Bir oturuşta 2.5 kilo et yemesiyle “Türk magazin tarihi”ne geçen şarkıcı Bülent Ersoy’a, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yardım edip etmediğini sormuşlar. “Hayır, etmiyorum” demiş ve eklemiş:

“Ben onların gelmeleri taraftarı değilim. Benim kanım, canım, vatandaşlarım dururken, zannetmiyorum ki oraya yardım edeyim.”

Bu konuda hiçbir şeyden haberi olmadığı anlaşılan Ersoy’un istediği kişiye yardım edip etmemesi kendi bileceği iş.

Ancak bir noktayı gözardı ettiği anlaşılıyor.

Suriyeliler Türkiye’ye kendi istedikleri için ya da Suriye’de canları sıkıldığı için ya da keyiflerinden gelmiyorlar.

Canlarını kurtarmak için istemedikleri halde evlerini, barklarını, taşını toprağını bırakıp geliyorlar.

Ve Suriyelilerin ülkelerini terk etmek zorunda bırakan gelişmelerde, Ankara’nın hatalı dış politikalarının da etkili olduğu biliniyor.

Sağolsun 80 milyonluk Türk halkı da, yıllardır sayıları 2 milyonu bulduğu söylenen Suriyeli konukları öyle ya da böyle içinde barındırıyor, tek Suriyelinin açlıktan öldüğünü duymadık.

Başbakan Davutoğlu, AKP kongresini Erdoğan’dan kaçırmak için “Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesi”nin Kazakistan’da yapılacağı günlere getirdi.

Türkiye, 10 yıldır bu zirveye hep katılıyordu, Erdoğan’ın da gideceği sanılıyordu.

Ama Erdoğan böyle ufak oyunlara pabuç bırakır mı!

Kendisini davet eden Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’i çok kızdırma pahasına, gezisini iptal etti. Sonra da kendi adamlarını listelere koydurdu AKP kongresinde.

Böylece AKP, “Sarayın partisi” olarak kaldı.

Ancak bazı AKP’liler hâlâ bunun farkında değiller.

Burası, AKP Diyarbakır İl Başkanı Av. Muhammed Akar’ın makamı.

1 Eylül’de çekilen fotoğrafta, makamda Bakan Cevdet Yılmaz oturuyor.

Arkasında, devasa bir Ahmet Davutoğlu fotoğrafı asılı.

Anlaşılan Diyarbakır İl Başkanı, “saray”dan hiç korkmuyor.

Bugünlerde Diyarbakır’da yaşayan birisinin, korkusuz olması şart ama yine de büyük cesaret.

Abdurrahim Boynukalın’a İçişleri Bakanlığı yakışır

Hürriyet gazetesine saldırının öncüsü AKP milletvekili Abdurrahim Boynukalın, AKP kongresinde divan üyesi seçildi.

Üç gün önce gazete basıp, camını çerçevesini indiren birini, yasal bir partinin divan üyesine seçmenin, “Aferin iyi yaptın, sen bu yolda devam et” demekten başka bir şey olmadığını çocuklar bile bilir.

Boynukalın da, yaptıklarından sonra ödüllendirildiğini görünce dün yeni bir twit atmış, Hürriyet’e “Kırılan camlarla bileklerimi kessem barışır mıyız cnm?” diye yazmış. Twit’teki “nezaketsizlik ve kabalık” bir yana, aslında Kaçak Saray’a, Abdurrahim Boynukalın’ı İçişleri Bakanı tayin etmek yakışır.

Yapsın ki, Boynukalın göze girmek için daha başarılı “öncülüklere” imza atsın.

Daha da yükselsin.

Anadolu değil AKP ajansı

Anadolu Ajansı, haber vermeyi bırakmış, abonesi olan ve her ay kendisine para ödeyen Sözcü gazetesini, “Fethullahçı terör örgütü” ve “PKK” yanlısı olmakla suçlamış.

Ajans eskiden de siyasetin çiftliğiydi ama bu kadarını hiç duymamıştık.

Bu iktidar döneminde ajans logosundaki “Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk” ibaresini bile çıkardılar.

AKP, ajansı kendi ajansına çevirdi. Şimdiki Genel Müdür Şenol Kazancı’nın, Bilal Erdoğan’ın imam hatip arkadaşı, AKP Gençlik Kolları Başkanı ve 17 Aralık tapelerinde, kendisinden kasa istenen kişi olduğunu da hatırlatalım.