Bütçe görüşmelerinde, “Biz Cumhuriyetle hesaplaşmıyoruz” dedi Başbakan RTE.\n

Asıl amacını gizleyen bu sözünü ciddiye alan olmadı.\n

Nedeni bütün çıplaklığıyla ortada.\n

\n

1923’te kurulan  Cumhuriyetin temel ilkelerini yok etmek için üstün bir çaba gösteren RTE’ye inanan tek bir kişi çıkmadı.\n

Hâlâ nedenini soruyorsa RTE:\n

Kurduğu, yönettiği zorba rejimin; bağımsız kimliğini yozlaştırdığı yargı sayesinde; dört beş yıldır, kamuoyunun tanıdığı ne kadar laikliğe, Atatürk ilkelerine inanmış cumhuriyetçi yazar, gazeteci, bilim adamı, asker varsa hepsini Silivri zindanlarında yatırdığı için...\n

***\n

Hukuk devleti olduğu iddia edilen Cumhuriyetin RTE döneminde Silivri’deki mahkeme neden sürekli tartışma konusu?\n

Birbiri ile bağlantılı olmayan davalar Ergenekon adı  altında Silivri’de bir araya getirildi, neden? \n

Sanıkların söz hakkı neden kısıtlandı?\n

“Savunma hakkı kutsaldır” sözünün askıya alındığı, sanıkların savunma sürelerinin kısıtlandığı davada, uyduruk gizli tanıklarla ilgili  bitmez tükenmez tartışmalar neden  gündemde?\n

Parlamentoda  kabul  edilen yasaya karşın cezaya dönüşen tutukluluk mağduru  sanıkların tahliye taleplerini sürekli reddederek yasama organına meydan okuyan Silivri mahkemesi yargıçlarını; yargı erkinin üst mercii Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yıllardır, bugüne dek neden sorgulamadı?.. \n

Umut edilmez ama RTE bir gün veya gece, on dakika vicdanı ile baş başa kalabilir… \n

...bana muhalif diye Cumhuriyete aykırı gidişe karşı çıkan asker-sivil yürekli insanların yargılandığı, Ergenekon adı verilen dava savcısının mütalaa açıklayacağı 13 Aralık günü, bugün…\n

....binlerce insanın Silivri’de, mahkeme kapısının önünde toplanmasındaki nedeni kafasında irdeleyebilir, düşünebilir mi acaba?\n

***\n

RTE’den böylesi insancıl, toplumsal ve demokratik bir yaklaşım ne umut edilebilir ne de beklenir.\n

Başbakan “Cumhuriyetle hesaplaşmıyoruz” derken koskoca bir yalanın arkasına sığınıyor.\n

Zira gerçek anlamıyla Cumhuriyeti yaratanlarla ve bugün yaşatmaya azmeden insanlarla savaşıyor.\n

***\n

Sözlerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu kanıtlayacak  binlerce örnek var önümüzde.\n

Dolaylı dolaysız  Atatürk’e, devrimler döneminin başbakanı İsmet İnönü’ye yersiz, anlamsız, dayanaksız saldırılarda bulunan o değil de kim peki?\n

Bağdat’taki Şii başbakan mı? \n

Bağrına bastığı içimizde ve  dışımızdaki laik Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı yobazların aynı bir portre yansıtan bizzat kendisi!\n

Bu gerçeği görebilmesi için sık sık yinelediği gibi aynaya bakması yeterli.\n

Batılı karikatüristler artık “Eğer Başbakan RTE ile Cumhurbaşkanı Gül’ün eşi türbanlı ise o zaman İslamcı yönün öne çıkması kaçınılmazdır” diyorsa; RTE bu ülkenin laik bir hukuk devleti olduğunu, gelsin beri, benim külahına anlatsın!\n

***\n

Cumhuriyetle hesaplaşmıyormuş! \n

Laik Cumhuriyeti yok etmeye çalıştığını  örnekleyen şu son habere bakın:\n

“İslami standartlardaki otellerde namaz vaktinin duyurulması, odalarda seccade ve Kuran bulunması, yiyecek ve içeceklerin helal olması koşulları” getiriliyor.\n

Tabii bu dayatmalar -şimdilik- İslami ölçeklerde hizmet veren otellere...\n

Laik Cumhuriyetin Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli Başkan Görmez’in, gün gelecek Osmanlı şeyhülislamları gibi konuşacağı kimin aklına gelirdi.\n

Göreve atandığı günden beri AKP’nin kuyruğunda dine hizmet vereceğini yazdığımız Diyanet İşleri Başkanı; bütçede Diyanet’e kimi önemli bakanlıklardan daha fazla ödenek ayrılmasını eleştirenleri; başbakanının üslubuyla “Başkanlığımızı milletimizin sırtında yük gibi göstermeye çalışmak hiç kimsenin haddi de değildir, hakkı da yoktur” diye azarlama cesaretini  gösterebiliyor.\n

***\n

Birkaç gün önce yapılan bir anketin sonuçlarını açıklayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a göre AKP’nin oyu yüzde 51.5!\n

Vah laik Cumhuriyet vah!