Galatasaray liderlik koltuğunu hak ettiğini kanıtlamak istercesine, bıraktığı yerden var gücüyle başlıyor maça. Öyle bir pres uyguluyor ki Hatayspor’a karşı, konuk ekibin futbol anlayışını kavrayabilmek için epey beklemek gerekiyor. Maç boyunca yan rol, başrol, yapım, yönetim tamamen Galatasaray’da. Sayısız net pozisyona giriyorlar. Bunlardan dört tanesini de ağlara yolluyorlar (Kerem, Mata-2 ve Gomis). Icardi’nin golü yok ama ilk üç goldeki rolü de maç boyunca katkısı da büyük. Buna bir de seyircinin sahadakini tamamlayan baskısı eklenince, Hatayspor’un “Maç vardı bizim” demesi 18. dakikayı buluyor. Bu yorum kafaları karıştırmasın. Son derece hızlı, bir o kadar da disiplinli bir takım Hatayspor. Presten kurtulup ileri fırladıkları anda (ki bunu maç boyunca sık sık ve yıpratıcı şekilde yapıyorlar) Galatasaray’ın tüm kademelerini geçip Muslera’yla karşı karşıya kalıveriyorlar. Ancak onların şanssızlığı zaten pek hata yapmayan Muslera’nın bugün daha da gününde olması! Galatasaray uyumlu ve tempolu oyununu aksatmadan oynadıkça seyircisine güven veriyor. Taraftar güvenini yansıttıkça her futbolcunun da özgüveni artıyor. Galatasaray, aldığı üç puanla rakiplerinin maçlarını keyifle seyretmek üzere liderlik koltuğuna iyice yerleşiyor.
Yazarın Son Yazıları
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!
Kötü futbol 3 puan
Ortak yok
Kaptan