Suruç katliamının ertesi günü, TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’yle ilgili üç yıldır tartışılan, Meclis kürsüsünde de dile getirilen iddialar bu köşede hatırlatıldı.
Suriye sınırının 60 km’lik hattını kaplayan 1 milyon 761 bin dekarlık alana sahip ve 2012’den beri sivil girişlere kapatılan işletmede, “cihatçı”ların geçiş yaptığı, barındığı iddialarının aydınlatılması için işletmenin açılması, 24 saat kayıt yapan kamera kayıtlarının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini yazdım.
TİGEM Genel Müdürü Mehmet Halis Bilden aradı.
Dünyanın en modern basınçlı sulama sisteminin kurulduğu ve dünyanın en estetik hayvanının (ceylan) yetiştirildiği Ceylanpınar İşletmesi’nin bu konuyla gündeme gelmesine üzüldüğünü söyledi.
Cevap hakkına saygı gereği, telefonda yaptığı açıklamaları ve sorduğum sorulara yanıtlarını özetleyerek aktaracağım.
Bilden, dokuz yıldır görev yaptığı TİGEM’de Ceylanpınar İşletmesi için:
300 milyon TL harcanarak, potansiyelin yüzde 80’ine karşılık gelen 610 bin dönümün sulu tarıma açıldığını
Ekonomik ömrünü tamamlamış 700 traktörün yenilendiğini
Hayvancılıkta çok önemli yatırım yapıldığını söyledi.
Yazımdaki iddiaları daha önce HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın da gündeme getirdiğini ve bunun üzerine Ceylanpınar İşletmesi’ni Kasım 2014’te gazetecilere açtığını belirtti. Bugün de talep olursa, isteyen gazetecinin gezip görüntü alabileceğini söyledi.
Genel Müdür Bilden’e, “1 milyon 761 bin dekarın hiçbir köşesinde ‘cihatçı’ hiçbir zaman mı bulunmadı” diye sordum.
“Kesinlikle hayır” dedi. 24 saat faaliyet olan bir işletmede böyle bir durumun gizlenemeyeceğini savundu.
“Sivil girişlere neden kapalı?” dediğimde,
“Kapalı değil açık. İki ana kapımız var, Ceylanpınar Kapı, Urfa Kapı. Burada yoğunlukla endüstriyel tesislerimiz var. Tohum hazırlanıyor, süt üretiliyor” yanıtını verdi.

Kamera kayıtları
Genel Müdür’e, İdris Baluken’in soru önergesinde yer alan, arazide “cihatçı”ların silah ve mühimmatla geçtiği; birinin sınır kapısına 3 km. uzaklıkta Habur Deresi üzerindeki köprüde, diğerinin Ceylanpınar-Akçakale ilçeleri arasındaki üretme çiftliğinde olmak üzere iki yeni kapı açıldığı iddiasını da sordum.
“Hiçbir şekilde. Benim ve kurumumun bilgisi dahilinde, ne kapı, ne de faaliyet var. Ben tarım yapıyorum” yanıtını verdi.
Ankara’da, Genel Müdürlük’teki odasında kurulu sistemle bütün tesisi kendisinin de izleyebildiğini söyledi.
“Peki, kamera kayıtlarını kamuoyuyla paylaşır mısınız?” dediğimde, “Tabii” dedi.
Bunun üzerine, kamera kayıtlarının geriye dönük olarak bilgisine erişilip erişilemeyeceğini sordum.
Genel Müdür de bu sorumu telefonla görüştüğümüz sırada, bir uzmana sordu.
Aldığı cevabı aktardı.
Kamera kayıtları, geriye dönük olarak en fazla bir aylık depolanıyormuş.
Genel Müdür Bilden’e teşekkür ettim.
Özetle:
TİGEM Genel Müdürü, Ceylanpınar İşletmesi’nde hiçbir zaman “cihatçı” barınmadığını, onların silah ve mühimmatla geçişi için iki ayrı kapı açılmadığını, işletmenin sivillere kapalı olmadığını ve gazetecilerin gezebileceğini söyledi.
1 milyon 761 bin dekarı kayıt altına alan kamera sisteminde, geriye dönük bilgi erişiminin 1 ay ile sınırlı olduğunu bir de.