Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Covid-19: Uygarlığın kendisiyle imtihanı
Koronavirüs (Covid-19), salgını hızlanarak bir küresel pandemiye dönüşüyor. Bu olayı, ortaya çıktığı dönemin özelliklerini göz önüne aldığımızda “uygarlığın kendisiyle imtihanı” olarak düşünebiliriz.
Dönemin özellikleri
Covid-19, uygarlığın “özel” bir döneminde ortaya çıktı. Bu “özel” dönemin adını koyamadığım için, onun ayırt edici özelliklerini kısaca betimlemeye çalışacağım.
İlk sırada, 1990’ların ortasından bu yana gelişmesi hızlanan internetin, bilişim ağlarına bağlı sistemler üzerinden toplumun, sosyoekonomik dokusunun ayrılmaz parçası haline gelmesi var. Bunu tedarik zincirlerine, sosyal medya kullanımındaki patlamaya, büyük veri ve algoritmaların hızla gelişen, yaygınlaşan bir yeni sermaye “birikim tarzı” yaratmaya başlamasına, kitle izleme, denetleme, disiplin, siber savaş araçlarına dönüşmesine bakarak görebiliriz.
Hızlı teknolojik gelişmelerin üretkenlikte beklenen artışı getirmemesi (üretkenlik paradoksu), kronik düşük büyüme ve borç yüküne karşı dünya borsalarındaki hızlı yükseliş de bu dönemin bir özelliğidir. Bu teknolojik ve ekonomik zemin üzerinde jeopolitik krizlerin, bunların ürettiği göçmen ve sığınmacı dalgalarının yoğunlaştığını görüyoruz.
Düşük büyümenin, borç yükünün özellikle, muhafazakâr ideolojilerin “kuluçka makinesi”, orta ve küçük işletmeleri, yok olma korkusunun yaygınlaştığı geleneksel sanayi dallarında çalışanları vurması, göçmen gelişinin kültürel ekonomik basıncıyla birleşiyor, “Yeni Faşizmin” tırmanışını hızlandırıyor.
Bu resme, ormanların tarıma, madenciliğe, imara giderek daha çok açılmasını, küresel ısınmanın iklim krizine dönüşmesini de (yangınlar ve su baskınları, kasırgalar ve birçok ekosistemin altüst olması) eklemek gerekir. Bu resmi, hızlı kentleşmeyle, göçlerle birleştirdiğimizde karşımıza, dönemin bir özelliği daha çıkıyor: SARS, MERS, kolera, H1N2, Ebola, Zika, domuz gribi ve covid-19 gibi ülke sınırlarını aşan, bölgesel ve hatta küresel çapta yayılabilen bulaşıcı hastalıklar.
Covid-19 sınavı
Covid-19’un ekonomik etkilerine ilişkin korkular, geçen hafta dünya borsalarında paniğe dönüştü; yüzde 15’e varan düşüşler yaşandı, toplam 6 trilyon dolar silindi. Bu hafta başında merkez bankalarının devreye gireceklerini açıklamalarıyla, borsalarda başlayan toparlanma kısa sürdü. Diğer taraftan, MB’lerin parasal genişleme, faiz indirimi gibi önlemleri, belki borsaları geçici olarak rahatlatır, ama kopan tedarik zincirlerini yeniden kuramaz; Covid-19’un turizm, eğlence sektörü ve emek piyasaları üzerindeki etkilerini bastıramaz. Parasal önlemlerin, düşük verimlilik ve kârlılık ortamında, belirsizlik sürdükçe yatırımları teşvik etmesi, orta ve küçük ölçekli işletmelerin Covid-19’dan kaynaklanan sıkıntılarını hafifletmesi de olanaklı değil.
Kültürler, cinsel tercihler arasındaki çelişkileri, düşmanlıkları körükleyen sosyal medya ortamında, Covid-19’un getirdiği belirsizlik, ırkçı, yabancı düşmanı duygulara uygun komplo teorilerini yaygınlaştırıyor. Yönetici seçkinlere, ana akım medyadaki haberlere güven geriledikçe faşizmin tırmanışı hızlanıyor. Devletlerin, salgını kontrol altına alma çabaları da, Çin örneğinde olduğu gibi ister istemez, izleme, disiplin ve cezalandırma teknolojilerini geliştirerek totaliter eğilimleri güçlendiriyor.
Bu sırada, göçmenleri koz olarak kullanıp insan yaşamıyla kumar oynayanlar, faşist propagandanın Covid-19 ile yabancılar arasında ilişki kurmasını kolaylaştırarak adeta ateşe benzin döküyor. Fransa’da bir yerel gazete “Sarı tehlike mi? (Le péril jaune?)” başlığı atabiliyor, İtalya’da Çinlilere, Yunanistan’da sığınmacılara yönelik saldırılar yaşanıyor. Der Spiegel ve The Economist, Çin’i sorumlu tutan kapaklarla çıkabiliyorlar. Londra’da, Asyalı bir genç, “Ülkemizde virüs istemiyoruz” diye bağıran bir grup tarafından sokak ortasında darp ediliyor. Avrupa’da faşist şiddetin tırmanma hızı artıyor.
Böyle bir iklimde, zaten yüzde 2.9 ile resesyon sınırında, seyreden küresel büyüme hızı, OECD’nin öngördüğü gibi, yarı yarıya azalarak yüzde 1.5’e gerilerse dünya bir ekonomik ve finansal girdabın içine düşer, insanlık çok büyük toplumsal çalkantılarla yüz yüze kalabilir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu