İki takım var sahada… İkisinin de rengi sarı-kırmızı. Biri misafir diğeri konuk. Biri doğruları peş peşe sıralıyor, diğeri bir maçta yapılabilecek kaç tane yanlış varsa hepsini art arda diziyor… Birinin adı Kayserispor. Rakibine göre mütevazı kadrosunu onların taktik anlayışına göre hemen güncelleyebiliyor. Henrique, Lopes ve Adebayor ile Galatasaray savunmasını maçın ilk dakikasından itibaren önce tedirgin, sonra barizce tehdit ediyor. Nitekim tüm tehlikeli pozisyonlar onların hanesine yazılıyor. Bu bilinçli gol ısrarlarının sonucunda attıkları goldeyse kendi ofanslarından çok Galatasaray defansının bel direği Luyindama’nın katkısının olması kaderin bir cilvesi. 38. dakikada, onun hatası Henrique’ye gol pası oluyor.
Gelelim yanlışlıklarla dolu olan takıma… Bir takım formsuz olabilir, hazır olmayabilir, şanssız olabilir, yetersiz olabilir ama son iki sezonun şampiyon futbolcularının bu kadar çabasız, bu kadar lakayt olmaya hakkı var mı? İşte bu tartışılır. Buna bir de yeri doldurulamayan Fernando’nun yokluğu ile geçen sezondan beri varmış gibi yapan Diagne’nin varlığı eklenince yanlışlıklar tamamlanıyor. Bir doğru var Galatasaray adına bugün. Adı Muslera. Öyle insan üstü bir çaba gösteriyor ki birinci dakikadan itibaren; rahat rahat Avengers kadrosuna süper kahraman olarak transfer olabilir. Galatasaray ikinci yarıya daha baskılı başlıyor. Diagne-Emre Mor değişikliği, her ne kadar Emre bal yapmayan arı olsa da oyuna tempo getiriyor. Bu sayede rakip ceza sahasını yavaş yavaş abluka altına almaya başlayan Galatasaray, 65’te Babel’in girdiği bir gol pozisyonundan hem elle oynamaya verilen bir penaltı hem de rakibe verilen ikinci sarıdan kırmızı kart ile Abdennour’un atılmasıyla bir kırılma anı çıkarıyor. Penaltıyı gole çeviren isim Belhanda oluyor. Haliyle gerilen maçta, bu kez Henrique yine ikinci sarıdan saha dışına gidiyor. Galatasaray’ın “organize” olabildiği dakika ancak bu! Babel’in 87’de attığı gol ile öne geçiyor ama bugün hiçbir doğru yapmamakta öyle kararlı ki, 9 kişilik Kayserispor’un kullandığı serbest vuruş ile beraberlik golünü kalesine “davet” ediyor. Uzatma dakikalarında Adem Büyük’ün attığı gol 3 puan getiriyor getirmesine ama devamında öyle bir “ama” var ki, bütün sezon tartışması bitmeyecek gibi gözüküyor.
Lakayt
Yazarın Son Yazıları
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!
Kötü futbol 3 puan
Ortak yok