\n

Millet Meclisi elindeki kimi tasarıları da görüştükten sonra 1 Ekim’e kadar uzun yaz tatiline girdi.

TV’lerde canlı yayımlanan, gazetelerde ilginç öykülerini izlediğimiz hayli renkli oturumlara hasret kalacağız.\n

Bu arada Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Meclis kürsüsünü tiyatroya dönüştüren milletvekili eylemlerine bir çare arayacak mı acaba? \n

Akla, başkan nasıl bir önlem alabilir sorusu geliyor.\n

Örneğin bu dönem vekillerin Türk parlamento tarihine yalnız yeni bir anayasa yapmakla, tutuklu milletvekilleri sorununu çözümlemeyen becerisiyle, yargı sistemini akılları karıştıracak biçimde değiştirmekle ün salan çalışmalarının somut belgelerini bir müze odasında toplayabilir.\n

Kamer Genç’in (Tunceli), Fener davasına ilgiyi çekmek için mi yoksa vekilliğini başarıyla yaptığını kanıtlamak amacıyla mı getirip kürsüye koyduğu feneri…\n

…kürsüde ünlü ağır sıklet şampiyonu Muhammed Ali kesilen Hasip Kaplan’ın (Şırnak) kürsüye vurduğu yumruklarla paramparça ettiği bardaklardan toplanan cam parçalarını...\n

…Ensar Öğüt’ün (Ardahan), son günlerde Ardahan’ın Çıldır ilçesinde kapatılan adliyenin kapatılmasını protesto etmek için soyunarak çıkardığı ve yere attığı ceketi…\n

…vekillerin ne denli fedakârlık içinde görev yaptıklarını gelecek nesillere aktarmak için bir müze odasında sergileyebilir.\n

***\n

Balbay, son mektubunda “Eğer mektubun üzerine ter damlarsa özür dilerim. Çok sıcak bir günde yazıyorum. Sıcaklar ilk başladığında koğuşun içi normaldı. Sıcak henüz betona işlememişti. Şimdi beton da ısındı. Çatıdan güneş, duvardan beton ateşi derken iyi pişiyoruz” diyor.\n

İzmir milletvekili zulümhanede sıcaktan pişerken, seni üç-beş satırlık bir yasa ile Silivri zindanlarından kurtarmayı başaramayan, medyanın uydurduğu sıfatla meslektaşların, üstelik gönül rahatlığıyla senin kıyı kentlerine koşar olacak.\n

***\n

Fakat aymazlığın nedenini sormaya kalkışınca son büyük marifetleri 3. yargı paketi açıklamalarıyla karşımıza çıkıyorlar.\n

Üç-dört yıldır yaşamaya zorlandığın dört duvarlı daracık hücreden kurtulmanı sağladıklarını iddia ediyorlar.\n

Anlattıkları son masala göre, tutuklu milletvekillerine üçüncü yargı paketi “adli kontrol” uygulamasıyla cezaevinden çıkma yolu açmış.\n

Nasıl? Paketi olgunlaştıran Alt Komisyon Başkanı Hakkı Köylü açıklıyor: \n

“Yeni düzenlemeyle adli kontrol uygulaması kapsamına yurtdışına çıkmama ve adli kefalete ek olarak ‘konutu terk etmeme’ belli bir yerleşim bölgesini terk etmeme, ‘belirlenen yer ve bölgelere gitmeme’ seçenekleri eklendi.\n

Buna göre tutuklu milletvekillerine de bu seçeneklerden birisini uygulayabilir.”\n

Yani? Hakkı Köylü “Takdir hâkimlerde!” diyor.\n

***\n

Bu açıklama, havadaki kargalar bile güler demeye gelen bir açıklama.\n

Tutuklu milletvekili bu koşullarda tahliye olacak, ama konutunu terk edemeyecek, belirli ve gerekli hizmet yeri TBMM’ye gidemeyecek!\n

Bu koşullara temel bir koşul daha ekleniyor.\n

Tahliye yine hâkime bırakılıyor.\n

Yahu bu ülkede iki, üç yıldır hukuku bilen bilmeyen tutukluluk süreleri cezaya dönüştü diye feryat ediyor.\n

İçeride dışarıda demokrasiden nasibi olanlar, halkın vekil seçtiği kişilerin cezaevlerinde tutulamayacağını haykırıyor da ne oluyor?\n

Yıllardır Silivri’deki hâkimlerin bu feryatlara, haykırmalara kulakları tıkalı.\n

Bugüne dek binlerce kez tahliye talebini tornadan çıkmış aynı içerikte nedenlerle reddediyorlar.\n

***\n

Acaba hâkimlere insaf, vicdan sesi sağlayacak bir yol yöntem bulunamaz mı?