Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çokdilli Bir Ülke Olmak
Bazı okurlarım yazılarımı beğenmiyorlar, eleştiriyorlar. Tümünü dikkatle okuyorum, eleştirileri haklı gerekçelere dayanıyorsa düzeltiyorum, yinelememeye çaba gösteriyorum. Katılmadığım, fakat önemli bulduğum eleştirileri de yanıtlıyorum.
\nGeçen hafta Trabzon’dan yazan İsmail C. adlı okurumdan aşağıdaki eleştiri notunu aldım.
\n“Sayın Kavukçuoğlu, hem Cumhuriyet gazetesinde olmak hem de Cumhuriyet’in tek tipçi, tek dilci anlayışı dışında çokdilliliği savunmak Cumhuriyet rejimine karşı olmak değil midir? Cumhuriyetin karanlığında sizin gibi aydın bir insanın olması tuhaf doğrusu. Selamlar, Saygılar. İsmail C.”
\nEskiden olsa bana birisi savunduğum düşüncelerimden ötürü “Cumhuriyet rejimine karşı olup olmadığım” türünden suçlayıcı sorular yöneltse öfkelenirdim. Artık öfkelenmiyorum, çünkü uzunca bir zamandan beri bu ülkenin insanlarının kendileri gibi düşünmeyenleri türlü önadlarla nitelemeleri ulusal bir spora dönüştü. Ne var ki öfkelenmesem de bu tür soruları yanıtlamayı, düşüncelerimi bir kez daha açıklamayı gerekli görüyorum.
\n***
\nNe Türkiye’de ne de herhangi başka bir ülkede çokdilliliği, çokkültürlülüğü savunmanın Cumhuriyet rejimine karşı olmakla bir ilgisi yoktur. İnsanların dilleri Hitler Almanyası’nda İbranicenin yasaklanmasında görüldüğü gibi ancak ırkçı, faşist ya da faşizan rejimlerde rastlanan bir durumdur.
\nBir Cumhuriyet gazetesi yazarının çokdilliliği savunmasının gazetenin temel ilkeleriyle bağdaşmayan bir yanı yoktur. Cumhuriyet gazetesi, demokrat, özgürlükçü, temel insan haklarını savunan ve yazarlarına bu ilkeler temelinde en geniş anlatım özgürlüğünü tanıyan bir yayın organıdır. Cumhuriyet yazarları, yandaş basında tanık olunduğu gibi siyasal iktidarın ya da herhangi bir erkin sözcülüğüne soyunmuş tek tip yazarlar olmayıp yazılarını “düşünsel çoğulculuk” çerçevesinde kaleme alırlar.
\n***
\nDeğerli okurumun eleştirisinin özüne gelince... Ben anadili Türkçe olan, anadilini seven, anadilinde yazan, yapıt üreten bir yazarım. Türküm. Benim böyle olmam, bu ülkede yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan fakat farklı etnik kökenlerden gelen insanların dillerini “ikincil dil” olarak görmemi gerektiren bir durum değildir. Ben o insanları kendimle eşit gördüğüm kadar onların dillerini de kendi dilimle eşit olarak görüyorum.
\nTek dillilik bir “devlet politikası” olabilir, fakat ben ne devletim, ne de devletin bir sözcüsüyüm. Bu güzel topraklarda dünyaya gelmiş, bundan mutluluk duyan bir bireyim. Devlete ve rejimine her konuda uyum sağlamak gibi bir kaygım hiç olmadı.
\n***
\nÇokdilliliği bir ülkenin zenginliği olarak görüyor, Türkiye’yi bu konuda çok şanslı fakat bu şansını kullanamayan bir ülke olarak değerlendiriyorum.
\nBu ülkenin insanları Türkçenin dışında anadil olarak Kürtçe, Zazaca, Arapça, Aramice/Süryanice, Ermenice, İbranice, Rumca, Lazca, Gürcüce, Çerkezce, Abhazca, Sinti-Romaca ve başka diller konuşuyorlar.
\nBir ülkenin üst kültürü için bundan daha büyük bir zenginlik olabilir mi?
\nKeşke bu yurttaşlarımıza Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte anadillerini geliştirme olanakları tanınsaydı da kendi anadillerinde yapıtlar veren dünya çapında Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı büyük şairler, yazarlar, eleştirmenler yetişseydi.
\nOnlarla onur duymaz mıydık?
\nHa, denebilir ki Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlettir, “resmi dili Türkçe olmalıdır, anadilde eğitim de yalnızca Türkçe yapılmalıdır”. Tamam, öyle olsun! Fakat örgün eğitim içinde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim okullarında Türkçe dışında diğer anadilleri de öğretmenin/öğrenmenin önündeki gerçek engel nedir? Üzerinde daha derin düşünmek gerekmez mi?
\nDeğerli okurum İsmail C’ye soruyorum: Bu yazıyı yazmakla şimdi ben Cumhuriyet rejimi karşıtı mı oldum?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!