Malum bir zamanlar “Yırtık don” giydiğini anlatarak övünen AKP’li Bakan Nihat Zeybekçi’ye Allah “Yürü ya kulum” dedi.

Ve Nihat Bey de, gazetelere yansıyan haberlere göre 4 milyon dolar (dünkü dolar kuruyla 12 milyon liradan fazla) ödeyerek, irice bir yalı satın aldı.

Bakan Bey daha önce de, İstanbul’un siluetini bozduğu için gündeme gelen 16/9 kulelerinden iki rezidans daire alarak yine gazetelere konu olmuştu.

Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Ekrem Dumanlı, dünkü köşesinde Nihat Bey’den esinlenerek “Yırtık Donlu Adamlar Kulübü” başlığı atmış ve şöyle diyor:

“Düne kadar kuru ekmeğe muhtaç insanların bugün servet üstüne servet edindiğini görüyoruz. Yırtık donlu adamlar mı görmek istiyorsunuz, lütfen siyasi arenaya ve onunla yakından irtibatlı medyaya bir bakın.”

Dumanlı, bir de “Yazılarından dolayı hapse girdiğinde eşi dostu para toplayıp çoluk çocuğuna bakıyordu; şimdi hem kendi, hem evla u iyali paraya para demiyor, üstelik medyanın ve siyasetin tam göbeğinde. Villalarının hadd ü hesabı var mı bilinmiyor.”

Dumanlı’nın adını vermekten kaçındığı bu tanım kime uyuyor dersiniz:

Erdoğan’ın dünürü Sadık Albayrak ve oğullarına. Neden mi?

Anlatalım.

Baba Sadık Albayrak yıllar önce yazılarından ötürü hapse girdi, gazetesi maaşını kesti, ailesi zor durumda kaldı, eş dost yardımıyla geçindi.

Şimdi büyük oğlu Serhat Albayrak, medyanın tam göbeğinde, Havuz Medyası’nın bir numaralı yöneticisi, emrinde iki gazete, iki televizyon var. Hatta Erdoğan önceki gece, onun televizyonlarında ortak yayına çıktı.

Küçük oğlu damat mahdum ise AKP milletvekili ve siyasetin göbeğinde. Ve 17-25 Aralık tapelerinde, “sıfırlamaların” oyuncularından biri de oydu.

Ermenistan’ın yeni adalet bakanı

Ermenistan’da meclis Arpine Hovhannisyan’ı yeni adalet bakanı olarak atadı.

İktidardaki Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi’nden milletvekili olan Hovhannisyan 32 yaşında, bekâr ve güzeldi. Bu yüzden bizim medyaya da bakanla ilgili sadece bu bilgiler yansıdı. Oysa, kadın bakan, neredeyse bu göreve dişiyle tırnağıyla gelmişti, ondan hiç söz eden olmadı. Biz de eksiği kapatalım: Erivan Devlet Üniversitesi’ni 2004’te bitirdikten sonra, aynı yerde master ve doktora yaptı.

3 yıl Ermenistan Adalet Bakanlığı’nda “adalet reformu” üzerinde çalıştı.

Okuduğu üniversitede dersler verdi. 2008’de başkanlık genel sekreterinin asistanlığını yaptı.

3 yıl Meclis Başkanlığı’nın danışmanıydı. Sonra da Meclis’e seçildi. İngilizce ve Rusçayı konuşuyor, Almanca öğreniyor. Yani sadece gençliği ve güzelliği ile bakan olmuş değil.

Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağı

Pazar günü Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı uygulandı.

Hem gazeteler, hem televizyonlar bunu duyurdular.

Sokağa çıkmanın yasaklandığı bölgenin, önemi çok anlaşıldı mı, bilmiyoruz.

Ama sözü edilen bölge, Diyarbakır’ın göbeği. Meşhur Diyarbakır Surları’nın içi.

Diyarbakır’ın Ulu Camii orada, Ziya Gökalp Müzesi orada, ünlü otelleri orada, eski çarşı orada, kahvaltılarıyla ünlü eski hanlar orada, sayısız önemli otel, tarihi kiliseler orada, 4 Ayaklı Minare orada.

İstanbul’un Taksim’i ve Eminönü neyse, Diyarbakır’ın Sur’u da o.

Hatırlatalım dedik.

Medya patronundan Aylan için çelenk

Ali Karacan, Milliyet gazetesinin eski sahibi Ercüment Karacan’ın oğludur. Şimdilerde, Number 1 Medya Grubu’nun sahibi. Milliyet ilk satıldığında, Erdoğan Demirören ile birlikte onların adı da ortak olarak geçmişti.

Ali Karacan, önceki gün Number 1 Medya Grubu Haber Müdürü Erdal İşleyen’i görevlendirip, Bodrum’a göndermiş.

İşleyen, üstte görülen çelengi Bodrum’da 2 yaşındaki Aylan’ın son fotoğraflarının çekildiği Akyarlar sahillerine götürüp bıraktı. Bırakırken de böyle poz verdi.Patronunun ne kadar duygulu olduğunu da gördük böylece.