Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İleri Demokrasi ve Akademik Özgürlük
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığı, fakültenin Bilim ve Sanat Topluluğu tarafından düzenlenen ve CHP milletvekili İlhan Cihaner ile Sol gazetesi yazarı Mesut Odman’ın katılacakları “Suriye Nereye Gidiyor?” başlıklı etkinliği yasaklamış. Yasaklamanın gerekçesi, “İçeriğin uygun olmadığı, Cihaner’in siyasi kimliğiyle üniversite çatısı altında konuşmasının uygun olmayacağı, sağ görüşlü öğrencilerin panelden rahatsız olabileceği ve gerginlik yaşanabileceği”.
\nAynı üniversitenin dönem açılışını Başbakan yapacak, dilediğini söyleyecek, iktidarını övecek, “sol öğrenciler” bundan rahatsız olmayacaklar, ülkücüler diledikleri etkinlikleri düzenleyecekler, “sol öğrenciler” bundan da rahatsızlık duymayacaklar, fakat “solcu” bir milletvekili ile “solcu” bir yazar aynı çatı altında konuştuklarında “sağcı öğrenciler” rahatsız olacaklar. Komik bir durum değil mi? Komik, fakat komik olduğu kadar da acı bir durum!
\nAnlaşılan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanlığı “akademik özgürlük” kavramından habersizdir. Haberdar edelim: “Akademik özgürlük, ideal bir üniversite için olmazsa olmaz koşullardan biridir. Akademik özgürlük, insan hak ve özgürlüklerinin mevcut olduğu ve korunduğu gerçek demokrasi ile yönetilen ülkeler için anlam ifade eden bir kavramdır. Otoriter ve totaliter rejimlerde temel siyasal ve sivil haklar ve özgürlükler etkin bir şekilde korunamadığından bu tür rejimlerde gerçek manada akademik özgürlüklerden söz edilmesi mümkün değildir.” (Prof. Dr. Coşkun Can Aktan) Bu özgürlük üniversitelerin salt akademisyenleri için değil, öğrencileri için de geçerlidir.
\nNe var ki 21. yüzyıl Türkiyesi’nde akademik özgürlüklerin sınırını AKP iktidarının ileri demokrasisi belirlemektedir. DTCF Dekanlığı’nın gerekçesi de AKP’nin ileri demokrasisinin tarifinden başka bir şey değildir! Birçok üniversite ve fakülte yönetimi iktidarla arasını hoş tutmak için kendileri için bir şans olan akademik özgürlükleri kendi elleriyle boğmaktan çekinmemektedir.
\nİktidarın da, akademik kurumların yöneticilerinin de üniversitelerin olmazsa olmazı olan özgürlükleri boğmakta başvurdukları en önemli araç, 12 Eylül faşizminin kalıtı olan YÖK’tür. Söze gelince 12 Eylül’ün kurumlarını yerden yere vurmakta, fakat iş uygulamaya gelince bu kurumlara dört elle sarılmaktadırlar. Bu, utanç verici bir ikiyüzlülüktür.
\nDün, bu yazıyı yazarken, dostum, PEN Yazarlar Derneği Başkanı Tarık Günersel aradı; polis Beşiktaş İskelesi’nde kuruluş yıldönümü nedeniyle YÖK’ü protesto eden öğrencilerden 19’unu gözaltına almış. Çevrede toplanan her kesimden halk ise polisin bu davranışını protesto etmiş.
\nHalk, iktidarın ve yandaşlarının sandıkları ve umdukları gibi “koyun” değil. Artık yalnızca bakmakla yetinmiyor, görüyor, soruyor, sorguluyor da. Önümüzdeki dönemde AKP’nin işi kolay değil; bulutlar dağıldıkça yeryüzündeki her baskıcı rejimin bitip tükendiği o kaçınılmaz son, daha belirgin olarak görünmeye başlıyor.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza