Kalemi hiç kırmadık
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Kalemi hiç kırmadık

08.11.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Murat Birsel, “Teknoloji” sayfasında yazdı geçen hafta: Yeni kuşağın gözden düşürdüklerinden biri de kâğıtkalemmiş. İngiltere’deki bir araştırma, 10 gençten 1’inin hiç kalemi olmadığını, yarısının evinde A4 kağıt bulunmadığını, 3’te 1’inin hayatında hiç mektup yazmadığını ortaya çıkarmış. Yazı işini bilgisayarlar, yazışmayı cep telefonları üstlendiğinden beri, kalem satışları düşmüş. Kırtasiyeciler kapanıyormuş.

Kalem, tıpkı yoldaşı kâğıt gibi, ömrünü tamamlıyormuş.

***

Onlarla ilk tanışmamı net hatırlamıyorum:

Rengârenk kalemlerin beyaz bir satha, gelişigüzel sürtüldüğü bir çizim seansı olsa gerek...

En az yarım asırlık bir dostluk yani...

Bunca yılı el ele geçirdikten sonra, “tükenmez” sandığın bir sevdanın böyle ansızın tükenivermesi, üzüyor insanı...

Bir yığın hatıra, zihne üşüşüveriyor:

Büyüdüğüm devlet dairesinin masalarına vidalarla kelepçelenen “DMO” damgalı kalem açma aparatının şeffaf haznesinde biriken tıraşlanmış kalem artıkları ile kapıda asılı “Özel Kalem” yazısı arasında ilişki kurma gayretlerim mesela...

Bir ucunu dersten kaytarmak için sınıfın köşesindeki çöp tenekesinin başında, yaprak döner keser gibi nasıl uzun uzadıya tıraş ettiğimiz, diğer ucunu zorlu sınavlar boyunca nasıl iştahla kemirdiğimiz, kemirilen uca Almanya’dan hediye gelmiş yaylı zamazingoları nasıl geçirdiğimiz mesela...

Kalem, kâğıda sürtündükçe o zamazingoların sevinçle zıplaması, üzerine geceden itinayla kopya kazınması, kızların saçına toka, erkeklerin kulağına sopa niyetine takılması mesela.

“This is a pencil”la ilk dil dersimizin öznesi olması mesela...

Onca yılın verimli birlikteliğini, ergen dişlerimizin ısırık izini, sayesinde kazanılmış sınavların zaferini, zamazingoların yaylı neşesini, parmaklarımızdaki mürekkep lekesini, gözyaşıyla sulanmış satırların özlemini peşine takmış çıkıyor ömrümüzden kalem...

***

O giderken kâğıt da gidiyor tabii peşinden...

Sırdaşı, sıradaşı silgi de...

Galiba “suç ortağı” yazı da...

Bir ömür iç cebimizde “kurşun”lu bir silah gibi taşıdığımız, ilk melankolik sevda satırlarımızı karaladığımız, ergenlikte kâğıda sürttükçe öfkeler saçtığımız, “Gerekirse kır, ama sakın satma” öğüdünü zihnimize bayrak yaptığımız kalem, ne zaman başladı gözden düşmeye:

“Kul olayım kalem tutan ellere” güzellemeleri bittiğinde mi?

Yazı suç, yazar suçlu haline getirildiğinde mi?

Düşüncenin, yazının düşmanları, düşünenlerin, yazanların idam fermanlarını yazıp “kalemini” kırdığında mı?

Bütün o karanlık devirleri tükenmeden atlatan kalem, gelip avuç içi kadar bir cihazın tuşları karşısında tuş oldu.

Şimdi yıllarca kalem tutmuş elimizle masaüstündeki kambur fareyi itekleyip duruyoruz, dokunduğumuz tuşların, ekranda nereden geldiği belirsiz harflere dönüştürmesini izleyerek...

Yanlışı düzelten programlar, 140 karakterlik notlar, kederi de sevinci de bir tuşla gösteren ifade ikonları noktaladı yazının saltanatını... El yazısından karakter tahlili de bitti:

Tek tip artık herkesin “el yazısı”...

Hepimiz aynı karakterde yazıyoruz; çağa damgasını vuran bir karakter zafiyetinin ekrandaki emaresi bu...

***

Bir de yeniyetme kalemşörler getirdi galiba kalemin sonunu...

Yazının da yazarın da itibarını kirlettiler.

Kalemi bir havuz dolusu yağ hokkasına batırıp iftira atmakta, kara çalmakta, yağ yakmakta kullananlar, yazıyı düşürdü gözden de, gönülden de...

Derdini “kaleme almak” yok artık, sözünü “kâğıda dökmek” yok, her konuda “kalem oynatmak” yok, kalemi saça, kulak arkasına takmak yok, -idam kalktı şükür- “kalemi kırmak” yok.

Tükendi, tükenmez zannettiğimiz...

Yine de onu, güç odaklarına kiralamadan, doğrunun, gerçeğin, haklının yolundan ayırmadan, şu yeniyetme kalemşörlerin yağdanlığına batırmadan, kırmadan, satmadan bugüne getirdik ya; ne mutlu...

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016