Her ne kadar bu maç tamamlandığında önünde oynanacak 17 maç daha olsa da Galatasaray açısından bu sezonda bir varoluş mücadelesi bu. Zira zirvenin puan kaybettiği bu haftada Sarı-Kırmızılılar, rakibini değil kendi ‘kaybetme psikolojisini’ yenmek zorunda. Teknik direktör hariç cezalıların ve sakatların geri döndüğü bu maçın bu nedenle bir ‘bahanesi’ de yok. En sevdikleri taktik ve ideal kadroyla ev sahipliği yapıyorlar Sivasspor’a.
Rakip takıma gelince... Son derece disiplinli bir 4-4-2 taktik dizilişle çıkıyorlar sahaya. Savunmada açık verseler de Douglas ve Robinho’nun kusursuz uyumu ve hızı bu açığı kapatıyor. 9. dakikada G.Saray savunmasını G.Saray ‘salınmasına’ dönüştüren bir hızla geliyor ve maçın ilk golünü imzalıyorlar. Bir hafta önceki G.Saray, böyle bir gol karşısında reaksiyonsuzluktan mustarip olabilirdi belki. Ancak başta Belhanda, Onyekuru, Ndiaye ve Feghouli olmak üzere G.Saraylı futbolcular buna izin vermiyor. Onların rakibi yıpratan temposu, rakip savunmayı hataya zorluyor. Sonunda böyle bir pozisyonda VAR teyidinden sonra verilen penaltıyı Eren, 20. dakikada gole çevirince durum eşitleniyor. Bunu Ndiaye’nin insanüstü bir çabayla asistini yaptığı ve Feghouli’nin tamamladığı 30. dakikadaki gol izliyor. Bu aynı zamanda G.Saray’ın uzun süredir kaybettiği futbol karakterini yeniden kazandığının teyidi. 41. dakikada yine bir Douglas-Robinho rüzgârına engel olamayıp ilk yarıyı 2-2 berabere kapatmış olsalar da G.Saraylı futbolcular, dün erken pes etmeyeceklerini ikinci yarıda kanıtlıyorlar. 51’de önce ofsayt sayılan ama yine bir VAR desteğiyle skora eklenen güzel bir golle öne geçiyor. Ardından da bir başka güzel golle skoru 4-2’ye taşıyorlar. İki golü de imzalayan isim, bu maçın şüphesiz yıldızı Onyekuru.
G.Saray’ın fırtınalı günleri ‘VAR’a gelen eleştirilerle başlamıştı. Ancak bugün G.Saray’a ‘varım’ dedirten yine bu sistemden gelen kararlar oluyor. Son düdük G.Saray’ı devre arasına moralle yolluyor ama G.Saray’ın var gibi gözüken yoklarını yani stoper ve özellikle forvet sorununu mutlaka ve acilen çözmesi gerekiyor.
‘Var ’ mısın yok musun?
Yazarın Son Yazıları
Belki maç başlamadan önce, Galatasaray’ın Avrupa yorgunu olması ve birinci kalecinin sakat olması avantaj gibi gözükmüştür Antalyaspor teknik heyetine.
Galatasaray, maçın ilk 45’te, Samsunspor ligin büyüklerinden rahatça puan koparan, dişli takımlardan biri değilmiş, hatta hiç yokmuş gibi oynuyor.
İstanbul derbilerinden, heyecan, çekişme, güzel futbol beklemeyeli çok oldu... En fazla, “Olay çıkmasa bari” temennisinde bulunabiliyor insan. Maç en azından bu beklentiyi karşılıyor.
Eksik ve tuttuk…
Galatasaray için maç, klişe bir pembe dizi gibi başlıyor…
İki Galatasaray var, Kocelispor deplasmanında. İlk yarıda “Ne de olsa sınıf birincisiyim. Çalışmadan geçerim” rahatlığıyla çıkıyor sahaya. Çabalamıyor, konsantre olmuyor…
Tıpkı, arılar gibi, iki takım da vızır vızır...
Yorgun Galatasaray, önce vasat bir oyun sergilerken pozisyon yaratma işini tek kişiye; maçın en hırslısı Osimhen’e bırakıyor.
Galatasaray maça, yelkeni rüzgâr dolan bir cruiser gibi başlıyor, ilk on dakika böyle devam ediyor.
Milli maçlar sonrası yorgun ya da Şampiyonlar Ligi öncesi heyecanlı; Galatasaray, normaline göre durgun bir futbol oynuyor.
Yorgun Galatasaray ve rakibini iyi çalışmış bir Beşiktaş...
Sırasıyla Yunus (23), Icardi (45+1) ve Torreira’nın (65) golleri, istikrarlı bir baskının değil yakalanan fırsatlara eklenen kişisel becerilerin ürünü.
Heyecanlı ve tedirgin G.Saray maça bocalayarak başlıyor.
Olimpiyat Stadı’nın lanetinden midir, verilen aranın rehavetinden mi bilinmez...
Galatasaray, evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor karşısında “dalgalı” bir futbol sergiliyor...
Galatasaray, geçen sene olduğu gibi bu yıl da “her maça bir kahraman” trendini sürdürüyor. Topla oynama oranının yüzde 70’e varması yanıltıcı olmasın.
4 dilimi var G.Saray-Karagümrük maçının.
Gaziantep ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği sezonun ilk maçının açmazı şu:
Erden Timur, Galatasaray’da yeni bir görev üstlenmeyeceğini açıkladığında, tüm camia endişeyle beklemişti yeni sezonu: Bu futbolcuları kim motive edecek?
Galatasaray, yaşadığı ‘sevinçli telaş’la biraz bocalasa da 26’da Osimhen’in golüyle rahatlıyor.
Yolundan şaşmadı
Birlikte
Tam takım devam
Yürüyeduruyor
‘Çok’ ile ‘hiç yok’
Koltuğunda rahat
Kadıköy hatırası
3 puanın günahı
Taşikardisiz 3 puan
Uyuyan dev
Kim kurtuldu?
Langırt
Yokluğu yara
Mesele
Nasıl olacak?
Tutuk ama istikrarlı
Uyanış
Kilit son maça
Azı dişi!
Kötü futbol 3 puan