Şike olaylarındaki gelişmeleri ve kimi açıklamaları izledikçe bu filmi daha önce görmüştük duygusuna kapılıyor insan.

Özel mahkemelerle savcıların özel yetkiye dayanarak uyguladıkları yöntemler, Ergenekon soruşturması başladığından bu yana sürekli gündemde.

Aziz Yıldırım’ın avukatı Faik Işık önce Taraf gazetesinde, önceki gece CNN Türk’te soruşturmayı yürüten savcının var olduğunu iddia ettiği belge ve bilgilerin kendilerine verilmesi veya gösterilmesi taleplerinin reddedildiğini söyledi.

Gerekçe, özel mahkemelere özgü bir mazeret: Soruşturma özel, gizli!

Oysa gizliliğe özen gösteren aynı savcı; şike davası delil ve bilgilerini Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor’un küme düşmesine karar verecek Türkiye Futbol Federasyonu’na gönderiyor ve…

…kişileri ve kulüpleri maddi manevi büyük zarara uğratacak kararı verecek konumdaki TFF’den belgeler bilgileri gizlemiyor.

TFF’deki kozmik odada saklanacağı söylenen, tartışmaya açık belgeleri federasyon üyeleri, delilleri inceleyecek TFF’nin yetkili kurul üyeleri görebilecek…

…mahkeme kararından önce TFF; kişiler veya futbol takımı ile ilgili derin etkiler yaratacak karar verebilecek ama:

Sanığa ve savunma avukatına belge, bilgi nedir, öğrenebilmeleri yasak!

Bu TFF’nin savcı doğrultusunda kişileri ve kulüpleri peşinen suçlayıp cezalandırması demek!

***

Dün, Ergenekon sanıkları iddianame açıklanıncaya kadar hangi nedenler, belgeler veya bilgilerle suçlandıklarını öğrenemediler.

Ergenekon soruşturması sırasında özel yetkili savcı Zekeriya Öz’ün kimi “şüphelilere” itiraf etmesi koşuluyla serbest bırakılacağını söyleyerek dilediği yönde ifade almaya çalıştığı basına yansımıştı.

Bugün; şike soruşturmasında da tutuklu futbolcu İbrahim Akın, savcı Mehmet Berk’in “şike olayını itiraf etmesi halinde” tutuklanmayacağını vaat ettiğini ve bu sonucu alabilmek için savcının uyguladığı psikolojik baskı nedeniyle gerçek olmamasına karşın suçu kabul ettiğini, ama mahkemedeki sorgusunda doğruları söylediğini açıkladı.

ABD’de kimi davalarda suçlu ve savcılık arasında ifade pazarlığı uygulanıyor. Cezayı indirmek karşılığı sanıktan suçu işlediğini itiraf etmesi isteniliyor.

Bizim özel savcılar da Amerika’daki savcılara ve uygulamalara özeniyor.

Eee... Ne de olsa küçük Amerika burası!

***

Aziz Yıldırım şike araştırmalarının en az 15-20 yıl geriden başlamasını neden istiyor acaba?

Şike olayları patladığından beri ak pak kulübüz diye gerine gerine ortalıkta gezinen bir büyük kulübümüzün küme düşecekken kaderini son maçı oynayacağı bir Anadolu kulübüne bağladığı ve malum yollarla maçı da gereksindiği üç puanı da alarak kümede kalmayı başardığının araştırılmasını istiyor galiba!

Avukatı Faik Işık’a CNN Türk’te Şirin Payzın aracılığıyla izleyicilerden biri son şike olaylarında GS’nin adı neden geçmiyor, diye sordu.

Avukat, alaylı bir gülümsemeyle “GS son ligde alt sıralarda liderliğe oynuyordu da o nedenle” diye yanıtladı soruyu.

Yıldırım da şike olaylarının geçmiş yıllardan başlatılmasını isterken gerekçesi şuydu: FB Başkanı; 2005-6 sezonunda FB’nin şampiyonluğu yitirmesine neden olan son karşılaşma, Denizli-FB maçında, GS’nin Denizlispor’a teşvik primi gönderdiğini öne sürüyor.

***

Kutu kutuyu açıyor. Avukat Işık, araştırılması gereken kimi konuları gündeme getirdi.

Elinde kanıtlar olduğunu söyledi. Hâkimlerle savcıların kulüplerin kongrelerine para vererek mi, yoksa bulundukları mevkiden dolayı mı üye olduklarını ve her maçta 50 ya da 100 (beleş) bilet isteyen hâkim ve savcıların “bu sistemin dışında” neden tutulduğunu sordu.

Fatih Altaylı dün adını vermediği bir savcının bu söyleme duyduğu öfkeyi ve “Ziyarete geliyor kulüp yöneticileri, kongre üyeliği kartını uzatıyorlar” dediğini yazdı.

Ama adı saklı savcı, kulüp yöneticilerine kongre üyeliğini kabul edemeyeceğini söyleyerek üyelik kartını iade ettiğini (veya neden etmediğini) söylemiyor.

Şayet kedinin pisliğini örttüğü gibi medya bünyesindeki kimileriyle ilgili “sorunun” üstünü örtmezse… avukat Işık’ın TV’den TV’ye dolaşan, gizli kayıtlı belge ve bilgileri tek taraflı ve kimi amaçlarla anlatıyorlar dediği 4 gazeteci kimdir? Araştırmak gerekmiyor mu?

Medya başkalarına tencere dibin kara derken, çoğu kesimde senin tencerenin dibi de kara diyenler olduğunu unutmamalı!