Üniversitelerde düzenlenen ve yalnız klasik Batı müziğinin temellerini ilke edinen birkac kuruluş arasında Bilkent ve Boğaziçi Üniversitesi konserlerine dikkatinizi çekmek isterim.Bu üniversiteler her şeyden önce harika birer konser salonuna, nitelikli piyanolara ve hazır bir dinleyici kitlesine sahipler.

Büyük kentlerimizde düzenli klasik müzik sunulan resmi ya da özel kimi organizasyonun yanı sıra üniversitelerde düzenlenen ve yalnız klasik Batı müziğinin temellerini ilke edinen birkaç kuruluş arasında Bilkent ve Boğaziçi Üniversitesi konserlerine dikkatinizi çekmek isterim. Bunların yıllar içinde süreklilik kazanmış olması, öğrenci, öğretim üyesi kadar kentin müzik meraklılarını da kendilerine çekmelerine bağlı. Bu üniversiteler her şeyden önce harika birer konser salonuna, nitelikli piyanolara ve hazır bir dinleyici kitlesine sahipler. Ne yazik ki Boğaziçi’nde bir müzik bölümü yok. Öte yanda Bilkent, seçkin müzikçilerden oluşan kadrosuyla ilkokul öncesinden başlayıp lisansüstü dereceler veren müzik eğitim kurumuna sahip. Ayrıca bu kurumda öğretim üyesi olan nice usta müzikçi de Bilkent Senfoni Orkestrası’nın üyesi. Bilkent’te bu yıl verilecek haftalık konserlerin programı eski dostlar kadar yeni tanışacağımız müzisyenlerle de örülü.
8 Ekim’deki açılışı İsraelli şef Avi Ostrowsky ve Deutsche Gramofon sanatçısı olan Alman soprano Mojca Erdmann yapıyorlar. Blokflütçü ve şef Maurice Steger önceden dinlediğim, aklıma yer etmiş bir sanatçı. Yeni parlayan şeflerden James Feddeck’in yönetimindeki Polonyalı soprano Aga Mikolaj’ın seslendireceği Wagner- Wesendonck şarkılarıyla, Hindemith’in Ressam Mathis senfonisi, az bulunur program içeriklerinden.
Bilkent Senfoni Orkestrası 6 Kasım’da, İstanbul CRR salonunda bir konser verecek. Gabor Tacacs Nagy yönetiminde genç bir Türk bestecisini de dinleyeceğiz: Viyana’da yaşayan ve 2015 MIAM Birincilik ödülünü kazanan Emre Sihan Kaleli. 12 Kasım’da Harmonia Mundi’nin sanatçılarından Fransız çellist Jean Guihen Queyras’ın solist olacağı konserde yine bir Türk bestecisinin, Füsun Köksal’ın, Bilkent siparişiyle bestelediği yapıtı çalınacak. İdil Biret’in doğum gününün kutlanacağı, Rengim Gökmen yönetimindeki konserde ise İlhan Usmanbaş’ın bir eserinin ilk seslendirisi yapılacak.
Bilkent konserlerinin belki de en ünlü şef ve solisti Christian Zacharias, 16, 17 Aralıkta romantik bir program sunarken, İzlanda’nın son zamanladaki parlak piyanisti Vikingur Olafsson da Brahms’ın 1. piyano konçertosunu çalacak. Bir zamanların parlak piyanistlerinden Ivo Pogoreliç’in adı da var listede. Umarız yine eski gücüne kavuşmuştur.
Gürer Aykal, İhsan Doğramacı anısına bir Çaykovski konseri yönetiyor. Solist, Taşkent doğumlu, birçok ödülün sahibi piyanist Stanislav Joudenich. Aykal, 8 Nisan da ise Mahler’in 4. senfonisini yönetecek.
Piyanistlerin yer aldığı Bilkent konserlerinde Fransızların parlak gençlerinden David Kadoush’un, ardından yılların eskitemediği Rus piyanisti Elena Bashkirova’nın adını da görüyoruz. Bilkent konserleri 16 Haziran’da Fazıl Say’ın Beethoven’ın 5. Konçertosu’nu çalacağı Odeon konseriyle sona eriyor.