Doğan Satmış

Seçime 50 Gün Kala 10 Anketin Sonucu

18 Nisan 2015 Cumartesi

7 Haziran seçimlerine 50 gün kaldı. Anket şirketi yöneticileri, seçmen davranışının iki ay, üç ay gibi kısa dönemlerde pek fazla değişmediğini söylerler. Gerçekten de, uzun süreli periyodik anketlere bakınca, istisnalar hariç, parti oylarının keskin artış ve inişler göstermediğini görürsünüz.
Anket şirketleri genelde parasını aldıkları kuruluşlara hoş görünecek sonuçları ortaya çıkarmak için çaba harcarlar. Yani eğer parayı AKP’den alıyorsa, hata payında AKP’yi yüksek göstermek, CHP ile çalışıyorsa onu kayırmak anlamına gelir bu. Ancak etik olan, bu kayırmanın hata payı da içinde olacak biçimde yapılmasıdır. Tabii ki, kayırmanın büyüklüğünü çoğu zaman bilemeyiz.
Haziran seçimine yönelik trendleri görmek için son iki ayda yapılmış anketleri araştırdım. Bunları bir tablo olarak da yanda göreceksiniz.
Son iki ayda 10 ayrı anket yapıldı. Aslında AKP’yi hep yüzde 50 civarında gösteren ORC şirketi, 7 Mart’ta bir anket daha yapmış, yine yüzde 50 çıkarmıştı. (Listede aynı şirketten 3 tahmin olmasın diye, 7 Mart tarihli bu anketi liste dışında tuttum.) Ancak ORC şirketi bile AKP’nin oylarının düştüğünü kabul etti ve 13 Nisan tarihli son anketinde yüzde 48.3’e çekti. Yani AKP’de trend, oyların düşüşü yönünde. 7 ankette AKP yüzde 40-50 arasında, öteki üç ankette ise AKP yüzde 40 bandının altında çıktı.
CHP yüzde 23-30 arasında kaldı.
MHP sadece bir ankette yüzde 20’yi aştı, genelde 13 ile 19 arasında oynadı.
HDP ise 5 ankete göre, barajı aşıyor. 5 ankete göre de barajın altında kalıyor.
Anketleri toplayıp bir ortalama almayı denersek sonuç şu: AKP: 43.2, CHP: 26.1, MHP: 16.6, HDP: 9.6
10 anketin ortalamasına göre HDP henüz barajı aşmış değil. Barajı aşmak için birkaç yüz binlik oy daha gerekiyor.
Seçim sonunda, bu 10 anketin ortalamasını sonuçlarla karşılaştırıp ne kadarı doğruymuş değerlendiririz.

Bakan Nabi Avcı’dan Ricalar
Geçen hafta, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın cep telefonunu bana verdiğini anlatınca, bir yanlış anlama oldu. Bakan’la yakın olduğumu düşünen öğretmen adayları peş peşe mesaj atıp kendisine sorunlarını iletmemi istediler. Evet, Nabi Bey, henüz bakan değilken bir haber için arayınca cep telefonunu vermişti, ama ben bir kez bile aramadım. Hâlâ kullanıyor mu, onu da bilmiyorum. Bakan’a mesajınızı kişisel olarak iletemem ama bu köşede yazabilirim. Öğretmen adayları, “Ne olur yaz” diyerek rica edip, arkasından da dua etmişler.
Bu kadar duaya yazmamak olmaz, sonrası Nabi Bey’e kalmış.
Öğretmen adayları şöyle diyor:
Nabi Avcı Bey kişisel fikir olarak maalesef şubat ve ağustos aylarında öğretmen ataması yapılmasına karşı çıkıyor. Sınava gireceklere haksızlık olduğunu düşünüyor. Ancak bildiğiniz gibi 300-400 bin atama bekleyen var ve sınav öncesi atama yapılması, sınava gireceklerin işini kolaylaştırır. Sınav sonrası 40 bin atamanın duyurusu da yapılırsa, sınava girecekler için moral olur. Bizlerin ne çektiğini sadece bizler biliyoruz.”
Yeri gelmişken şunu da ekleyelim. Bir ülkede, öğretmen adaylarının bu hale düşürülmesi acınacak bir durumdur.
“Mektepler olmasa, bu maarifi ne güzel idare ederdim” diyen bakanlara sahip bir gelenekten geldiğimiz, eğitimin halinden belli.
Ancak unutulmasın ki, iyi eğitim görmeyen gençler, Türkiye’yi maalesef çok fazla ileriye götüremez.
İyi eğitimin temelinde de her zaman iyi öğretmenler vardır.
Sayın Bakan Nabi Avcı, lütfen geleceğimizin teminatı öğretmenlere sahip çıkın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları