50. İstanbul Müzik Festivali ‘İstanbul’a adandı

08 Haziran 2022 Çarşamba

Heyecanla beklenen 50. İstanbul Müzik Festivali evvelki gece her yılki gibi geleneksel ödülleri ve açılış konuşmalarıyla İstanbul’un gözbebeği Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı. Uzun yıllardır olduğu gibi gençleri özendiren, olgun sanatçıları takdir eden ödüller verildi. Biz izleyiciler de her koşula karşın, festivalin hiçbir niteliğinden ödün vermeksizin 50. yıla varmasının kıvancını yaşadık. Gençlik yıllarımızdan beri AKM’de izlediğimiz, İstanbul Festivali’nin eski “müdavimleri”ne yeni AKM’nin ortamında rastlamak da bir ailenin eski fertleriyle buluşması gibiydi.  

Bu yıl son dakikada sponsorluğu ile festivali kurtaran Borusan Holding’in sayesinde yine renkli ve düzeyli programlar hazırlanmıştı. Bülent Eczacıbaşı’nın konuşması ve sponsorlara teşekkür plaketleri sunulması sonrasında festivalin bu yılki Onur Ödülü’ne değer bulunan besteci ve öğretim üyesi Prof.Dr. Özkan Manav’a ödülü sunuldu. Hocası Saygun’un öğretisini kendi yaratıcılığıyla buluşturmuş; disiplini ve çalışkanlığı, yetiştirdiği öğrencileri ve çağdaş Türk müziğine kattığı “yeni ses” ile imza atmış bir sanatçımız.

TEKFEN FİLARMONİ’NİN BAŞARILI YORUMU

Üyeleri “Üç Denizin Sesi”ni duyuran Tekfen Filarmoni Orkestrası, daimi şefi ve sanat direktörü, Özbek asıllı Aziz Shokhakimov yönetiminde, Ferit Tüzün’ün “Nasreddin Hoca” başlıklı humoreskinin neşesiyle 50. festivalin açılışını buluşturdu. Orkestra baştan sona, gerek Çaykovski piyano konçertosunun eşliğinde, gerekse Tüzün ve Bernstein’in yapıtlarında son derece uyumlu, çaldığı yapıtların özünü yansıtan bir yorum sundu. Topluluğun içindeki parlak sololar, şefin tanıdığımız coşkusu ve virtüöz başkemancı Alican Süner’in topluluğa aktardığı elektrikle yorum baştan sona çok görkemliydi. Kim bilir kaç kez dinlediğimiz Çaykovski’nin 1. Piyano Konçertosu’nu piyanist Kirill Gerstein’ın parlak ve gizemli yorumunda nefesimizi tutarak dinledik.  

Konser sonrasında İstanbullu müzikseverler Atatürk Kültür Merkezi’nde yeniden buluşmanın ve bu görkemli açılışa katılmış olmanın mutluluğu içindeydiler. 

Siz bu satırları okurken biz festivalde bir önceki akşam şef Can Okan yönetimindeki Fazıl Say konserini dinlemiş olacağız. Ancak o konser için değerlendirmemiz sonraki çarşambaya kalıyor. Okurlarıma bu akşamki Borusan Quartet dinletisini; yarın akşamki Deutsche Symphony Orchestra Berlin ve Anna Prohaska konserini, bizim Ertuğrul Sevsay ile AKM’de yapacağımız “İstanbul’un Bestecisi Cemal Reşit Rey” konulu konuşmayı ve ardından Cem’i Can Deliorman yönetiminde, çellist Gautier Capuçon solistliğindeki konseri, sonra da salı günkü Cemal Reşit Rey Salonu’ndaki Amsterdam Sinfonietta’yı kaçırmamalarını öneririm.

Evet, İstanbul Müzik Festivali 50. kez İstanbul’a merhaba diyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları