Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sorular?
Davos’ta Başbakan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Peres arasında yaşanan olay büyük olasılıkla bir dönüm noktasını vurgulayacak gibi görünüyor.
Olaya duygusal, öfkeli, tepkili yaklaşmak, bugün ülkelerini ve dünyayı yönetenler açısından olası değildir.
Türkiye’de ve İslam coğrafyasında ise Başbakan Erdoğan bol bol alkışlanabilir; ama bu, yaşanan ve yaşanacak gerçekler açısından yalnız başına hesaba katılacak bir gösterge sayılamaz.
Batı’daki bakış açısı -Amerikan Yahudi lobisi bu deyişin içindedir- Davos olayıyla birlikte nasıl bir değerlendirmeye yönelecektir?
*
Eski Başkan Bush yönetiminde Türkiye’ye yakıştırılan rol açık seçik ortadaydı.
Irak’ı işgal etmek kararında olan Amerika, zamanın Başbakanı Ecevit’i Türkiye’yi bu yolda kullanma tasarımı için ikna edemeyince devirdi; ‘Ilımlı İslam Devlet Modeli’ni öngören bir yeni iktidarın oluşmasında başrolü üstlendi.
Türkiye’de ‘Milli Görüş’ diye nitelenen antiamerikan İslamcılıktan vazgeçen Tayyip Erdoğan ve AKP’nin geniş kadrosuyla tarihsel bir dönüşüm yaşandı.
Öyle görünüyor ki bu dönemin de sonuna doğru yol alınmaktadır. 29 Mart yerel seçimlerinde AKP oylarını yükseltse de gidişatın rotasını saptamak kolay değildir.
*
Bugün yakın geleceğin hesaplanmasında dünya çapında işlevi bulunan kesimlerde soru işaretleri ilginçtir.
ABD Başkanı Obama’nın benimseyeceği tutum önemlidir.
Arap ülkeleri pasif davranmaktadırlar.
Irak işgalinde edilginliği yeğleyen Başbakan Erdoğan’ın Hamas’ı destekleyen ısrarı ve öfkesini Ortadoğu’da liderlik hevesiyle açıklamaya çalışanlar ise kimi gerçekleri unutmuş görünüyorlar; bu kapsamda Nasır’ın yenilgisi ve hüsranıyla Saddam’ın trajik sonu unutulmaz örneklerdir.
Bağdat’ta eski ABD Başkanı Bush’un kafasına ayakkabısını fırlatan gazeteci, Araplarca ve Türkiye’de kahraman sayılsa da hapiste, Irak ise işgal altındadır.
Bu kadar muhataralı, karmaşık, çelişkili bir coğrafyada Türkiye’nin daha serinkanlı bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu kesindir.
*
Türkiye henüz boyutları ve geleceği belli olmayan bir dönüşümün sancılarını yaşıyor.
Vaktiyle Bush yönetiminin ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ kapsamında iktidara tırmanmış olan Erdoğan ve AKP’nin artık dış desteğe ihtiyacı kalmamış olabilir mi!
AKP liderinin neler düşündüğünü kestirmek zordur.
Batı’nın olaylara serinkanlılıkla bakacağı; ama, Erdoğan’a artık ne kadar güvenilebileceğini de sorgulayacağı öngörülüyor.
Erdoğan’ın Davos çıkışı, Bağdat’ta ABD Başkanı’na ayakkabısını fırlatan Iraklı gazetecinin eylemi gibi mi kalacaktır? Yoksa Türkiye’nin dış politikasında ve Ortadoğu’daki konuşlanmasında bir değişimin ilk işareti mi olacaktır?
*
Türkiye, eğer Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi “bir kabile devleti” değilse, yaşanan olayları en az Batı’daki uygar coğrafya kadar serinkanlılıkla ve ulusal çıkarları açısından değerlendirmek zorundadır.
Öfkeye dayanan gösteriyi yalnız bolca alkışlamakla yetinirsek, çağdaş bir devlet olmak niteliğini yitirmiş olmaz mıyız?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu