, tiyatrocular, teröristler, barbarlar, tasmalılar...
Bu:
Tek millet...

“Bu bayrakları evlerinize asın... Öbürünü değil... Hani bakıyorsun bir şey koymuş... İşaret, sembol vesaire... Ama biz ne yapacağız?.. Bu bayraklarımızı asacağız, öbürünü değil... Bir de üç hilalli Osmanlı bayrağı var, o da olur, o da olur... Diğeri değil ama, şöyle şey olanı...”
Bu:
Tek bayrak...

“Tek” dediklerin buysa, varın Türkiye’nin halini düşünün...

Sen bile “tek” değilsin ya...
Söylediğin farklı...
Yaptığın ayrı...
Gözüken öbürü...

Sonuçta yol bitti...

Tekliyorsun...