Kâğıt üzerinde biri ligden düşmemeye diğeri de ligin zirvesine ulaşmaya çalışan iki takımın maçı. Teoride avantajlı olan taraf Galatasaray. Ancak gerçekte, sadece soğuk değil aynı zamanda bozuk bir zeminde, hemen hepsi sıcak iklimlere ait futbolcularıyla çıkıyor sahaya. Dahası beklerde her zamanki hızlı ayaklar yerine bugün gösterdiği tüm içten çabaya rağmen henüz “çaylak” sayılacak Emre ve durduğu yerde durakalan Semih’in varlığı savunma hattını ciddi şekilde zayıflatıyor. Zaten bireysel hatalara son derece müsait olan Marcao, 18’de yaptığı hatayla topu kaybedince, Erzurumspor, hırslı ve hızlı futbolcusu Rashad Muhammed ile golü bulan taraf oluyor. Zaten ev sahibi olmanın avantajını oldukça iyi kullanıyorlar. Buna bir de Galatasaray’ın oyun kurmasına, pas yapmasına müsaade etmeyen oyun anlayışları eklenince zaten ilk yarının hâkimi Erzurumspor denebilir. Galatasaray’ın kendine gelmesi için 45 dakika geçmesi gerekiyor. İkinci yarıda, Semih yerine giren Linnes oyuna hareket kazandırırken, sahanın iyilerinden Selçuk’un da katkısıyla Galatasaray baskıyı artırıyor ve baskıcı kimliğini kazanmaya başlıyor.
Bu çabalar meyvesini vermekte gecikmiyor. 52’de Selçuk’un başlattığı bir atak, Onyekuru ile sürüyor. Ceza sahasında Mitroglou’na ulaşan top onun asistiyle Belhanda’nın ayağından ağlara kavuşuyor. Sonucu kadar oluşumu da güzel bir gol. Golden sonra nispeten rahatlayan Galatasaray, Fatih Terim’in peş peşe hamleleriyle rakibi yıpratmaya başlıyor. Öte yandan Erzurumspor da altın değerindeki puanları öyle kolay bırakma niyetinde değil. Özellikle son 15 dakikası iki taraf adına da direnç, mücadele ve tempoyla geçen maçta puanlar bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyor. Eksi 5 derecede oynanan maçta, Galatasaray’ın önemli iki eksi puanı, Erzurumspor’a altın değerinde artı 1’i getiriyor.
Eksi
Yazarın Son Yazıları
Galatasaray’ın, ilk düdükten son düdüğe; performansını düşürmeden yüksek tempolu, baskılı ve organize bir futbol sergilediği doğru.
Belki maç başlamadan önce, Galatasaray’ın Avrupa yorgunu olması ve birinci kalecinin sakat olması avantaj gibi gözükmüştür Antalyaspor teknik heyetine.
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!