Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Krizin Dinamikleri
Günümüzde artık “büyük durgunluk” (great recession) kavramıyla betimlenen küresel kriz altıncı senesini tamamlamak üzere. Küresel kriz, 2007’de önce ABD konut piyasasında bir “finansal çalkantı” olarak gözlendi; hızla tüm yerküreye yayıldı, 2008 sonunda küresel ticaret ve sermaye akımlarının tahrip edilmesiyle birlikte şiddetlendi. 2010 ve sonrası ise küresel ekonominin farklı coğrafyalarında, farklı biçimlerde etkisini göstermeye başladı: AB ekonomilerinde kamu maliye ve borç krizi; Uzak Asya ve kalkınmakta olan piyasa ekonomilerinde yavaşlama, durgunluk ve artan işsizlik; ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da artan şiddet ve toplumsal çatışma...
Küresel krizin çıkış noktasının Amerikan konut piyasasındaki vasıfsız (yaygın medya deyimiyle toksik) kredi balonunun patlamasına dayandırılmasına karşın, krizin ana dinamiklerinin gelip geçici fiyatlama davranışlarında değil, sınıfsal bölüşüm dinamiklerinde aranması gerektiğini biliyoruz. Kapitalizmin uzun devreler boyunca geçirmekte olduğu sistemik kriz dalgalarının doğrudan yansıması olan sınıfsal bölüşüm çatışması, günümüz krizinin de daha 1970’lerde oluşmaya başlayan dinamiklerinin ana unsurlarını vermekte. Bu doğrultudaki en somut verileri küresel kapitalizmin hegemonik gücü Amerikan ekonomisinden uzun dönemli veriler yardımıyla vurgulamaya çalışacağız.
Verileri Real World Economics Review (RWER) Blog tartışma ağından elde ediyorum. ABD ekonomisinde doğrudan bölüşüm ilişkilerini gösteren ilk veri setimiz şirket kârlılığına ilişkin. Vergilendirme sonrası net şirket kârlarının ABD milli gelirine oran olarak seyrini içeren RWER verileri aşağıda birinci şekilde sergileniyor. Şekilde, kâr oranlarının 1960’ların ortasından başlayarak tepe noktasını aştıktan sonra 1970’lerden başlayarak daha düşük bir patikaya gerilediğini, 2000’e kadar süren bu gerilemenin bu tarihten itibaren hızla tersine çevrildiğini gözlemekteyiz. 2008/09 krizinde örselenen şirket kârlılığının, 2010 sonrasında hızla yükselişe geçtiği ve 2012 itibarıyla şirket kârlılığının son elli yılın zirvesine ulaştığını belgeliyor.
Dolayısıyla, yirminci yüzyılın son çeyreğinde oluşmaya başlayan küresel kriz, yeni uluslararası işbölümü içerisinde devletlerin de himayesinde kârlılığını sürdürebilecek yeni dönüşümleri ancak kriz ortamlarının baskıcı ve şiddet içeren koşullarında sağlayabildiğini bir kez daha doğruluyor.
Bölüşüm savaşımının diğer yansıması ise, kuşkusuz, emek cephesine ilişkin. RWER veri setine dayanarak ABD’de emek gelirlerinin milli gelire oran olarak yansımalarını ikinci şekilde izliyoruz:
1960’lı yıllar, Bretton Woods sistemi diye de anılan kapitalist birikim modelinin sosyal refah devleti aygıtını da devreye sokarak emeğin ücret ve sosyal haklarındaki kazanımlara karşı göreceli olarak daha hoşgörülü bir dönem olduğunu dile getiriyor. ABD’nin teknoloji ve finans alanında mutlak üstünlüğüne dayalı bu dönemde emeğin milli gelirden payındaki yükselme sermaye grupları tarafından bir noktaya kadar tahammül edilebilmiş. Ancak 1970’lerden başlayarak Amerikan ekonomisinin teknoloji ve sermaye birikimindeki hükümran rolünün küresel anlamda sıkışması sonucu, artık emeğin kazanımlarına karşı sert bir mücadelenin başladığı görülüyor.
Özellikle 1980 sonrasında tüm dünyada yeni-sağ, muhafazakâr siyasetin yükselişe geçmesiyle birlikte sermaye, yerel ve uluslararası yeni işbölümü çerçevesinde -ve bir yandan da uluslararası düzeyde Büyük Ortadoğu Projesi benzeri yeni coğrafi düzenlemeleri de içererek- kârlılığını yükseltecek düzenlemeleri gerçekleştirme çabasında. Bu çabalar bir yandan emeğin gelirleri üzerine doğrudan müdahaleleri, diğer yandan da küresel coğrafyanın yeniden şekillenmesine ilişkin toplumsal çatışmaları ve askeri müdahaleleri içeriyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu yakın coğrafyada son iki sene boyunca hızlanan toplumsal şiddetin ardında da kapitalizmin yeniden yapılandırılmasına ilişkin yeni-emperyalist projenin dinamikleri yatıyor.
--------------------------------------
(*) Real World Economics Review Blog: Off The Charts: Higher Profits, Lower Wages. www.rwer.wordpress.com
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu