Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ön sıradakiler
“Bir resim bin sözcüğe bedelmiş.” Donald Trump’ın yemin töreninde arkasında, ön sırada, yeni yönetimin bakanları değil, seçim kampanyasına ve yemin törenine bağışta bulunmuş teknoloji milyarderleri duruyordu. Üçünün serveti, nüfus piramidinin alt dilimlerindeki yüzde 50’sinin servetine eşit. Bu resim bize egemen sermayenin bileşimine, Trump döneminde ülke içinde ve dünyada yaşanması olası gelişmelere ilişkin önemli ipuçları veriyor.
KARMAŞIK BİR ‘KOMPLEKS’
Başkan Eisenhower 1961’de ulusa veda konuşmasında askeri sınai kompleks kavramıyla, ordu ile sanayi arasındaki yakın ilişkinin dış politika, kamu politikaları, öncelikleri üzerindeki zararlı etkilerine işaret etmişti. Biden, veda konuşmasında teknoloji sınai-kompleksin gücü ve olası etkilerine karşı uyardı. Aslında finansı da eklemesi gerekirdi.
Sivil teknoloji sektörü olarak gelişen “Silikon Vadisi” şirketleri, savaş yöntemlerinin değişen gereksinimlerine paralel, silah sanayisi, uzay-havacılık- füze üretim şirketlerinin, Pentagon’un (devletin) sunduğu kârlı kontratlara yönelmeye başladılar. Örneğin Elon Musk’ın SpaceX’i; uydu fırlatmaları, uzay tabanlı savunma sistemleri için devletten büyük kontratlar alıyor, çalışmalarının odağını askeri alana kaydırıyor. Başlangıçta ticari uygulamalar için veri analitiği sağlayan Palantir, şimdi füze izleme, savunma için yapay zekâ sistemleri geliştiren teknolojilere odaklanıyor. Google da yapay zekâyı, İHA görüntü analizine entegre etmeyi amaçlayan Pentagon girişimi Project Maven’e katıldığında çalışanları arasında önemli tartışmalara, istifalara yol açmıştı.
Bu kompleksin finans boyutunu, girişim sermayesinin, özel sermaye yatırımlarına, halka arzlar ve Wall Street’in rolüne, en çarpıcısı, bu şirketlerin teknoloji sektörü indeksi Nasdaq içindeki ağırlığına (yüzde olarak, yaklaşık) bakarak görebiliriz: Nvidia 14, Apple 12, Microsoft 11, Amazon 9, Alphabet 7, Meta 4: Altı şirketin toplamı yaklaşık yüzde 57.
‘BÜYÜK OYUN’-HAYDUT DEVLET
“Tarih bize büyük oyunun, büyük savaşlara yol açtığını, faşizmle-haydut devletin aynı madalyonun iki yüzü olduğunu gösteriyor.” Trump’ın imzaladığı ilk kararnameler ve dış politikada sırada bekleyenler bu savı destekler yönde.
ABD’de egemen sermayenin yeni bileşeni, teknoloji sektörünün üretim yapabilmek için nadir toprak elementlerine (Rare Earth Elments-NTE-tantalum, paladyum, lityum, boron, kobalt, tungsten, hafniyum...) ve kurşun, krom, kadmiyum, cıva gibi ağır metallere gereksinimi var. Egemen sermayenin “veri merkezlerinin” enerji gereksinimleri de bir başka sorun alanı. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 2022 ve 2026 yılları arasında elektrik tüketimleri iki katına çıkarak yaklaşık 1000 terrawat saate ulaşacak, bu artış yaklaşık olarak Almanya’nın tüm elektrik kullanımıyla eşdeğer. Toplu olarak ele alındığında veri merkezlerinin elektrik talebi Çin, ABD ve Hindistan dışındaki tüm ülkelerden daha yüksek olduğu görülüyor. Soğutma bağlamında su gereksinimleri de hızla artıyor. Google’ın veri merkezleri, 2023’te tesis başına günde ortalama 450 bin galon olmak üzere yaklaşık 4.3 milyar galon su tüketmiş.
Bu gereksinimler Trump politikalarına yansıyor. İlk imzaladığı kararnameler, bu bağlamda çıkartmaya ve üretime, özellikle petrol ve gaz (enerji) alanında, büyük serbestlik getirdi, iklim anlaşmalarından ve Dünya Sağlık Örgütü’nden çıktı. Çin, 2023 itibarıyla dünya çapında NTE üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini, işlem ve rafinasyonun yaklaşık yüzde 90’ını gerçekleştirmiş. Bu alanda bir yeniden paylaşım arayışı var. Örneğin Musk, Tesla otomobillerinin pilleri için gerekli lityum yataklarına sahip Bolivya’da düzenlenen askeri darbe için “Nerede istersek orada darbe yaparız, canınız isterse” gibi bir mesaj yayımlamıştı, yemin töreninde de kendini tutamayıp Nazi selamı verdi. Trump, Grönland’a, Panama Kanalı’na, Kanada’ya göz dikmiş. Özetle bu gelişmeler ve dış ticarette güçlü korumacılık eğilimi, uluslararası anlaşmaların artık önemini kaybettiğini, dış politikada dayatmacı, yayılmacı hatta darbeci reflekslerin artacağını düşündürüyor.
Trump’ın devletin yargı, güvenlik ve istihbarat kurumlarını kendine bağlama niyeti de bu emperyalizm-haydut devlet-faşizm resmini tamamlıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
48 yaş büyük eşi öldü: Ünlü oyuncuya miras şoku!
-
MHP, anket sonuçlarından 'rahatsız oldu'
-
TÜSİAD YİK Başkanı'na soruşturma!
-
En yüksek emekli promosyonu veren banka belli oldu!
-
10 yıl kimse fark etmemiş! Ayrıntılar ortaya çıktı...
-
Öcalan'dan üç adrese mektup!
-
CHP'den flaş anket açıklaması
-
Bakanlığın tepki çeken '14 Şubat' paylaşımına yanıt
-
Mansur Yavaş'tan Erdoğan'a 'çamur' yanıtı
-
Deniz Yücel'den Bakan Tunç'a TÜSİAD tepkisi