RTÜK deprem konusunda hangi sözleri cezalandırmış!

RTÜK deprem konusunda hangi sözleri cezalandırmış!

26.02.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktidar 6 Şubat 2023 depreminin ihmallerle dolu olan ilk üç gününü, bu depremdeki yıkım dolayısıyla 21 yıldır taşıdığı sorumluluğu, depremzedelere yardım konularındaki beceriksizliklerini, tarihten ve belleklerden silmek istiyor.

Ayrıca genel amacı da Diyanet İşleri Başkanlığı’na dokunulmazlık/eleştirilmezlik statüsü kazandırmak.

Bu nedenlerle gerçek olmayan söylemlerde bulunuyor, herkese hakaretler ediyor, medyayı da cezalarla susturmaya çalışıyor.

***

TELE1 televizyon kanalının ekranı 23 Şubat Çarşamba gecesi 00:00’dan itibaren üç gün süreyle karartıldı.

Bu satırların yazıldığı sırada ekran hâlâ karartılmış durumda.

RTÜK’ün oyçokluğu ile aldığı bu kararın gerekçesi olarak bir programa konuk olan TİP milletvekili Sera Kadıgil’in “Diyanet bu haliyle siyasal İslamcı gereçtir” sözleri gösterilmişti.

Cuma günkü geçen yazımda ben, ilk önce yürütmesi durdurulan ama sonra, bir üst mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması kaldırılan ve uygulanan bu kararın neden akla, mantığa, hukuka, demokrasiye aykırı olduğunu madde madde açıklamıştım.

Biz bu haksız ve hukuksuz uygulamanın şokunu yaşarken RTÜK’ün ikinci bir ceza kararı daha açıklandı.

Deprem konusunda Merdan Yanardağ’ın söylediği sözlere ilişkin olarak verilen bu karara göre de hem 18 dakika programı 5 gün süreyle durduruluyor hem de gelirin yüzde 5’i kadar para cezası veriliyordu.

Elbette TELE1, bu karara karşı da mahkemeye başvuracak.

Tam bu sırada Barış Pehlivan, Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısında, Sera Kadıgil’in konuşması dolayısıyla kesilen cezanın uygulanması kararını veren mahkemeye, RTÜK’ün aldığı karara muhalif olan üyelerinin aykırı oy yazılarının gönderilmediğini iddia etti.

Bu iddia doğruysa hem mahkemenin kararı geçersizdir hem de RTÜK yasalara aykırı bir davranışla suç işlemiştir.

***

Bugün, RTÜK tarafından verilen ikinci ceza hakkında, bizzat RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in bu cezanın gerekçelerini anlatmak için attığı tvitlerde söylediklerini ve verdiği örnekleri yazacağım.

***

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin 22 Şubat 2023 tarihinde saat 16:10’da attığı bir tvitte:

“Üst Kurul bugün yapmış olduğu toplantıda neden yaptırım kararları aldı” diyor...

Ve TELE1’in “18 Dakika” adlı programın saat 20:05’teki bölümünden alınan 24 saniyelik bir kayıt ile Merdan Yanardağ’ın söylediklerini verilen cezanın gerekçesi olarak yayımlıyordu.

Bu tvitten 10 dakika sonra, aynı tarihte, saat 16:20’de attığı ikinci bir tvitte de aynı sözleri tekrarlıyor:

“Üst Kurul bugün yapmış olduğu toplantıda neden yaptırım kararları aldı” diyor...

Ve aynı programın saat 20:03’teki bölümünde, yine Merdan Yanardağ’ın konuşmasından 15 saniyelik bir bölümü, yine aynı cezanın gerekçesi olarak ekliyordu.

Merdan Yanardağ, Ebubekir Şahin’in bu tvitlerine karşı, onun ilk tvitini tekrar tvitleyerek (RT ederek):

“Bu bir suçun değil, sizin demokrasi ayıbınınızın tarihe geçecek belgesi olabilir ancak...”

Dedi.

***

Ben de tarihe not düşmek için, bizzat Ebubekir Şahin’in ceza gerekçesi olarak tvitlediği kayıtlardaki Merdan Yanardağ’ın sözlerini bire bir yazıya döktüm ve herkes RTÜK’ün tutum ve davranışını görsün, okusun, öğrensin diye yayımlıyorum.

***

Ceza verilen sözler.

Birinci tvitteki bölüm:

“İnsanlar bile bile bu merkez sağ muhafazakâr partilere, gerici partilere oy vermeye devam ettiler.

Gölcük depreminin nedenini, işte ordaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın, yani Donanma Komutanlığı’nın orduevinde dans ediyorlardı, bu yüzden Allah’ın cezası onları vurdu diyen bir zihniyet bugün iktidardır.”

İkinci tvitteki bölüm:

(Merdan Yanardağ bu sözleri ilk yayımlanan kayıttaki sözlerinden önce söylüyor.)

“Bu bir ahlaksız ilişkidir. Bu doğru bir ilişki değildir. Bu bir rüşvet ilişkisidir çünkü.

‘Sen bana oy ver, ben senin kaçak binanı, bilime aykırı binanı, affedeyim, geçerli sayayım, yasal bir statü(?) kazandırayım’ demektir.”

***

Konuşmanın tümünü merak edenler, YouTube’dan “18 Dakika” programının 6 Şubat 2023 tarihli kaydını dinleyebilirler.

Bence bu ceza kararlarının altına imza atanlara iyi bir tarih, sosyoloji, siyaset bilimi, kent sosyolojisi, şehir planlaması, Cumhuriyet Tarihi ve elbette hukuk ve mantık dersleri de vermek gerekir.

Yazarın Son Yazıları

Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Türkiye’nin itibarı

Bu iktidarın sadece Ortadoğulu ülkelere has olan gösterişçi harcamalarına gerekçe olarak kullandığı “İtibardan tasarruf olmaz” diye bir söylemi var.

Devamını Oku
26.09.2025
Bir şiir, iki tanı, bir uyarı

Sevgili okurlarım, gazeteniz Cumhuriyet 2007’den beri en azından beş yapısal saldırı ve sayısız eleştiri dalgası atlatarak bugünlere geldi.

Devamını Oku
25.09.2025
Ahlak hapsedilebilir mi?

Geçen Pazar günü, iki kıdemli Cumhuriyet köşe yazarı, Mine Kırıkkanat ile Zülâl Kalkandelen “Ahlak” üzerine yazmışlardı.

Devamını Oku
23.09.2025
Trump ne diyor

İyi ki eski adı Twitter olan X, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya kanalları var.

Devamını Oku
21.09.2025
Emperyalizm Türkiye’yi nasıl çökertiyor!

Birinci Haçlı Seferi (1095- 1102), Batı Avrupa kuvvetlerinin Kudüs şehrini ve Kutsal Toprakları Müslüman kontrolünden geri almak için yürüttüğü bir savaştı.

Devamını Oku
19.09.2025
Mitingler sonrası...

Hiç kuşku yok ki Özgür Özel liderliğindeki CHP mitingleri çok etkili oldu: İktidarın CHP’ye saldırısı kamuoyunda ters tepti...

Devamını Oku
18.09.2025
Mahkeme niçin karar veremedi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçildiği 38. olağan ve 21. olağanüstü kurultaylarını iptal davası, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görüldü:

Devamını Oku
16.09.2025
İsmet İnönü ile Adnan Menderes farkı

Diliyorum, CHP’nin, bu yazımın yayımlandığı günkü Ankara mitingi, Demokrasi, Barış ve Hukuk Devleti ilkelerine uygun bir biçimde, her türlü kışkırtmayı engelleyerek gerçekleştirilir.

Devamını Oku
14.09.2025
Otoriterliğin çıkmazı: Şiddet sarmalı

Bugün 12 Eylül 1980’in ve 12 Eylül 2010’un yıldönümleri.

Devamını Oku
12.09.2025
CHP’ye saldırı niçin ters tepiyor?

Bugün El Kaide’nin ABD’ye 11 Eylül 2001 saldırısının ve Küreselleşmenin yeni bir aşamaya geçişinin 24. yıldönümü.

Devamını Oku
11.09.2025
Kanla kurulan Cumhuriyet ve 9 umde

Bugün 9 Eylül, birinci olarak İstiklal Savaşı’nın kazanılmasının simgesi olan İzmir’in kurtuluşunun 103’üncü, ikinci olarak CHP’nin, Siyasal Parti kimliğiyle örgütlenişinin de 102’nci Yıldönümü.

Devamını Oku
09.09.2025
Silivri’den bir isyan daha!

Silivri’de tutuklu olan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’den bir mektup aldım.

Devamını Oku
07.09.2025
Sorun CHP değil, rejim sorunudur!

CHP, bütün eksikleri, yanlışları ve doğrularıyla, Anayasa’mızda “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olarak tanımlanan “Cumhuriyet Rejimi”ni savunan, en büyük Partidir.

Devamını Oku
05.09.2025
Teşhis ve strateji yanlış: Sonuç da yanlış olacak

Babamdan öğrendiğim bir kavram var...

Devamını Oku
04.09.2025