Montaj…

09 Haziran 2014 Pazartesi

Montaj... Şantaj... Dublaj.
Dilimize girmiş bu yabancı sözcükler AKP iktidarının son döneminde sık kullanılan sözcükler oldu.
Başbakan’ın oğluyla yaptığı konuşmalar inkâr edilmedi, ‘Montaj’ olduğu söylendi. TÜBİTAK da epeyce gecikmeden sonra ‘montaj’ diye bir rapor verdi. Kim inanır bilemem? Bizim bu rapora inanmamız beklenmesin. Çünkü, bu rapordan önce TÜBİTAK’ta birçok yönetici ve uzman görevden alındı. Neden acaba? Belli ki istenen raporları vermeyecek olanların yeri değiştirildi, sonradan da durumu örtecek raporlar alındı.
Montaj...
Raporlara uymuyor, ama AKP iktidarına bu sözcük çok uyuyor. Bu iktidar tam bir ‘Montaj İktidarı’ olmuştur. Milli Görüş cephesinden (Necmettin Erbakan’dan) ayrılıp “biz Milli Görüş gömleğini çıkardık” diye yeni bir parti kuran AKP kurucuları, tarikat ve cemaatlarla tam bir montaj cephesi kurdular. Bugün birbirinden ayrılmış görünen Gülen cemaati başta olmak üzere TC’ye karşıt kim varsa hepsiyle buluşarak iktidara geldiler.
İktidar dönemlerinde kullandıkları yöntemlerin başında her zaman;
Şantaj yer aldı.
Ekonomi dünyasını, medyayı bu yolla ya ele geçirdiler ya da yandaşları yaptılar. İhale vermeyerek, vergi baskısını hiç duraksamadan tehdit olarak kullanarak iş dünyasını kendilerine bağlı duruma soktular.
Medyayı doğrudan tehdit ederek, satın alarak, beğenmedikleri gazetecileri açıkça yerlerinden kovdurarak susturdular. Basın organlarını ekonomik darboğaza sokarak, dava açarak, her türlü baskıyı yaparak etkisiz kılmaya çalıştılar. Bu yolla ya kendi yandaşlarına satın aldırarak ya da kendi yandaşları yaparak medyayı destek organları yaptılar.
İktidarlarını sürdürmek için bu da yetmedi.
Dublaj yaratmaları gerekiyordu.
Kendileri adına konuşan, yazan, yapan kişilere gerek vardı. Basının dışında da hedefleri vardı. Üniversiteler her zaman hareketli yerlerdi. Rektör atamalarını kendi iktidarları adına kullandılar. Yeni üniversiteler, yeni unvanlar hep bu hedef gözetilerek kullanıldı. Üniversite öğrencilerini yandaş yapamayınca, tehditler, davalar, hapse attırmalar devreye girdi. Ama üniversite öğrencileri onların ‘dublör’leri olmadı. Bu dertlerine bir çözüm bulamadılar. Elbette, onlara boyun eğmeyen dürüst, cesur pek çok akademisyen de var.
Kamuflaj.
AKP iktidarının işi gücü budur. Kamuflaj. Örtme. Saklama. Gizleme. Başkasını suçlama. Hedef şaşırtma. Sürekli kendi yanlışlarını kapatmak için yaptıkları bu oldu.
Gezi olaylarını faiz lobisine yüklemek, rüşvet ve yolsuzluk olaylarını paralel devlete ihale ederek ‘kamuflaj’ yapmak hep uyguladıkları yöntemler oldu. Öyle ki, bir bakanın kolundaki saatin rüşvet olmadığını kanıtlamak için birbirini tutmayan acemi açıklamalar bile yapıldı.
AKP iktidarını en iyi açıklayan sözcükler bunlardır.
Montaj
Şantaj
Dublaj
Kamuflaj
İktidarları bunlara dayalıdır.
Şimdi, söz konusu konuşma tapeleri montaj olsa ne olur, olmasa ne olur? İktidarlarının özü görüntüdür, görüntü.
İmaj.
Cilayı kazıyın, altından AKP’nin başından beri sürdürdüğü politikanın gerçekleri çıkacaktır.
ABD’nin Ortadoğu politikasının taşeronluğunu yapmak.
İslami bir cephe yaratmak adına Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini yıkmak (bağımsızlık, laiklik, bütünlük), din eksenli kutuplaşmayı gerçekleştirmek.
Türkiye’yi bölerek küresel pazarın eline teslim etmek.
Son viraj.
Türkiye önümüzdeki dönemde son viraja girmiştir.
Bu dönemeçte ya kendi asıl benliğine sahip çıkarak bu “Montaj İktidarı”ndan kurtulacak...
Ya da planlanan tuzakta çırpınarak uluslararası güçlere AKP iktidarı eliyle teslim edilecektir.
Seçim de senin. Karar da senin.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları