Turgay Şeren

08 Temmuz 2016 Cuma

Dünyaya geldiğim Cihangir, Sormagir (Başkurt) Sokak’ta karşı apartman komşularımızdan Pembe Teyze’nin ortaokul çağlarındaki ikiz torunları Çetin ve Metin ağabeylerin Galatasaray tutkularına imrenerek sarı-kırmızılı takımın yandaşı olmuştum. Henüz 6 yaşındaydım. Artık ben de Galatasaraylıydım ya, ilerideki yıllarda deniz albaylığından emekli olacak olan Çetin-Metin ağabeylerim beni omuzlarına alırlar, adı o yıllarda İnönü olan Mithatpaşa Stadyumu’na götürürlerdi.
Turgay Şeren, benim sarı-kırmızılı olduğum 1949 yılında henüz Galatasaray Lisesi öğrencisiyken İstanbul Ligi’nde Galatasaray forması ile kaleci olarak top oynamaya başlamıştı. Çetin-Metin ağabeyler 30 Ekim 1949 günü bana bir doğum günü hazırlamışlar, beni “bizim” 1-0 kazandığımız Vefa maçına götürmüşlerdi. Bu maç 17 yaşındaki Turgay Şeren’in A takımı formasıyla çıktığı ilk maçtı. Bu maç, bir futbol efsanesi olan ünlü kalecimizin futbolculuk hayatında bir kilometre taşıydı.

***

Turgay Şeren futbolculuk yaşamında 369’u ligler, 18’i Türkiye Kupası, 18’i de Avrupa Kupaları olmak üzere 405 maça çıktı. 5’i 21 yaş altı, 46’sı da A takımında olmak üzere 51 kez ulusal formayı giydi. 1951 yılında Berlin’de Batı Almanya ile oynayıp 2-1 kazandığımız maçın sonrasında kendisine Almanlar tarafından “Berlin Panteri” lakabı takıldı.
Müthiş bir “altı pas” kalecisiydi. Takım kaptanı olarak kaleden 80 metre uzakta oynayan takım arkadaşlarını bile yönetebilecek üstün bir yeteneğe sahipti.
1959-1960 sezonunda Galatasaray’ın oynadığı 38 maçın 34’ünde yer almış, bu maçların 17’sini gol yemeden kapatmıştı.
Son resmi maçına 11 Haziran 1967’de Karşıyaka’ya karşı çıktı. Ertesi ay 2 Temmuz günü yapılan jübilesiyle futbolculuk kariyerini noktaladı.
O bir Galatasaraylıydı ve hep öyle kaldı.

***

Turgay Şeren, Metin Oktay, Lefter Küçükandoniyadis, Can Bartu, Recep Adanır, Basri Dirimlili gibi bir dönemin efsane futbolcularıyla birlikte stadyum tribünlerine “centilmenlik” kültürünü yerleştirmiş bir sporcuydu.
Onların döneminde İnönü/Mithatpaşa Stadyumu’nun kapalı tribününde Galatasaraylılar deniz tarafında, Fenerbahçeliler ortada, Beşiktaşlılar da gazhane tarafında yer alırlar, maçları küfürsüz, kavgasız, dövüşsüz izlerlerdi.
Turgay Şeren, 2006 yılında yitirdiğimiz ünlü karikatürist Semih Balcıoğlu’nun yakın arkadaşıydı. 2001 yılında Balcıoğlu’nun TÜYAP Onur Çizeri seçilmesi nedeniyle Pera Palas’ta verilen yemeğe o da davetliydi. O akşam kendisiyle tanışıp söyleşme olanağı bulmuştum.
Ne yazık ki dün sabah onu yitirdik. Onun yitimiyle birlikte futbol dünyamızda bir dönem kapandı.
Işıklar içinde uyusun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları